Yarın, Sabah-atv ihalesi ve satışı için Meclis'e önerge vereceğiz. İhaleye 7 firma ilgi göstermiş. Bir tek firma kalmış. 6 firmanın neden vazgeçtiğinin perde arkası nedir? Bunun aydınlatılması gerek. Başbakan son çekilen 2 firmayla görüştü mü, onlara çekilmelerini telkin etti mi? İlişki kurmuşlarsa bunun anlamı nedir?
Ayrı bir olay daha var. Başbakan buna cevap versin: Sana yurt dışından gelen işadamlarına "Sen onla değil, bunla ortak gir" dedin mi? "Sen onunla ortak olursan işin yürür" dedin mi demedin mi?"
Ayrıca TÜPRAŞ alınırken teminat almadan mı kredi verilmiş. Ama Halkbank, Sabah-atv'ye yönelik kredi verirken teminat ne istedi.
Aldıkları kredinin statüsü de farklı. Fikir ve proje bazında ve olmayan iş için verilen kredi cinsinden almışlar. Neden, çünkü böyle olunca kredi 3 yıl ödemesiz oluyor.
Demokrasilerde devletin parasıyla televizyon almak var mı?
İslam ya vardır ya yoktur. Laiklik de ya vardır ya yoktur. Demokratik laiklik aslında laiklik değildir.
Bu laiklikten kurtulma özleminin yansımasıdır.
Laiklik kendine özgü bir temel kavram. Zorla laiklik olmaz diyor AB üyesi bir yönetici. Doğru olmaması lazım.
Sizin ülkenizdeki laiklik referandumla mı geldi? Ortaçağ'dan Avrupa laikliğe referandum yoluyla mı geçti?
Vatikan'a karşı Fransa, İspanya'ya karşı, yüzyıl savaşları demokratik bir süreç mi? Demokrasi kendiliğinden açan bir çiçek olsa güzel. Ama laikliği ülkeyi yönetenlerin aldıkları kararlar sonucuyla toplumdan destek almaları sonucuyla geldik. Kolay olmadı bu iş.
Şimdi, demokrasiyle laikliği tehdit etmek meşrudur mu diyorsun?
İşin özü bu.
Halktan oy aldım laikliği kaldırırım mı diyorsun? Biz Türkiye'yi hem demokrasi hem laiklik yolunda yürütmek istiyoruz.
Biz bu toplumun içinde yaşıyoruz. Tehlikleyi daha iyi biliyoruz.
Demokrasi ve laiklik ikisi de beraber. Hiçbirini öteki için kurban etmeden ikisini de koruyarak götüreceğiz.
Bu iktidar %47 oy aldı. Halk bunun için mi oy verdi. Halk sana bunun için oy vermedi. Bunlar yanlış işler. Herkes Türkiye'ye saygı göstersin. İnsanlığın çok önemli bir projesini Türkiye hayata geçirmeye çalışıyor.
Türkiye'nin bu mücadelesini herkesin çok iyi takdir etmesi lazım.
Bu tehdidi ortaya koyanlar millet tarafından bertaraf edilirler ve Türkiye kendi yoluna devam eder.
En büyük tehlike Türkiye'ye AKP penceresinden bakılmasıdır.
Türkiye'yi bunlar, AKP penceresinden görüyorlar. Türkiye'nin zenginliğini tarihini görmezden geliyorlar.
AKP bu işleri sürdüremez hale gelince bunlar da sıkışıyorlar. AAKP 'nin çıkmaza girmesi karşısında ne yapacaklarını bilemez hale geliyorlar.
AKP bugün vardır yarın yoktur. Türkiye hem bugün hem de yarın da vardır.
Bu tartışmalar yararlı olmuştur. Yapılan yanlışlar görülmüştür. Türkiye'nin demokrasi birikimini AB çok iyi değerlendirmelidir.