Hükümetin, dış politikayı yanlış yürüttüğünü ifade eden Öymen, herkesin dış politika konusunda konuşmaması gerektiğine dikkat çekti. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül'ün, bu konudaki tutumlarını eleştiren Öymen, “Şimdi herkes dış politikaya meraklı. Başbakan çıkıyor konuşuyor. Cumhurbaşkanı da öyle. Dış politika böyle yürütülmez” diye konuştu. Öymen, ABD'nin Türkiye'ye Kuzey Irak'ta kara operasyonu yapma isteğini reddettiğine yönelik iddiaların da bir an önce açıklığa kavuşturulmasını istedi.
CHP'li Öymen, Türkiye'nin Avrupa Birliği süreci ve dış politikadaki gelişmeleri ANKA'ya değerlendirdi. Türkiye'nin AB sürecinde giderek irtifa kaybettiğini ileri süren Öymen, 2007 yılının sonunda kabul edilen raporu hatırlattı. Söz konusu raporun 2006 yılında sunulan raporun gerisinde olduğunu ifade eden Öymen, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin bir atıf bulunmamasının düşündürücü olduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu Siyasi İşler Komisyonu raportörü Elmar Brok'un 17 Aralık 2007 tarihli raporunda genişlemeden bahsedildiğini ifade eden Öymen, ancak bu raporda da Türkiye'nin adının geçmediğini kaydetti.
Türkiye'nin giderek AB'nin gündeminden çıktığını anlatan Öymen, Brok'un raporunda yer alan, “AB Batı Balkanları üye yapmaya çalışıyor. Diğer ülkeler için tam üyeliğin altında bir statü araştırmalıdır” ifadelerinin de son derece önemli olduğunun altını çizdi. Öymen, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu çok ciddi bir durum, hükümetten buna tepki duymadık. Buna çok kuvvetli bir tepki gösterilmesi lazım. Türkiye AB ilişkilerinde boyuna zemin kaybediyor, irtifa kaybediyor. Almanya Başbakanı Angela Merker, Hıristiyan Demokrat Parti'nin kongresinde, ‘Türkiye'nin AB'ye üye yapılmaması ve özel bir statü verilmesi' yönündeki görüşünü tescil ettirdi. Bunu parti görüşü olarak kabul ettirdi. Bu kadar ciddi bir durum varken, biz boş laflarla vakit geçiriyoruz. Yapılması gereken, siyasi mücadele etmek, bu iktidarda bu yok. Siyasi mücadele kavramı yok.”
-SÜPER DIŞİŞLERİ BAKANI-
Onur Öymen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yurt dışı gezilerini de değerlendirdi. Gül'ün, Başbakan Erdoğan'dan 2 ay sonra ABD'ye gittiğini belirten Öymen, “Acaba neden gidiyor. Başbakanın söyleyemediği, ihmal ettiği bir şey mi söyleyeceksiniz? Başbakanın alamadığı bir sonucu mu alacaksınız? Neticede bakıyoruz herhangi bir şey yok. O zaman niçin gittiniz?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Gül'ün, “bir süper Dışişleri Bakanı” gibi çalıştığını belirten Öymen, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanının hükümet adına hareket yetkisi yok. Çünkü sorumluluğu yok. Sorumluluğu olmayan bir insanın yetkisi de olmaz. Türkiye'yi bağlayıcı bir laf edebilir misiniz? Diyor ki, ‘Terör biterse Irak'a yaptığımız yardımları 10 misline çıkarırız'. Nerden yetki aldınız? Meclis'ten bütçe aldınız mı? Kaça mal olur hesabınız var mı? Böyle konuşmak kolaydır da, doğru değildir. Hükümetin böyle bir politikasını duymadık. Hükümetin mesajını başbakan açıklar, Cumhurbaşkanı değil. Şimdi herkes dış politikaya meraklı. Başbakan çıkıyor konuşuyor, Cumhurbaşkanı da öyle. Dışişleri Bakanına da söyleyecek laf kalmıyor. Dış politika böyle yürütülmez. Dış politika öncelikle teknik düzeyde yürütülmesi gerekiyor. Bırakın önce diplomatlar konuşsun, büyükelçiler konuşsun. Zemin hazırlasınlar, o zemin üzerine Dışişleri Bakanları düzeyinde temaslar yapılsın. Siz kalkıp hükümetin süper Dışişleri Bakanı gibi sağda solda konuşursanız yanlış iş yapmış olursunuz. ‘Amerika'nın mesajlarını Mısır'a ileteceğim' diyor. Amerika'nın Mısır'a mesaj göndermek için size ihtiyacı var mı? Siz olmazsanız, Amerika Mısır'a mesaj veremiyor mu?”
-KARA OPERASYONUNA ABD Mİ İZİN VERMİYOR?-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyindeki PKK varlıklarına yönelik operasyonlara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Öymen, hava operasyonunun başarıyla devam ettiğini vurgulayan Öymen, kapsamlı bir kara operasyonunun yapılamamasından yakındı. Yabancı basında çıkan bazı haberlerde Amerika'nın Türkiye'ye kapsamlı bir kara operasyonu için izin vermediği yönünde iddialar dile getirildiğini hatırlatan Öymen, konunun hükümet tarafından açıklığa kavuşturulmasını istedi. Öymen, şunları söyledi:
“Şimdi hükümet öyle bir hava yarattı ki, biz askere yetki verdik, ne gerekiyorsa asker yapar. Kara operasyonu için askere yetki vermediyseniz nasıl yapsın asker bunu. Yani askerin elini kolunu bağladıysanız, asker bunu nasıl yapsın. Amerika, kara operasyonu yapmayın dediyse, hükümet de bunu kabul ettiyse, askere de muhtemelen böyle bir yetki verilmiştir. Dünyada terörü sadece hava operasyonu ile bitirmiş bir ülke yok. Örgütte çözülme yok, tam tersine büyükşehirlere bombalı saldırılar düzenleniyor.”