Türkiye'de kazanılan parayı avrupalıların aldıkları maaşlarla hesaplayan falalar, milletin cebine girmediği halde geliri 9 bin dolara bir gecede çıkarttık diye masal okuyanlar. Vatandaşın evinde imal etmediği beyaz eyyaya takıp çok fazla enerji harcıyor diye vatandaşı suçlayanlar. kenduilerinde hiç bir kabahatin olmadığını söylüyorlar.
Bu işleri düzeltmek için oraya geldikleri halde beceremeyip beceriksizliklerine de herzamanki gibi halka yıkmaya kalkıyorlar. Enerji ve tabii kaynaklar Bakanı elektrik ve doğal gaz zamlarını savundu bunların zamlanmasından da halkı sorumlu tuttu. Yani halk olmasa zamlarda olmaz demeye getirdi.
Öğle saatlerinde karayolu ile Kayseri'ye gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, "Enver Motor Hareketi" çerçevesinde Organize Sanayi Bölgesi'nde gerçekleştirilecek bilgilendirme toplantısına katıldı. İlk önce öğle yemeğine katılan Güler, Kayseri mantısı ve pastırmasından tattı. Pastırmanın ve mantının lezzetini öven Bakan Güler, ardından Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hasyüncü ile bir süre görüştü. Daha sonra Bakan Güler ile birlikte toplantıya geçen ve bir konuşma yapan Ahmet Hasyüncü, son zamanlarda doğalgaza yapılan zamma dikkat çekti. Hasyüncü, "Kayseri sanayisi aylık 16 trilyon enerji tüketiyor. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Türkiye'nin en çok çalışan ve enerji tüketen sanayisidir. Geçmiş yıllarda Kayseri'de her firma vasıflı ve vasıfsız işçi alırdı ve çalışan işçi eksiği de vardı. Ama bu uygulama son zamanlarda olmuyor. Son zamanlarda enerjiye yapılan fiyat artışları, bizleri zor durumda bıraktı. Ayrıca 'Teşvik Kanunu' da yasal değil. Bu kanun bölgesel ve sektörel olmalıdır. İllerimiz yeterinde faydalanamıyor. Kayseri OSB'de son 5 yıl içerisinde 60 milyon YTL yatırım yapıldı. Kaçak oranını yüzde 0.9'a düşürdük. Kayseri OSB'de devletin 1 kilovat kaybı söz konusu değil. Bizim tek isteğimiz haksız rekabeti sona erdirmek" dedi.
Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ise, Türkiye'de en kazançlı 500 firma arasında 16 Kayserili firmanın yer aldığını belirterek, enerji tasarrufu yaparak küresel ısınmanın azalacağını kaydetti.
Daha sonra kürsüye çıkan Bakan Hilmi Güler, petrol ve doğalgaz artışlarının eş zamanlı olarak yansıtılmasına rağmen fiyat indirimlerinin uzun bir süre sonra hissedilmesini uluslararası yapılan anlaşmalara bağladı. Bakan Güler, "Zam için bir bardak suda fırtınalar kopartıyorlar. Fiyat artışı ile indirimler arasındaki bu eşitsizlik uluslararası yapılan anlaşmalardır. Mesela Ruslar ile 6 ay, İranlılarla 9 aylık anlaşmalar yaptık. Ondan dolayı fiyatlar bu şekilde yansıyor. Ayrıca doların aniden anormal yükselmesi de fiyat artışına sebep oldu. Çünkü doların 1-2 ay içinde yüzde 33 artması yapılan zam ile orantılı. Fakat biz doğalgazı sıfır karla hizmet ediyoruz. Anlaşmalar gereği doğalgaz indirimleri önümüzdeki 2009 yılının ilk çeyreğinde uygulanacak. Doğalgaz artışları sadece bizim ülkemizde olmuyor. Başka ülkelerde de bu artış söz konusu. Konuştuğum bazı ülkelerin bakanları da bundan rahatsız" dedi.
Türkiye'de 2008 yılının enerji verimliliği yılı olarak belirlediklerini hatırlatan Güler, enerji tasarrufuna da değindi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın düzenlediği 'Enver Motor Hareketi' hakkında bilgiler veren Güler, "Enerji ve 'verimlilik' kelimeleri ile oluşan 'Enver' hareketinin anlamı, ışıldatmaktır. Biz bu çalışma üzerinde duruyoruz. Dışa bağımlılık azalmalı. Bunun için tasarruf ön planda olmalıdır. Bu noktada siz sanayicilere büyük işler düşüyor. Yapılan araştırmalarda, Japonya'ya göre
biz enerjiyi 4 kat daha fazla kullanıyoruz. Biz tasarruf metotlarını size göstereceğiz. Kayseri'de 5 ayrı tesisimizde özel uygulamalar yapıyoruz. Enerji verimliliğini yaparken yaşam kalitesinden de feragat etmemeliyiz. Her şeyi yerine göre yapmalıyız" diye konuştu.
Ampulü örnek olarak göstererek enerji tasarrufuna değinen Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mesela 100 wattlık akkor tipi ampul yerine 20 wattlık tasarruflu ampül kullanmalıyız. Çünkü 100 wattlık akkor tipi ampul, iyi ısınır ama ışık yaymaz. Ampulden sağlanan yüzde 80'lik bir tasarrufu herkes yaparsa, yılda 2 adet Keban Barajı kazanırız. Ayrıca aldığımız buzdolabı ve çamaşır makineleri hangi gruplarda olduğunu biliyor musunuz? A ve (+) türü makineler, en az enerji sağlar. Ucuza alınan beyaz eşyalar ise fazla enerji harcar."
Binaların yalıtım sorunu olduğunu da ifade eden Güler, evlerin yüzde 90'ında yalıtımın bulunmadığını da dile getirdi. Güler, ayrıca dünyada her geçen gün kullanımı yaygınlaşan güneş pilinden de bir örnek göstererek, bir güneş pilinin 40 dairenin ihtiyacını karşılayacağını söyledi.
Programın sonunda Elektrik İşletme Etüt İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu ve Arçelik A.Ş. Wat Elektrik Motor İşletmeleri Ar-Ge Yöneticisi Harun Açıkgöz de sunum yaptı.