PARALELCİ DEMENİN TERBİYESİZLİK OLDUĞUNU ANLAMASINA SEVİNDİM
Dinlenmek için gittiği özel bir otelde basın toplantısı düzenleyen Meral Akşener, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik ‘Baş Paralel’ sözlerinin ardından ihraç edilmek istemiyle parti disiplin kuruluna sevk edilmesi ve bunun kongredeki adaylığını ve seçimi nasıl etkileyeceği sorulan Akşener, yaşanan süreci anlattı. Akşeher, MHP Genel Başkanı Bahçeli tarafından önce paralel ile ilişkilendirildiğini, sonra paralelci olduğu yönünde açıklamalar yapıldığını, sonra da geri adım atarak ‘irtibatları olabilir’ şeklinde açıklamasını değiştirdiğini ifade etti. Bahçeli’nin paralelci demenin terbiyesizlik olduğunu anlamasına sevindiğini belirten Akşener, şunları söyledi:
”Ben de bu tanımlamaların ne kadar saçma sapan olduğuna anlatabilmek için örnek vermiştim. Ondan sonra da Sayın Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı’na paralelci demenin terbiyesizlik olduğunu söyledi. Kendisine kesinlikle katılıyorum. Aynı zamanda da bir insana haksız yere paralelci deminin terbiyesizlik olduğunu anlamasına gerçekten sevindim”
ÖKSÜRSENİZ SİZİ KAPININ DIŞINA KOYABİLİRLER
Siyasi Partiler Yasası’nı eleştiren Akşener, ”Türkiye’de otorite, ister hükümet olsun, ister bir siyasi partinin genel başkanı olsun, siyasi partiler yasası o kadar otoriter. Bizde öksürseniz sizi kapının dışına koyabilirler. O nedenle ihraç istemiyle disipline verilebilirim. Orada yapacak bir şey yok. Ama benim ihraç edilmeye yönelik herhangi bir tavrım eylemim olmadı. Son derece edepli medeni bir dille, son derece nezakete ve nezahete uyan bir dille ben ve arkadaşlarım bu süreci sürdürüyoruz” dedi.
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK BU KONGRE OLACAK
1 Kasım seçimleri sonuçlarının Milliyetçi Hareket Partisi’ne yakışmadığını ve potansiyelinin ülkeyi yönetmeye yetecek kadar geniş olduğunu ifade eden Akşener, ”Bu potansiyele uygun bir dil, tavır, çalışma biçimi gerçekleştirildiği taktirde ilk seçimlerde hızlıca bu sonuca ulaşabileceğimiz iddiasını dile getirdik. Bu iddiamızı konuşalım dedik. Kendilerini 1153 delege 21 Mart 2015 tarihinde seçtiler. O delegelerden birisi de benim. Dolayısıyla ihraç, mihraç önemli değil de esas olan buradaki temel soru şu, ‘Sizi seçen 1153 delege aynı delege. Sizin seçtiğiniz ve sizi seçen delege. Niçin bu delegeden kaçıyorsunuz da otoriterinizin size sağladığı imkanlardan faydalanma yoluna gidiyorsunuz. Bu demokrasiye, demokrasi ve milliyetçilik ikiz kardeştir diyen bir siyasi geleneğe ve ülkücü iradenin sesini duymaya yönelik o talebi yerine getirmek istememenin doğru olmadığını düşünüyorum.
Bizim geleneğimize uygun değil. Sonuç itibariyle keşke genel merkez ve genel başkan bu olağanüstü kurultay talebimizi kendiliğinden yerine getirseydi. 1100 delege bile olsanız yoksunuz hükmünde dememiş olsaydı. Ama korkunun ecele faydası yoktur. Bu kongre olacak. Bu kongreyi mahkeme falan değil. Ülkücü irade, ülkücüler istiyor. Ülkücülerin sesine kulak vermemek başlı başına başka bir meseledir. Benim buradan çağırım şudur, ‘Elinizdeki otoriter imkanları sonuna kadar kullanabilirsiniz.
Elinizi tutan yok. Ama kaçmayın. Kaçmayın. Kaçmayın. Çünkü o delege sizin ve sizi seçen delegeniz. Nesine güvenmiyorsunuz. Dolayısıyla bu kongre olacak. Benim gibi başka arkadaşlarımızda ihraç noktasında aynı akıbete uğrayabilir. Onların hepsini hukuki olarak üst kurul delegeleri bir önerge ile kaldırma yetkisine sahiptir. Yeniden üye yapma yetkisine sahiptir. Dolayısıyla üst kurul delegelerimiz neyi uygun görürse ona da ben amenna ve saddakna diyeceğim. Sonuçlarına uyacağım.”
BENİ BELİNDE SİLAH OLANLAR EZEMEDİ
Kongrede şansının ne olacağı ve Bahçeli’nin muhaliflere yönelik ‘Ezer geçeriz’ şeklindeki çıkışı sorulan Akşener, ”Şansımın ne olacağını üst kurul delegelerimiz bilir. Onlar neyi, kimi tercih edeceklerse, ona da ben saygı duyacağım. Şu an da 5 arkadaş aday olmuşuz. Bundan sonra aday olacak kardeşlerimiz olacaktır. Ben genel kurul ve üst kurul delegelerine ait yetkiyi kullanmayı zul sayarım. Dolayısıyla bilmiyorum kimi seçecekler. Kimi seçerlerse de saygı duyacağım. Umarım bana teveccüh ederler. Ama ‘Ezerim’ kelimesi çok güçlü bir kelimedir. Kişisel olarak buna cevap vermek durumundayım. Vallahi belinde silah olanlar beni ezemedi. Dolayısıyla çok zor, çok zor” dedi.