İSTANBUL - Son dönemde özellikle Türk dizilerine hayranlıklarıyla İstanbul’a ilgileri artan ve her gelişlerinde bol alışveriş yaparak evlerine dönen Araplar’ın Boğaz’da düğün yapma geleneği de arttı. İstanbul’da ‘sessiz sedasız’ bol şaşalı düğünler yapıp ülkelerine dönen Araplar, Türkiye’deki düğün pazarının da önemli bir kısmını oluşturmaya başladı.
Boğaz’daki beş yıldızlı otellerde eşine az rastlanır gösterişte düğünlerle kızını-oğlunu evlendiren Arap Şeyhleri, bu düğünler için milyon dolarlık harcama yapıyor. Düğün öncesi kafile halinde İstanbul’a gelip önce bol alışveriş yapan Arap kadınlar, özellikle mücevher, özel kumaşlar ve lüks markalı giysilere ilgi gösteriyor. Alışverilerin ardından Boğaz’a nazır beş yıldızlı otellerle anlaşma yapılarak, masa düzeninden yemeğe kadar olması gereken her şeyin en gösterişlisi isteniyor. Son dönemde özellikle genç çiftlerin büyük rağbet gösterdiği Boğaz’daki Arap düğünlerinin bir diğer özelliği de kalabalık davetli listeleri.
Gizlilik esas
Yıllardır yurtdışından çok önemli ailelerin düğünlerini kapalı kapılar ardında organize ettiklerini belirten Türkiye’nin en büyük organizasyon şirketlerinden KM Events’in kurucusu Meltem Bayazıt Tepeler, Lübnan, Yunanistan, Rusya, Hindistan ve Suudi Arabistan’ın İstanbul’da düğün sektörünün en önemli müşterileri arasında yer aldığını söyledi.
Arap dünyasında İstanbul’un yükselen bir yıldız olduğuna dikkat çeken Tepeler, “İstanbul’da kendilerini çok rahat hissediyorlar, özgürce alışveriş yapıyorlar, geziyorlar. Burada düğünlerini yapmak onlar için çok cazip” dedi.
En son Dolmabahçe Sarayı’nda bir Arap Şeyhi’nin kızının düğününü organize ettiklerini anlatan Tepeler, düğünün basına kapalı gerçekleştiğini ve düğün için Suuidi Arabistan ve Dubai’den 650 davetlinin İstanbul’a geldiğini söyledi. Bu düğünün aslında Venedik’teki dünyaca ünlü Cipriani Otel’de yapılacağını belirten Tepeler, şöyle devam etti:
“Ancak, Şeyhin kızı İstanbul’da konaklarken bir şekilde bizimle temas kurdu. Kendisini düğünü İstanbul’da yapması için bizzat ben ikna ettim. Çırağan Sarayı, Küçüksu Kasrı, Beylerbeyi Sarayı ve en son Dolmabahçe Sarayı’na götürdüm. Sarayı görür görmez, karar verdi ve inanılmaz güzellikte bir düğün gerçekleştirdik. Bu yıl da çok önemli bir Lübnanlı ailenin düğününü yapacağız.”
En zenginler geliyor
Yabancılar için, Boğaz kenarında ya da tarihi bir mekânda düğün yapmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Tepeler, Türkiye’nin Araplar, Ruslar, Yunanlılar, Türki Cumhuriyetler ve Avrupalılar için gerek ulaşım, gerekse kültürel ve tarihi alt yapısıyla bulunmaz bir destinasyon olduğunu söyledi. Bu düğünlere yurtdışından kalburüstü çok sayıda ziyaretçinin geldiğini kaydeden Tepeler, “Bu ziyaretçiler Türkiye’ye sadece etkinlik alanında değil, yaptıkları alışverişler ve ziyaret ettikleri mekânlarla da oldukça yüklü bir para bırakıyorlar” dedi.
