ERCAN DEVA
 
Siyasette son günlerde yaşanan ve ciddi biçimde seviyenin düşmesine yol açan üsluptan çok rahatsız oldum.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek için önce “Okuma körlüğü ve ülkesine şaşı bakmak” gibi ifadeler kullandı. Daha sonra ise kullandığı “Bahtsız Bedevi” tanımlaması yaptı. Bahtsız bedevi fıkrası belden aşağı fıkralar arasında çok bilinenler arasındadır. Taşıdığı anlam ise gerçekten edep sınırlarını zorlayan boyuttadır.
 
Ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Libya ve Suriye çöllerinde gezenin Başbakan’ın kendisi olduğunu öne sürerek, “Dön aynaya bak, bahtsız bedeviyi göreceksin” dedi. Kılıçdaroğlu, eleştiri sınırlarının dışına taşan ve edep sınırlarını aşan bu sözlerine, “ Horoza sormuşlar. Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan. Horoz, ben işimi yaparım, gerisi beni ilgilendirmez” fıkrasını ekledi.
 
Böylece, siyasette zaten tırmanmış bulunan üslup “belden aşağı” bir boyuta ulaşmış oldu.
 
Şimdi, ister istemez akla şu soru geliyor?
 
 Neden bir Başbakan, bir siyasi parti liderine belden aşağı mesaj içeren bir fıkra ile eleştirir? Ve neden Ana Muhalefet Partisi Lideri, aynı üslupla ve belden aşağı içeren bir başka fıkrayla yanıt verme ihtiyacı hisseder?
 
Kişisel kanımı paylaşmak isterim.
Siyasetçiler, fikir ve icraat üretme yeteneklerinde zaafa düştükleri anda üsluplarını önce sertleştirirler, daha sonra da seviyenin daha da düşmesine zemin hazırlarlar. Kısaca gelinen noktayı böyle tanımlamak mümkündür.
 
Kim ne derse desin, ülkede milyonlarca insanın desteğini kazanan ve örnek olması gereken iki siyasetçiyi de kınıyorum. İlk ve orta dereceli okullarda bulunan öğrencilerin, ailelerine bu fıkraların ne anlama geldiğini sorabilecekleri endişesi ise tüylerimi diken diken ediyor!
 
Mini Yorum:
“Parmaksız Zeki” kod adlı Şemdin Sakık, Ergenekon Davası’nın Deniz isimli gizli tanığı imiş! 1993’te 33 erin şehit edilmesi için emir veren Sakık! İnanılır gibi değil!
Ne günlere kaldık! Akıllara ziyan