Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davası iddianamesinde kuryelik yaptığı ileri sürülen Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman hakkında Frankfurt Mahkemesi’nce 25 Nisan 2007’de tanık sıfatıyla arama emri çıkarıldığı ortaya çıktı. Sık sık Almanya’ya gelerek vekaletle Türkiye’deki diğer ortaklar Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik adına ticari ve resmi işlemlere imza attığı belirtilen Akman’ın Almanya’daki ikametgâh adresi de davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Gürhan’ın eski evi çıktı.
Aramanın gerekçesi
Frankfurt Mahkemesi’nce 25 Nisan 2007’de üç kişi hakkında tutuklama emri çıkarıldığı ve 12 şirkete operasyon yapıldığı, aynı gün Akman hakkında da “Gürhan’la yakın bağı olduğu, şirketlerde çok sayıda görevi olduğu ve bununla ilgili kanıt bulunabileceği ve Deniz Feneri e.V.’nin paralarını aklama şüphesi bulunan OFWeG adlı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğu” için arama emri çıkarıldığı belirlendi. Akman’ın Almanya’daki ikametgâh adresi de
Gürhan’ın eski evi çıktı.
Akman’ın Kanal 7 Int.’in (Euro 7) genel müdürlüğünü yaptığı dönemde bu adreste kaldığı, polisin ön soruşturma raporunda yer aldı. Soruşturma dosyasında, Akman’ın radyo-televizyonla alakası olmayan çok sayıda şirket ve kooperatifle ortaklığının da muamma olduğu belirtildi.
Ortaklar adına vekâletle imza
13 Temmuz 2005’te RTÜK üyesi olduktan sonra Weiss şirketindeki ortaklığını 8 Aralık 2005, müdürlüğünü de 30 Eylül 2005’e kadar sürdüren Akman’ın, Weiss şirketinin Vakıf Bank Int AG Frankfurt nezdindeki 3280 numaralı banka hesabındaki yetkisini 30 Ocak 2006, European Consulting şirketindeki yetkisini de Kasım 2006’ya kadar sürdürdüğü saptanmıştı. Akman’ın sık sık Almanya’ya gelerek vekâletle Türkiye’deki diğer ortaklar Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik adına ticari ve resmi işlemlere imza attığı, ayrıca Rüsselsheim’da 350 bin euro’ya Weiss şirketi adına alınan konutların satış sözleşmesini de imzaladığı belirtildi.
Bağış yolsuzluğuyla ilgili olarak, Alman polisinin şirket merkezlerine yaptığı baskında çok sayıda belgeye el konulmuştu.
Kuryelerle taşınan para listesi
Frankfurt Emniyeti’nin “Bağış” adlı özel soruşturma komisyonu “AG Spenden”, Deniz Feneri’ne toplanan paralarla, bankalardan nakit çekilen ve kuryelerle Türkiye’ye aktarılan paraların listesini hazırladı. Muhesebeci Firdevsi Ermiş’in “Uyum” adlı muhasebe programı ile hazırladığı ve Türkiye’deki ‘server’ üzerinden kaydettiği yasadışı muhasebe kayıtlarına göre 7 milyon euro’dan fazla nakit para, aralarında Akman’ın da bulunduğu kuryelerce Türkiye’ye götürülerek, başta Zekeriya Karaman ve Harun Kapıyoldaş olmak üzere teslim edilmiş.
Tarih ve meblağın da belirtildiği listede, Zekeriya Karaman’ın Almanya’ya bizzat geldiğinde de nakit paraları teslim aldığı belirtiliyor.
Sivil polisler izlemiş
Alman polisinin Deniz Feneri e.V.’ye karşı casusluk yöntemlerini de kullandığı anlaşıldı. İddianamede hazırlık aşamasında gizli soruşturma yürüten polisin Deniz Feneri e.V.’nin bağış toplama yöntemini anlamak için yardım konserlerinden birine iki Türk polisini soktuğu belirtilirken, iddianamede kimlikleri gizli tutulan iki polisin çalışması şu sözlerle anlatıldı:
“En çok keş yardım paralarının toplanabildiği yerler, yapılan benefis (yardım) konserleriydi. Savcılık tarafından kendilerine gizlilik vaadi bulunan ve aralarına giren iki sivil polis memurunun bildirdiklerine göre, 31 Mart 2007’de Ludwishafen’deki Eberthalle’de yapılan konserde takriben 2 bin 500 kişi bulunmuş ve gelen insanların para yardımında bulunabilmesi için bütün sandalyelerin üzerine zarflar konulmuştu.
Bu zarfların ön tarafına para yardımında bulunan kişi adını ve soyadını, kimliğini, yazabiliyordu. Bu zarflar daha sonra bir asma kilitle kilitlenmiş iki kırmızı renkli metal çantanın içine konuluyordu. Bu veya bunlara benzer, metal çantalar ve zarflar, arama esnasında bulunmuş ve el konularak emniyet altına alınmıştır