. Abdullah Öcalan 9 duruşma sonunda 29 Haziran'da ölüm cezasına çarptırıldı. Öcalan'ın ölüm cezası daha sonra, müebbet ağır hapse dönüştürüldü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin adil yargılanma hakkının ihlal
edildiği yönünde görüş bildirdiği mahkemenin askeri üyesi 7. duruşmada
yasa değişikliği sonucu çıkarılarak, yerine sivil üye Mehmet MARAŞ
atanmıştı.
30 binin üzerinde kişinin ölümünden sorumlu olan terör örgütünün
elebaşı Öcalan'ın 16 Şubat'ta yakalanmasıyla başlayan süreç şöyle
gelişti:
Öcalan Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirildikten sonra İmralı
Adası'na konuldu.
Yargılamayı, kapatılan Ankara DGM'nin yapacağı kesinleşince,
dönemin Ankara DGM Cumhuriyet Savcıları Talat Şalk, Hamza Keleş ve Nuh
Mete Yüksel, İmralı Adası'na giderek, Öcalan'ın ifadesini aldı.
Güvenlik güçlerince, 16-21 Şubat tarihleri arasında ifadesine
başvurulan Öcalan, daha sonra, savcıların hakkındaki suçlamalara
ilişkin yönelttiği soruları yanıtladı.
Öcalan, 23 Şubat'ta, hakkındaki 3 gıyabi tutuklama müzekkeresi
Ankara 2 No'lu DGM'nin üyesi Mehmet Maraş tarafından vicahiye
çevrilerek, tutuklandı.
Öcalan'ın, Türkiye genelindeki dosyaları, Ankara 2 No'lu DGM'de
Med Tv'de yaptığı bir konuşma dolayısıyla hakkında, Türk Ceza
Kanunu'nun ''devlet hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir
kısmını devlet idaresinden ayırarak, başka bir devlet kurmaya matuf
fiil işleme'' suçunu düzenleyen ve ''vatana ihanet'' başlığını taşıyan
125. maddesine göre ölüm cezası istemiyle yargılandığı dava ile
birleştirildi.
Öcalan hakkındaki davanın görülmesine 31 Mayıs'ta İmralı Adası'nda
başlandı.
Başkan Turgut Okyay, üyeler Hüseyin Eken ve Hakim Albay Abdulkadir
Davarcıoğlu'ndan oluşan mahkeme heyetinin karşısına özel olarak
hazırlanan salondaki cam bölme içinde çıkarılan Öcalan, ilk duruşmada
barış ve kardeşlik için yaşamak istediğini belirtti, şehit
yakınlarından özür diledi.
İddia makamında, DGM Cumhuriyet Başsavcısı Cevdet Volkan ile
Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk yer aldı.
Ankara 2 No'lu DGM, askeri üyelerin DGM'lerden çıkarılmasına
ilişkin Anayasa değişikliği tartışmalarını dikkate alarak, Ceza
Muhakemeleri Usulu Kanunu'nun 381. maddesinin 2. fıkrası gereğince
sivil üyenin duruşmaları başından beri salondan izlemesi için tutanak
düzenledi.
Davada, Öcalan ve avukatlarının savunmalarını, müdahil tarafın da
iddialarını bildirmesinin ardından, altıncı gün duruşmasında, Cevdet
Volkan ve Talat Şalk tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaa 8
Haziran'da açıklandı. Esas hakkındaki mütalaada, iddianamede olduğu
gibi, Öcalan'ın TCK'nın 125. maddesi gereğince cezalandırılması talep
edildi.
Ankara 2 No'lu DGM'nin yedek üyesi Mehmet Maraş, Anayasa ve DGM
Yasası'nda yapılan değişiklikle askeri üye Hakim Albay Aldülkadir
Davarcıoğlu'nun yerine, 23 Haziran'da yapılan 7. duruşmada heyete
katıldı. Aynı duruşmada, Abdullah Öcalan, esas hakkındaki savunmasını
yapmaya başladı. Öcalan, ''Bugüne kadar yapılanların sorumluluğunu
taşıdığını, savunmasının hukuki değil, siyasi olduğunu'' kaydetti.
Öcalan'ın avukatları, duruşmanın 7. günü öğleden sonra ve 8. günde
esas hakkındaki savunmalarını yaptılar. Savunma avukatları, Öcalan'ın,
TCK'nın 125. maddesine göre değil, ''silahlı çetenin kurucusu olmak''
fiilini düzenleyen 168-1. maddesine göre cezalandırılması gerektiğini
ileri sürdüler. Avukatlar, bunun gerekçesini de Öcalan'ın, ''hiçbir
eyleme katılmaması, genel ve soyut talimatlar vermesi, bunun da örgüt
liderliğinin doğal sonucu olması'' olduğunu öne sürdüler. Öcalan
hakkında ''ceza indirimini'' öngören TCK'nın 59. maddesinin de
uygulanmasını talep eden avukatlar, savunmalarını 24 Haziran Perşembe
günü tamamladı.
Ankara 2 No'lu DGM Heyeti, dosyanın incelenip kararın açıklanması
için duruşmayı 29 Haziran 1999 Salı gününe bıraktı.
Ankara 2 No'lu DGM'nin Başkanı Turgut Okyay, 29 Haziran 1999 Salı
günü yapılan karar duruşmasında, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın
TCK'nın 125. maddesine göre oybirliği ile ölüm cezasına
çarptırıldığını açıkladı.
Resen de temyize tabi olan hüküm, Öcalan'ın avukatları tarafından
da temyiz edildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, temyiz istemine ilişkin
olarak hazırladığı tebliğnamede, Öcalan hakkında verilen kararın usul
ve yasaya uygun olduğunu belirterek, onanmasını istedi.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, davanın temyiz
duruşmasını 7 Ekim Perşembe günü olarak belirledi. Öcalan'ın
avukatları mazeret bildirince temyiz duruşması, ''kesin süre''
verilerek 21 Ekim Perşembe gününe ertelendi. Öcalan'ın avukatları, bu
duruşmada usul ve esasa ilişkin temyiz gerekçelerini dile getirdi,
müvekkilerinin kaleme aldığı 30 sayfalık savunmasını okudu.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, savunmaların ardından kararın 25 Kasım
Perşembe günü açıklanacağını bildirdi. 9. Ceza Dairesi, ölüm cezasını
oybirliğiyle onamasının ardından, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.
Öcalan'ın avukatları da infazın durdurulması istemiyle AİHM'e
başvurdu.
Yerel mahkemenin, dosyayı, TBMM Başkanlığı'na iletilmek üzere
gönderdiği Adalet Bakanlığı, dosyayı Başbakanlık'a ulaştırdı.
Dosyanın, Başbakanlık'ta bulunduğu süre içinde ölüm cezasının
kaldırılmasına ilişkin düzenleme yapıldı.
Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, 19 Eylül 2002
tarihinde ölüm cezasına hükümlü Öcalan hakkındaki dava dosyasını, 4771
Sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Geçici
1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere yerel mahkemeye iade etti.
Ankara 2 No'lu DGM de, Abdullah Öcalan'ın ölüm cezasını, müebbet
ağır hapse çevirdi.
Öcalan'ın avukatları, adil yargılama hakkının ihlal edildiği
gerekçesiyle de AİHM'e başvurmuştu.