Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,7401
EURO
36,5665
IMKB
9.827,000
ALTIN
2.955,830
 
Hava Durumu ANKARA
1 / 7 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Sosyal Medyanın Gücü ve Bir Başarı Öyküsü
 Ercan Deva 4 Mart 2015 Çarşamba  

Sosyal medyanın ağırlığını ve dinamik yapısını uzun zamandır biliyor ve izliyorum. Ancak, böylesine inanılmaz bir sinerji yaratabilecek bir yaptırım gücüne sahip olduğunu yaşayarak gördüm. 
Muğla’nın Ortaca’sında İztuzu kumsalının imara açılacağı yolundaki haberler üzerine bir gazeteci arkadaşım vasıtasıyla change org ile tanıştım. Gazeteci arkadaşım, İztuzu’nun yok edilmesine karşı kampanyaya destek vermemi istiyordu. O kumsalın bâkir halini ve görsel zenginliğini bilen bir çevreci olarak bu konuda destek verme kararı aldım. Haziran ayı içinde başlatılan İztuzu kumsalını koruyalım kampanyasına tam 86 bin 730 kişi destek verdi. Bu kampanyayı destekleyenlerden biri de ben oldum. Bir doğa katliamını önlemeye vesile olabilmek bende bir iç huzur yarattı. İlk aşamada kurtarılanlar o bölgenin sakinleri caretta lar oldu. Ancak, bu konuda sürekli tetikte olmakta yarar var, diye düşünüyorum.

12 Şubat’ta Özgecan Aslan adlı bir üniversite öğrencisi kaçırıldı, hunlarca yakılarak öldürüldü. Bu olay tüm toplumda büyük bir infiale yol açtı. Ben de bu menfur olayı şiddetle kınadım. 15 Şubat’ta Facebook’ta ve Twitter’de “Hunharca katledilen Özgecan, Türkiye'de aydın ve çağdaş kadınların özgürlük hareketinin tetikleyici oldu. Bu sinerjiden medeniyetten nasibini alamayan herkes korksun!” mesajı yazarak tepkimi dile getirdim.
Sonra da bu köşede 18 Şubat’ta “Kadınlara Saygıya Davet ve Huzurlu Toplum Özlemi” başlıklı bir yazı yazdım.
O yazıda özetle şunları dile getirdim:
“Hunharca katledilen Özgecan’ın başına gelenler toplumda büyük bir öfke seli oluşturdu.
Özgecan'ı öldürdükten sonra yakanlar için ‘Keşke linç etselerdi’ diye geçirdim içimden. Bunlar insan olamazlardı. Bunlara yaratık demek bile uygun düşmüyordu.
Öncelikle, Özgecan'ın ailesi başta olmak üzere tüm çağdaş Türk kadınlarının ve milletimizin başı sağ olsun, diyorum. Özgecan’ın acılı babasının yaptığı konuşmada kin ve nefreti elinin tersiyle iten, itidal tavsiye eden yaklaşımına şapka çıkarıyorum. Kadınlarımıza, kızlarımıza bu travmayı yaşatanlara ‘lanet okumak’ geçiyor içimden. Hele, hâkimlerin daha önce yaşanmış, yaralamayla ve öldürmeyle sonuçlanan olaylarda saldırganlara ‘iyi hal’  uygulaması yaklaşımını ise hukukun yüz karası olduğuna inanıyorum. Hakimler, önce erkek değil, kadın erkek ayrımı gözetmeden önce insan olduklarını asla unutmamalıdırlar. Kararları toplumda yeni yaralar açmamalı, yeni tartışmalara neden olmamalıdır. İşin en acıklı ve üzücü yanı, daha önceki elim olaylarda olduğu gibi, Özgecan’ın hunharca öldürüşünün ardından protesto yürüyüşlerine katılan genç kızlar ve kadınlar, polis şiddetine maruz kaldılar. Bunu da hoşgörüyle karşılamak mümkün değildir.”
Bu arada, İzmir’de Gözde Salur isimli cesur bir Türk kadını 13 Şubat’ta change.org’da “Özgecan son olsun. Kadın cinayetleri dursun diye ses ver” sloganlı bir kampanya başlattı.  Bu kampanyanın change.org’un dünyada en çok imza alan 6. kampanya olmasından çok etkilendiğimi söylemeliyim. Benim de destek verdiğim bu kampanyada destekçi imza sayısı 1 milyon 26 bin kişiyi geçti. (4 Mart 2015 itibarıyla)  Bu olay, Türkiye’de kadınlara şiddete karşı duyarlılığın sosyal medya kanalında büyük bir patlama noktasına ulaştığını gösteriyordu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kampanyayı yürütenlerle irtibata geçti ve şimdi imza teslimine dair karşılıklı bir diyalog süreci başladı. Kampanya sorusu da yeniden şekillendirildi. Yeni mesaj şöyle oldu:
“Kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet ve istismar davalarında keyfi uygulanan tahrik indirimi, iyi hal indirimi gibi cezayı indiren ve caydırıcı olmaktan çıkaran suçu sıradanlaştıran kararların alınmasının önüne geçecek gerekli hukuki düzenlemeler yapılsın.”
Hunlarca öldürülen Özgecan, toplum için ve kadınlar için gerçek bir simge oldu ve ölümsüzlük mertebesine ulaştı. Nur içinde yatsın.
Hem sosyal medyayı, hem change.org’u hem de bu kampanyayı başlatan Gözde Salur hanımefendiyi kutluyorum.
 Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan aydın ve çağdaş tüm kadınlarına saygılarımı iletmeyi görev biliyorum.
                                                            xxxxx

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.