AMERİKAN Merkez Bankası’nın dün gece açıklanan son toplantı tutanaklarından sonra küresel olarak dolarda değer kaybı hızlandı. Tutanaklarda her ne kadar aralık ayında faiz artışı olacağına ilişkin fikir birliği varken, Fed üyelerindeki enflasyon endişeleri dikkat çekti. Dolar, bunun sonrasında Türk Lirası karşısında da değer kaybetmeye başladı. Güne 3.93 lira seviyelerinden başlayan dolar 3.9048 liraya kadar geriledi.
Tutanaklarda, “Çoğu Fed üyesi, enflasyonun destekleyici para politikasının sürmesiyle orta vadede yüzde 2 civarında dengeleneceğini öngörmeye devam etti. Buna karşın, birçok üye iş gücü piyasasındaki sıkılaşmaya rağmen düşük kalmaya devam eden enflasyon verilerinin sadece geçici faktörlerden değil, daha kalıcı gelişmelerden kaynaklanmasının mümkün olduğunu gözlemledi. Bu üyelerden birkaçı, uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki düşüşün, enflasyonun Fed’in yüzde 2 hedefine dönmesini zorlaştırabileceği endişesini dile getirdi” ifadelerine yer verilmişti.
Bankacılar TCMB politikalarının, jeopolitik ve diplomatik riskler ve gelişmelerin yakından izlenmeye devam edildiğini, TL'deki değer kazancının risklerin tam olarak son bulduğu şeklinde yorumlanmaması gerektiğini söylediler.
Öte yandan ABD ve Japonya başta olmak üzere Şükran günü tatilleri nedeniyle hacimlerin önümüzdeki haftaya kadar düşük kalması bekleniyor.
Dolar/TL'deki düşüşün ardından Türk hisse senetleri piyasasının pozitif açılması beklenirken; BIST-30 endeksinin en yakın vadeli işlemleri XU030c1 yüzde 0.15 artıda bulunuyor.
Fed'in son toplantı tutanaklarının "birçok katılımcının" enflasyonun beklenilenden daha uzun süre Fed'in yüzde 2 hedefinin altında kalacağına ilişkin endişeli olduğunu gösterdikten sonra dolar değer kaybetti.
Bu ifadeler piyasaların gelecek yıl daha fazla faiz artışı fiyatlamalarından geri adım atmalarına yol açtı.
Dolar Fed'in son toplantı tutanaklarının bazı yetkililerin faiz artışlarının önünde bir engel olan kalıcı düşük enflasyon konusunda endişelendiklerini göstermesiyle geriledikten sonra yen karşısında iki ayın dip seviyesini gördü.
Dün sabah saatlerinde 3.98 ile yeni tarihi zirvesini gören dolar/TL bu seviyelerde kalıcı olamayarak günü 3.95 civarında tamamlamıştı. Aynı saatte sepet bazında TL 4.2899/4.2962, euro/TL ise 4.6488/4.6559 seviyesinde bulunuyor.
TCMB ADIMLARININ ETKİLERİ İZLENİYOR
Bankacılar küresel piyasaların etkisinin ötesinde TL'nin don dönemde benzer para birimlerine göre ciddi bir satış baskısı yaşadığını belirtirken bu gelişmenin Türkiye'ye özgü olduğuna da dikkat çekiyorlar. Bankacılar TL'ye özgü satış baskısı yaratan unsurların enflasyonda yükseliş, TL'deki değer kaybının enflasyonu önümüzdeki dönemde de baskılayacağı endişesi, AB, ABD ve hatta NATO ile ilişkilerin gerilmesi, jeopolitik gelişmeler olduğuna dikkat çekiyor. Bunun yanında ABD'de devam eden Reza Zarrab davasının sonuçlarına ilişkin endişeler de piyasalarda yakından takip ediliyor.
TL'deki değer kayıplarına TCMB toplam dört farklı adımla yanıt verirken ilk etapta tek başına bu adımlar piyasalardaki endişeleri gidermekte yeterli olmamıştı.
Bir diğer taraftan ise TCMB'nin siyasi söylemlere karşın faiz tarafında bir adım atmış olduğu gerçeği de, siyasetçilerden yapılabilecek açıklamalar kapsamında yakından izleniyor. Bu adım TCMB'nin siyasi nedenlerle gerekli adımları adım atamayacağı yönündeki eleştirilere de önemli bir cevap olarak yorumlanıyor.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "TCMB adımlarını TL'deki riskleri ortadan kaldırmak adına yeterli görmüyoruz. TCMB'nin de bu adımları TL'deki değer kaybına son vermek adına atmadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bugün ana belirleyici olan Fed kararının ötesinde TCMB'nin adımları da negatif ayrışmayı en azından bir miktar zayıflatacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ve ardından hükümetin geçtiğimiz hafta faizlerin inmesi gerektiği açıklamaları ve Merkez Bankası'na yönelik eleştirilerinin ardından TL'deki değer kaybı hızlanmış, TCMB de piyasalarda "örtülü faiz artışı" olarak da anılan adım attı ve likidite politikasında 25 baz puan sıkılaştırma yarattı.
TCMB'nin adımı sonrası kısa vadeli tahvil getirileri ise baskı altında kalmayı sürdürdü.
İki yıllık gösterge tahvil getirisi de 2009'dan beri en yüksek seyrini korurken uzun vadeli tahvillerde satış baskısı daha sınırlı kalmayı sürdürüyor.
Bankacılar TL'deki iyimserlik sayesinde tahvil bono piyasasındaki satış baskısının da bir miktar azalabileceğini belirttiler.
Gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta ortalama yüzde 13.20, valörde son işlemde yüzde 13.02 seviyesindeydi. Gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi ise dün spot kapanışta ortalama yüzde 14.29, valörde son işlemde yüzde 14.34 seviyesindeydi.
KAYNAK:HÜRRİYET