Yunus Emre Spor Kompleksi'nde Muhtarlar Birliği Dernekleri Federasyonu'nun düzenlediği kahvaltılı toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaz saati uygulamasıyla ilgili olarak, "Bir kanun tasarısı var. Bundan sonra yaz saati uygulaması değişmeden devam edecek. Bununla ilgili teknik çalışmalar sürüyor. 6 ayda bir ileri gelir al. Bundan kurtulmuş olacağız. Türkiye'nin bütününü kapsayan bir konu. Enerji Tabi kaynaklar Bakanı çalışıyor. Bundan sonra kalıcı hale gelecek" dedi.
Arınç, muhtarların kendisine ilettiği problemleriyle ilgilendiğini ifade ederek, "Muhtarlar da önemli bir görev ifa ediyorlar. Demokrasinin çekirdeği muhtarlardır. Toplumda ve sosyal hayatımızda muhtarların görevleri fonksiyonları temsil ettiği misyon halk ile iç içe olmasıdır. Elbette muhtarlıkların, devletin en küçük sosyal hizmet birimi olduğunu biliyoruz. Geçmişten bu yana zor şartlarda muhtarlıklara külfet olarak bakıldı. Köyde muhtarlık yapacak insan eskiden bulunmazdı. Ne siyasetçiler ne valilikler ne kırsal kalkınma ile ilgil birimler 'elimizden bu kadar geliyor' diyerek muhtarlar da bu külfeti çekmeyi tercih etmediler. Son 10 yıldır ülkemizdeki istikrarlı yönetim muhtarların şahmiyet kazanmasını sağladı. Devlet yöneticileri muhtarları başları dik gezer hale getirdi. Muhtarlar artık kendilerinde emin. Herkesten taleplerini isteyebiliyor" diye konuştu.
Köy kanununun değişmesi konusunda değiştirilmesi gayretlerinde olduklarını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
"Geçen yasama döneminde köy kanunu taslağı hazırlandı. Üzerinde çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar mecliste sonuçlanmak üzereyken araya seçimler girdi. Sonra öncelik başka kanunlara geldi. Köy kanunu tasarısı konusunda görüşmeler başlamadı. Bu taslak ile ilgili önemli bilgilerimiz var. Köy kanunu tasarısı içinde 442 sayılı kanun çok eski bir kanun. Eski düzenlemeler içeriyor. Artık yetersiz kalıyor. Bunun güncel olması lazım. Köyün ekonomik ve sosyal yapısında da değişmeler oldu. Bu değişmeler hususunda
da yeni bir kanunun ihtiyacı var.
Köylerimin kırsal kalkınmada gelişmişliğin sağlanması, köylerdeki ölçek probleminin ortadan kaldırılması gibi amaçlarla 1924 yılına dayanan 442 sayılı kanunun değiştirilmesi ve güncellenmesi bir ihtiyaç hale geldi. Bu 2010 yılından bu yana süren çalışmadır. Köy kuruluşları yetki ve görevlerinin yeniden tanımlanması, köylerin bütçelendirilmesi, köylerin mali denetimi gibi hususlar düzenlenecektir."
MUHTARLARIN O KADAR GÖREVLERİ VAR Kİ ADETA BAKAN GİBİ
Köylerin 3 kategoride değerlendirildiğini kaydeden Arınç, "Nüfusu 250, 250 ile bin arasında ve binden daha fazla olanlar 3 kategoride değerlendiriliyor. O kadar görevleri var ki adeta bakan gibi. Maşallah köylerimiz bundan sonra yıllık ve kısmi sözleşmelerle mühendis, teknisyen ve işçi bile çalıştıracak. Ben de emekli olursam bundan sonra muhtarlığa aday olabilirim. Taşınmaz kira gelirleri onların hepsini düzenliyoruz. Muhtarların SGK primlerinin il özel idaresi tarafından doğrudan yatırılmasını istiyoruz. Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor. Bütün bunların hepsini köy kanunu içinde 4+4+4 ve 2 B'yi çıkaralım, daha sonra sıra köy kanununa gelsin inşallah" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet tarihinin en verimli projesinin KÖYDES olduğuna dikkat çeken Arınç, "Köylerimiz merkez haline getirdik. Artık yol, içme suyu konusunda çok az sıkıntı kaldı. Bütçeye konuna trilyonluk ödeneklerle köylere ulaşmak ve bu köylerde yaşamak konusunda önemli adımlar atıldı Şehirlerden köylere geri dönüş olacak kadar bu iş başarılı oldu. Köylerimiz buna layıktır. Hizmetler devam edecek. Valiliklerimiz ve il özel idareler kırsal kesime bu desteklerle devam etmesi konusunda gayretli çalışmalar yaptı. Bazı eksikliklerimiz var" dedi.