Tepeler, Türkiye’de düğün pazarının ortalama büyüklüğünün de 450 milyon dolar seviyesine çıktığını ifade etti. 2009 gibi zor bir kriz yılından sonra, bu yıl düğünlerde bir patlama yaşadıklarını vurgulayan Tepeler, şöyle devam etti: “Gençler artık farklı düğünler istiyor. Masa masa dolaşıp, konuklarla öpüşme merasimi artık ortadan kalkıyor. Tarihi mekânlar, yeşilliği olan şık bahçeler, İstanbul’da Boğaz kenarı çok revaçta. Ayrıca, her düğünün ayrı bir teması var artık. İstridye kabuklarıyla süslenmiş deniz konsepti, çiftlik temalı doğal tarzlar, ahşap, keten gibi doğal dokular gençlerin çok hoşuna gidiyor. Son iki senedir, parti konseptli çok düğün hazırladık. Birbirinden şık oturma grupları ve lake lounge gruplarıyla dekore edilmiş düğünlerde, kendinizi Reina’da hissetmeniz mümkün.”
Düğünlerde patlama var
Son dönemde Boğaz’da Arap düğünlerinin en fazla yapıldığı otellerden biri de Four Seasons. Otellerinde sıklıkla üst düzey Arap konukları ağırladıklarını belirten Four Seasons Bosphorus Ziyafet Direktörü Yeşim İnsel, uzun süreli konaklamalar ve şaşalı düğünlere çok ilgi gösterdiklerini söyledi.
Arap düğünlerinde yapılan dekorlar, eğlenceler ve farklı menülerle çok beğenilerini kazandıklarını belirten İnsel, “İsimlerini veremeyeceğimiz çok üst düzey misafirlerimiz oluyor. Bu bahar başında, yine çok bilinen Suudi Arabistan’lı iki aileye çok özel düğünler yaptık. Uzun bir planlama sonrasında, harika bir düğün oldu. Düğün sonrası otelden ayrılma zamanı geldiğinde, her iki ailenin üyeleri de, Four Seasons’ı evleri gibi gördüklerini belirterek, hüzünlü bir şekilde vedalaştılar” dedi.
Düğün turizminde Türkiye’ye, özellikle de İstanbul’a çok büyük bir ilgi olduğunu kaydeden İnsel, Amerika’dan, Kanada’ya, İngiltere’den Yunanistan’a kadar sık sık farklı ülkelerden talepler aldıklarını anlattı. Şu anda çok büyük ilgi olduğunu belirten İnsel, temmuz ayında düğün takvimini tamamen doldurduklarını söyledi.
AVM’ler turistlerden memnun
Araplar düğün alışverişlerini de İstanbul’dan yapıyor. Mısır, Irak, Suriye, Dubai, Türki Cumhuriyetler, İran, Kuveyt, Ürdün, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Cezayir, Libya, Rusya, Almanya ve Hollanda’dan çok sayıda ziyaretçiyi ağırladıklarını belirten Via/Port Genel Müdürü Bülent Kural, “Ancak özellikle Arap ülkelerinin ilgisi çok yoğun. Her hafta toplam 400-450 kişilik Arap turist kafileleri geliyor. Bu rakamın haziran-temmuz aylarında daha da artmasını bekliyoruz” dedi. Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakınlığı nedeniyle tur şirketlerinin kafilelerini alışveriş için doğrudan Via/Port’a getirdiğini belirten Kural, şöyle devam etti:
“Hem alışveriş yapıyorlar hem de açık havanın keyfini çıkarıyorlar. Türkiye Araplar’a kendi ülkelerinde bulamayacakları imkânları sunuyor; deniz, yeşillikler, ağaçlar ve bol bol alışveriş yapabilecekleri lüks alışveriş merkezleri. Ayrıca seyrettikleri Türk dizilerindeki mekânları, oyuncuları görmek için Türkiye’ye gelen Araplar’ın sayısı da son dönemde artıyor.”
Altın alıyorlar
Arapların en fazla kuyumculara ilgi gösterdiklerini vurgulayan Kural, şunları söyledi: “Altın alışverişini seviyorlar. Özellikle kuyumcu, havlu, ipek kumaş gibi ürünler satanları ve iç çamaşırı mağazalarını memnun ediyorlar. İpek kumaşlara dayanamıyorlar, bir de halıya... Kuyumcularda düz bilezikten ziyade işlemeli, taşlı ürünlere yöneliyorlar. İç çamaşırında da gösterişten yanalar. Altın ve çeyiz diye tabir edebileceğimiz türden alışverişi bol yapıyorlar. Normal şartlarda bir erkek tarafının geline takacağı takıyı bir alışverişte rahatlıkla alıyorlar. Çok süslüler.”
RADİKAL/NURİYE DOĞU