Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,2162
EURO
36,7685
IMKB
9.627,000
ALTIN
2.960,140
 
Hava Durumu ANKARA
2 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SEÇİM AREFESİ BASINDA KIYIM
 Cahit Saraçoğlu 10 Haziran 2011 Cuma  
Türkiye seçim arifesinde. Hükümet çiftinin yaşadığı kuraklığa destek olmak için kredi borçlarını erteleme gibi yöntemlere giderken, basın piyasasında ise yeni bir işten çıkarmalar kıyımı başladı. Doğan Grubu’nda Mayıs ayı sonunda Tempo Dergisi ile başlayan bu kıyımın, Akşam Gazetesi ve Show, Sky televizyonlarının sahibi Çukurova Grubu’nda da olacağı söyleniyor. Sabah Grubu’nun yönetimi TMSF’ye bağlı olduğundan, tepki çekmemek için Grubun bu sıra kolay kolay kıyıma girmesi beklenmiyor. Ama bu satırların yazarının da içinde olduğu bir kıyım bu gazetede şimdiki yönetim zamanında 2004 yılı Kasım ayında başlayıp, 2005 yılı Ocak ayında son bulmuştu. Grubun Merkez Haber Ajansı’nın Ankara Bürosu tamamen kapatılmıştı. Doğan Grubu’nda işten çıkarmalar 27 Haziran günü Fanatik Gazetesi’nden 11 kişi ile sürerken, üçüncü furya 29 Haziran’da 12’si idari personel olmak üzere toplam 40 kişinin çıkartılmasıyla Radikal Gazetesi’nde devam etti. İşten çıkarılmaların ana sebebi olarak da düşen tirajlar gösterildi. Bu satırlar yazıldığı saatlerde Milliyet Gazetesi’nden daha büyük bir tenkisatın yapılacağı duyumları geliyor. İnşallah doğru olmaz. İnanılır gibi değil ama 135 kişiden bahsediliyor. Ardından da Grubun amiral gazetesi Hürriyet’ten çıkarımların olacağı dile getiriliyor. Bu tenkisatın da basında zaten çalışanlar açısından yaşanan darboğazı daha da vahim hale sokacağı kuşkusuz. Sevgili okuyucular; Sizler her zaman elinize aldığınız gazetenizdeki haberlerin bir gün önceki hazırlanma öyküsünü çoğu kez anlayamazsınız. O haberin okuyucuya doğru ulaşması için ne kadar sancılı saatlerin yaşandığını bilemezsiniz. Sadece gazetenizi elinize alır, Türkiye’de yaşanan ve önümüzdeki günlerde yaşanacaklara ilişkin bilgileri edinirsiniz. Ama belki de o saatlerde bu mesleği icra eden bir insan işinden çıkarılmıştır. Çünkü gazetecilerin çalıştığı sektörde sağlıklı ve çalışma hayatımızı güvence altına alan yasal düzenleme maalesef oldukça suistimale açıktır. Ve bunu gazete yönetimleri her zaman kullanmıştır. Yasal düzenlememizi çağdaş normlara oturtma konusunda da bugüne kadar hiçbir hükümet elini taşın altına sokmamıştır. Hükümetlerin gazete patronlarına olan ihtiyaçları bu cesareti göstermelerini hep engellemiştir. Bu nedenle de tenkisat bizim yaşamımızın bir parçası olmuştur. Gazeteci yıllarca çalıştığı, kazancıyla evine ekmek götürdüğü işyerine, sabahleyin eşine ve çocuğuna veda ederek giderken, akşama işten çıkarılmış olarak evine dönebiliyor. Ondan sonra, evinde sıcak bir çorbanın yeniden kaynayacağı bir iş arayışına giriyor. Bu bazen haftaları, ayları, bazen de yılları alabiliyor. Sadece evine ekmek götürme derdinde olan bu mesleğin emekçileri bunu hep yaşıyor. Bu işsizliği yoğun yaşamış biri olarak, şu anda Doğan Grubu’nda işsiz kalan arkadaşların nasıl bir duygu içinde olduklarını iyi anlıyorum. Peki bu sektörde bir sabah işten çıkarılabilecek kadar fütursuzluk nereden kaynaklanıyor? Patron işten çıkarırken, “tiraj düştü, dolayısıyla da maliyetleri karışlayamıyorum” diyerek savunma yapıyor. Ama aslında gazetelerin yapay ülke gündemleri içeren haberlerden dolayı tiraj kaybettiğini kabul etmiyor. Ne zaman magazin haberleri gazetenin birinci sayfasında geniş yer buluyor. O zaman tiraj kaybı başlıyor. Ama ülkenin gerçek gündemini yansıtan haberlere yer verildiğinde okuyucunun da bununla ilgilendiğini biliyoruz. Kimse, “Bilmem hangi sanatçı kiminle yatmış” haberinin okuyucu için Avrupa Komisyonu’nda Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde ele alınan konulardan daha fazla önemli olduğunu söyleyemez. Dolayısıyla tirajın neden düştüğünü patronlar aslında çok iyi biliyorlar. Hükümetler, gazete çalışanlarının haklarını güçlü yasal güvenceler altına alırlarsa bunlar olur mu? Hayır olmaz! Neden? 40 kişinin ya da 135 kişinin birden işten çıkarılması halinde esaslı bir tazminat ödenme riski ile karşı karşıya kalan gazete sahibi, bu tenkisatı göze almaz. Dolayısıyla da tirajın düşmemesi için toplumun duyarlı olduğu konulardaki haberlere yönelir. Böylece de toplumda gazete okuma oranı artar. Bu da tiraja yansır. Türkiye’de yıllardır gazetelerin satışlarının toplamı 4 milyon adet civarında gezinmesinin nedeni, okuyucunun değer verdiği konulardaki haberlerin eksikliğidir. Ha şunu diyebilirsiniz: O zaman toplum bilinçlenir, hükümetler de bilinçli toplum istemez… Onu da siz değerli okuyucular takdir edin… Sizin bilinçlenmenizi istemeyen hükümetleri de varın siz sorgulayın… Esen kalın… [email protected]
Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.