Başsavcı Engin, yaptığı yazılı açıklamada, kolluk makamlarına yapılan ihbar üzerine 2007 yılı Haziran ayında Ümraniye ilçesinde bir evde ele geçirilen patlayıcı maddeler sebebiyle başlatılan ve devam eden süreçte teknik takip ve diğer soruşturma yöntemleriyle genişletilerek sürdürülen ve kamuoyunda “Ergenekon soruşturması” olarak bilinen soruşturma kapsamında 21 Mart 2008 tarihinde yapılan operasyonla ilgili olarak basın ve yayın organlarında yer alan haber, yorum ve değerlendirmelerin önemli bir bölümünün gerçeği yansıtmadığının görüldüğünü bildirdi.
Soruşturmanın gizliliği ve yayın yasağı kararları dikkate alınarak açıklama yapılmasının gerekli görüldüğünü dile getiren Engin, açıklamasında, CMK'nın 250. maddesinde belirtilen suçlara bakmakla yetkili biriminde görevli 3 Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülen soruşturmaya ilişkin olarak bu birimlerden alınan şu bilgilere yer verdi:
EŞ ZAMANLI OPERASYON ZORUNLULUĞU
“21 Mart 2008 tarihinde yapılan operasyonda gözaltına alınanlardan birçoğunun Ergenekon adı verilen soruşturma dosyasındaki delillere göre, önceki tarihlerde bu soruşturma kapsamına alınan kişiler olup, yapılan işlemlerin de bu soruşturmanın devamı niteliğinde olduğu,
Yetkili Cumhuriyet Savcılarının talimatıyla bu soruşturmanın icrasıyla görevlendirilen kolluk biriminin başvurusu üzerine, acil sebepler ve operasyonun eş zamanlı olarak yapılmasının gerektirdiği zorunluluk nedeniyle ve mahkeme kararlarına istinaden arama, el koyma ve gözaltı işlemlerinin gece yapıldığı, bu soruşturma sebebiyle gözaltına alınan şüphelilerin, tüm yasal haklarının korunması hususunda gerekli özenin gösterilmesi ve tedbirlerin alınması için görevli cumhuriyet savcıları tarafından ilgili birimlere talimat verilerek, yasal işlemlerin kısa sürede ikmal edilmesinin sağlandığı tespit edilmiştir.”
Başsavcı Engin, gözaltına alınan şüphelilere ilişkin soruşturma sonucunda Doğu Perinçek, Mehmet Adnan Akfırat, Ferit İlsever ve Serhan Bolluk'un CMK'nın 100. maddesi kapsamında tutuklandığını, İlhan Selçuk ve Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun da CMK'nın 109/1-3/a maddeleri kapsamında adli kontrol tedbiri ile nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldıklarını, Yusuf Beşirik, İbrahim Benli, Yusuf Tuncer, Aydın Gergin, Mahir Çayan Güngör ve Aykut Tokak'ın da soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları tarafından ifadelerinin alınmasını müteakip serbest bırakıldıklarını bildirdi.
“ERGENEKON'UN DİĞER DAVALARLA HİÇBİR İLİŞKİSİ BULUNMAMAKTADIR”
“Bu operasyonun başlatıldığı tarih ve saatten itibaren basın ve yayın organlarında yapılan yayınlarda son günlerde Türkiye'nin gündeminde yer alan önemli başka davalarla Ergenekon soruşturması arasında paralellik kurulmaya çalışıldığı ve bu doğrultuda yanlış ve gerçek dışı yorum ve değerlendirmeler yapıldığının görüldüğüne” işaret eden Engin, açıklamasında şunları kaydetti:
“Ergenekon adı verilen soruşturma, 2007 yılı Haziran ayında başlatılmış olup gerek 21 Mart 2008 tarihinde, gerekse daha önce bu kapsamda yapılan operasyon ve işlemlerin kamuoyu gündeminde yer alan diğer davalarla hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bağımsız yargı organları, görevlerini sadece yasalardan aldığı yetkiye dayanarak ve yasalar çerçevesinde yapmakta olup, tüm soruşturma ve kovuşturmalarda herhangi bir kişi, kurum ve kuruluşun etkisi, yönlendirmesi ile veya başka maksatlarla hareket etmeleri kesinlikle mümkün bulunmamaktadır.
Bunlara rağmen yazılı ve görsel basın yayın organlarımızda yapılan ve gerçek durumu yansıtmayan asılsız haber ve yorumlar bu soruşturmanın sağlıklı olarak yapılmasını zorlaştırmakta, yargı organları aleyhine haksız eleştiri, değerlendirme ve güvensizliğe sebebiyet vermektedir.”
“SÜRECİN SONUNA YAKLAŞILDI”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, basın ve yayın organlarının bu soruşturmayla ilgili gizlilik ve yayın yapma yasağını dikkate almalarının soruşturmanın selameti açısından gerekliliğini vurguladı.
Başsavcı Engin, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Soruşturmanın kapsamı, elde edilen deliller, bilgi ve belgelerin yüz binlerce sayfa oluşturması, bunların incelenmesi, analizi ve tasnifinin uzun süreyi gerektirmesi, bu belgelere istinaden ek operasyonlar yapılması gibi zorunlu sebeplerle soruşturmanın bugüne kadar uzadığı, ancak bu süreçte bu soruşturma sebebiyle tutuklu bulunanların tutukluluk halleri ve hukuki durumlarının en geç birer aylık sürelerde hakim tarafından incelenerek tutukluluk hallerinin devam edip etmeyeceği hususunda kararlar verdiği ve bu sürecin sonuna yaklaşıldığı tespit edilmiştir.”