Soma'da maden faciasında 275 can gitti.
Tüm Türkiye'de yürekler yandı, ciğerler dağlandı. 75 milyon insan, hiç tanımadıkları madenciler için göz yaşı döktü, dua etti.
Yaralı olarak kurtarılanların her birisinden de farklı hikayeler dinledik.
Gazeteci sordu, ''ölümden döndün, yine madene inermisin''?
Az önce cehennemden geri dönen madenci, hiç ikiletmeden, 'kredi kartı borcum var, dönmem lazım'' yanıtını verdi
Birdiğeri ise, 'keşke benim yerime Hasan'ı kurtarsalardı, onun karısı hamile''dedi.
Tam o sırada önümüze yürekleri parça parça eden bir fotoğraf düştü.
Delik çoraplı madenci...
O fotoğraf, onlarca sayfa yazının anlatamayacağı çok şeyi bir çırpıda anlattı.
Öfke büyük, madenci yakınları siyasette ayırım yapmadan herkese tepkili.... Başbakan'a, bakanlara ve Ana muhalefet partisi genel başkanına.
Çünkü yakınları hala madende, onların kurtarılmasını bekliyorlar. Zaman geçtikçe de canlı çıkma ihtimalinin zayıfladığını biliyorlar, öfkenin nedeni bu...
Siyasetçiler ise kendilerini aklama peşinde... Başbakan, Bakanlar ve Milletvekilleri, maden kazalarının mesleğin bir gereği olduğunu söyleyebilecek kadar şaşırtıcı oluyorlar.
275 kişinin öldüğün, onlarca madencinin de hala madende kurtarılmayı beklediği bir ortamda olayı küçültmenin çabasında.
Başbakan, dünyadaki maden kazalarından örnekler veriyor, keza bakanlar ve milletvekilleri de öyle. AKP'li Manisa Mlletvekili Selçuk Özdağ daha da ileri giderek, 'AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ: Türkiye'de maden kazasının en az olduğu yer SOMA'' diyor.
Başbakan ve Bakanlar olayı küçümser de iktidara yakın medya boş durur mu? Durmaz elbette. Onlar da sabahtan akşama kadar, dünyadaki maden kazalarından örnekler verip, Türkiye'deki maden ocaklarının ne kadar güvenli olduğu yolunda yayınlar yaptılar.
Onların hepsine diyorum ki. şu fotoğraflara bakın, Allah rızası için susun ve konuşmayın..,