10 yılda hükümetin başarılı çalışmalara imza attığına dikkat çeken Arınç, "Hükümete geldikten sonra yerel yönetimlerle ilgili olarak önemli kanunlar çıkardık. Çıkartacağız. Merkezi yönetim kanunu bizim çatımızdı. Ama Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer veto etmişti. Mecliste anayasal engel sebebiyle görüşmediği için biz de çatıyı bıraktık duvarları ve odaları yapmaya devam ettik. Biz büyükşehir belediyeleri, belediyeler kanun ve belediye gelirleri ile odaları ve duvarları yaptık Teras katı kaldı. Her şeyiyle tamamladığımız bir yapılanmanın içine girdik. Bunun artık başkanlığı genel meclis üyeleri kendi içinden seçiyor. İl genel meclislerin statüsünde değişimler oldu" açıklamalarında bulundu.
Türkiye nüfusunun yüzde 15'inin köylerde yaşadığını bunun da 12 milyon nüfusa denk geldiğini belirten Arınç, "Yanımızdaki Avrupa ülkelerinde fazla ama. Yunanistan'da bu oran 10 milyon, Biz köy nüfusumuz itibariyle pek çok ülkenin ilerisindeyiz. Bir engel olmazsa bu yasama dönemi içinde bunu bu kanunu çıkartacağız. Köy muhtarlarını beklentilerini gidereceğiz. Muhtarlar olmadan Türkiye'de devlet yönetimini insanlarla devlet arasındaki ilişkilerinin kurulmasını sağlayamayız. Muhtarları seviyoruz. Onların önemli bir görevleri var. Onların toplumda saygın bir yerde olmalı. Sizin bu imkanlara sahip olmanız bizi sevindirir. Sizlerden görüş alıyoruz. Bugün geldiği her noktaya sizin desteklerinizle geldik. Hakkınızı teslim etmemiz lazım. Muhtarların hükümete borcu yok hükümetimizin muhtarlara borcu var" dedi.
YEREL GAZETE ARINÇ'I KIZDIRDI
Bursa'da yayın yapan bir yerel gazetenin bugünkü manşetinde 22 Nisan'da yapılacak olan kongreye katılmayacağı yönünde iddialar taşıdığını hatırlatan Arınç, "Bursa'da münteşir.i ve güncellenmesi bir ihtiyaç hale geldi. Bu 2010 y bir gazete kocaman patlak gibi gözlerle başlık attı. Başbakan 22 Nisan'da yapılacak olan kongereye geliyor mu, gelmiyor mu? İçinden geçeni yazıyor. Ayıp diye bir şey var. O gazeteci gönlünden geçeni yazıyor. Biz siyasetçiyiz. Bu kongre eninde sonunda yapılır. Diyelim ki Başbakan söz verdi ancak gelemedi, ben de gelemedim. O zaman bu kongre gelenlerle yapılır. İçindekini başlığına çıkarma. Ben senin içinden geçeni biliyorum. Sen istiyorsun ki, Bursa'da eskiden yanlışlıklar yapılmıştı şimdi o yanlışlıklar yeniden yapılsın. Şimdi doğru dürüst kongre yapılıyor. Bana çakılmaz arkadaş. 22 Nisan'dan sonra seninle daha rahat konuşuruz. Sonucunu bütün Bursa görecek" diye konuştu.
Federasyon Başkanı Bekir Kahyaoğlu ise Türkiye'deki 52 bin 983 muhtarın büyük sıkıntı içinde olduklarını, muhtarın çalışma ofisi ihtiyacının zorunluluk anlayışının benimsenmesini istediklerini söyledi. Kahyaoğlu, "Muhtarlar rahatlıkla oturabileceği bir muhtarlık binası istiyor. Doğalgaz, elektrik, su ve internet ücretleri belediye tarafından karşılanırsa muhtarlar rahat bir nefes alır. Hala 1924 yılında çıkarılan yasa ile iş görmemiz mümkün değil" dedi. BUGÜN