Dünya ekonomilerinde 2009 yılından itibaren başlayan daralma sürecinde ‘güvenilir liman’ özelliğini taşıyan Türkiye’nin son iki aydır hükümet kurulma sürecine kilitlenmesinin, yabancı sermayenin yön arayışını da etkilediği belirtiliyor. Koalisyon ihtimaline dış piyasalarda 12 ay süre biçildiğine dikkat çeken ekonomi bürokrasisi, “Erken seçim dış piyasaların gündemini yeniden Türkiye’ye çevirdi” değerlendirmesi yapıyor.
 
KOALİSYON SATIN ALINMAMIŞTI
 
Bürokratlar, 7 Haziran seçimlerinin ardından olası koalisyon ihtimalinin dış piyasalarca satın alınmadığı ‘en fazla 12 ay sonra seçim olur’ algısının bu piyasalarda oluştuğuna işaret ettiler. 2015’in başından beri Türkiye'nin düşük büyüme ve siyasi belirsizlik dönemine girdiği yönünde dış piyasalarda bir görüşün oluştuğunu hatırlatan bürokratlar, “Bu nedenle bazı piyasa aktörlerince AK Parti'nin koalisyon kurma konusunda zorlanacağı tahmini yapılıyordu” tespiti yaptılar.
 
PİYASALAR İZLEMEYE BAŞLADI
 
Bürokratlar geçtiğimiz hafta Başbakan Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki görüşme sonrası, ‘erken seçim’in gündeme gelmesi ile dışarıda Türkiye’nin yeniden izlenmeye başlandığını kaydettiler. Erken seçimin dış piyasa analistlerince ‘satın alınmaya’ başlandığını vurgulayan bürokratlar, hükümet oluşumuna ilişkin belirsizliğin de erken seçimle birlikte ortadan kalkacağı görüşünün bu piyasalar tarafından dile getirildiğini kaydettiler. Bu analistlerin yatırımcılara “Erken seçim sonrası güçlü bir hükümet oluşumu ile birlikte makro dengeleri son 2,5 yılda yerel, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri içeren 3 seçime rağmen bozulmayan Türkiye halen ‘güvenilir liman” tavsiyesinde bulunduğunu belirttiler.
 
ÇİN’İN KARARI MERKEZ’İN ELİNİ RAHATLATACAK
 
Ekonomi bürokrasisi, geçtiğimiz hafta Çin’in para birimi Yuan’ı yüzde 3,5 oranında devalüe etmesinin de FED’in olası faiz artırımını etkileyeceğine dikkat çekiyor. Bürokratlar, “Ortada en büyük kafa karışıklığı FED’in ne zaman faiz artışı yapacağına ilişkin belirsizlikteydi. Şimdi 4 trilyon dolar Merkez Bankası rezervi olan Çin’in, para birimi Yuan’a kontrollü değer kaybettirmesi nedeniyle FED de Eylül ayında faiz artırım kararını bir daha gözden geçirmek zorunda kalacak. Böylece Merkez Bankası’nın da dövizdeki artışa ilişkin alacağı kararda elini rahatlatacağı bir dönem bekliyoruz” değerlendirmesi yaptılar.
 
FED TUTANAKLARI ELE VERİYOR
 
Ekonomi bürokratlarının FED’in yeni dönemdeki düşüncesini, Fed Açık Piyasa Komitesi'nin son toplantısının tutanakları da destekliyor. Çin operasyonundan önce yayımlanan tutanaklarda “Faiz artışı için koşulların hala uygun” olduğu ifade edilmişti. “Koşulların faiz artırımına yaklaştığının gözlemlendiği” kaydedilmişti. Tutanaklar, yalnızca bir üyenin, Haziran'daki artışa olumlu yaklaştığını ortaya koymuştu. Kayıtlara göre, üyelerin çoğu “faiz artırımı için büyümede daha güçlü sinyaller görmek” istiyordu. Ayrıca bazı Fed üyelerinin erken bir faiz artışına karşı uyarıda bulunmaları dikkat çekmişti. Yine kayıtlarda, “Petrol fiyatlarındaki istikrar, enflasyon görünümü hakkındaki güveni artıracak” ve "Zayıf ilk çeyrek büyümesi satışları frenleyebilir" ifadeleri yer almıştı.
Esen kalın...