Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,9677
EURO
37,1790
IMKB
9.952,000
ALTIN
3.308,250
 
Hava Durumu ANKARA
-8 / 4 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
DİNDAR BİR KADININ AŞK DÜNYASINI ANLATTI
DİNDAR BİR KADININ AŞK DÜNYASINI  ANLATTI
 
Aşk söz konusu olunca hiçbirimiz rahibe değiliz
 
15.3.2010 - 07:20

İkinci romanı Lâl 'de İslami kültürde çok işlenmeyen bir konuyu, yitip giden kocasını beklerken başka bir erkeğe âşık olan bir kadını anlatan Ayşe Kara: "Dindar kadınlar da âşık olur, hiçbirimiz sanıldığı gibi rahibe değiliz. Erkeklerimiz de rahip değil," diyor
Ayşe Kara, bir anne. Üç kızı, bir oğlu var. İlkokulu bitirdikten sonra 'kız olduğu için' okutulmayanlardan. Ama evde İslami ilimlerle ilgili eğitimler almış, uzun bir dönem hadis ve tefsir eğitiminden geçmiş. Esprili üslubuyla, 15 yaşında evlendirildiği için kendisini "Profesyonel evliyim, biz okul yerine kocaya gittik. Bizim evlendiğimiz dönemlerde okula gitmeyen kızlar çok makbul kızlardı," diye tanıtıyor. Küçüklüğünden beri okumaya olan merakı daha sonra onu yazmaya götürmüş. Çocuklarını uyuttuktan sonra sabahlara kadar hep okumuş yıllarca... Hece, Türk Edebiyatı, Yörünge ile Tarih ve Düşünce dergilerinde denemeleri, öyküleri yayımlanmaya başlayınca, bunu 2003'de ilk kitabı izlemiş: Bir Tanzimat Prensesi Refia Sultan. Onunla bir araya gelme nedenimiz ise başörtülü bir kadının hem özelini, hem ruh dünyasını, hem de onun gözünden 'bir tür cumhuriyet' olan Fatih'le İstanbul'u anlattığı ikinci romanı Lâl. Romanın kahramanı Nergis aracılığıyla belki de ilk kez, dindar bir kadının aşka bakışına, aldatmaya, terk edilmeye bakışına ve onları yaşayış biçimine tanık oluyoruz.

- Kaç yaşınızda 'Artık yazmalıyım' dediniz?
- 35 yaşımdaydım sanırım. Hayat gidiyordu, ben kendim için bir şey yapmamıştım. Bir an kendimi bir boşlukta buldum. O halimi Lal'in kahramanı Nergis'e ödünç verdim. Yazı bana bir çıkış kapısı olarak geldi.

ROMANIN DÖRT AYAĞI VAR
- Neden Lâl? Lâl sizin için neyi ifade ediyor?
- Lâl uzun, sancılı bir sürecin sonucu. Galiba ben bu süreçte İbn-i Arabi'nin 'Tanrı Musa'ya ateş olarak göründü,' sözü misali varlığın özünü ateş olarak hissettim. Bu da romana yansıdı, ateş renkli cevher anlamındaki 'Lâl'i kullandım başlık olarak. Aynı zamanda 'dilsiz' anlamıyla da Nergis'in susuşunu ifade ediyor. Bir roman için bunu söylemek ne kadar doğrudur bilmiyorum ama Lâl'in mimarisi hakkında düşünürken camiyi örnek aldım. Kubbesi aşk; zemini aidiyet... Dört ana karakter, Nergis (güzellik ve aşk), Fatih (düşünce), Fuad (hareket), Nilüfer (otorite) kubbeyi tutan dört ayak...

- Kitaptaki Sermüezzin efendi ailesi üzerinden günümüz Müslümanlarını nasıl anlatmak istediniz?
- Geleneği temsil misyonu yüklenmişler. Romanın esas kişileri 80 kuşağından Nergis, Fatih ve Fuad. Bugünden ailenin tarihi üzerinden yakın tarihe gidiyoruz; devrimlerin Fatihli muhafazakârlar üzerinde yarattığı travmaya şahit oluyoruz. Ben 80 kuşağındanım. 31 yıldır Fatihliyim, insanların neler konuşup neler söylediğini biliyorum. Bu anlamda içeriden bir bakışım var olaylara. Hakikaten dindar olup dini, Allah'ı kullanan kullanan çok cahil insanlar da var. Ama bir taraftan modern olmak da tamamen donanımlı olmak demek değil. Maalesef hiç telaffuz etmek istemediğim bir kutuplaşma var.

BU BİR HİDAYET ROMANI DEĞİL
- Muhafazakâr kesimde ilk defa bir kadının karşı cinsle ilişkilerine dair bu kadar açık satırlarla karşılaşıyoruz.
- Çok hidayet romanı okudum, hiçbirini de sevmedim. Sevmediğim bir şekilde niye yazayım? Tamam hidayete erdiler, sonra ne oldu? Bu insanlar yaşıyor, hayatla karşı karşıyalar, dertleri var, çeşitli olayların hayatlarının üzerinde etkileri var. Ben daha önce dindar kesimin yazdığı romanlardan farklı olarak gerçekleri yazmaya çalıştım. Bunu bir edebi değer üstünden yapmaya çabaladım.

AMACIM ÖZELEŞTİRİ YAPMAK
- Neden bir muhafazakâr ailenin dünyasını anlatıyorsunuz?
- Onların da herkes gibi hikâye olmaya hakları var. Okumak istediğim romanı yazmak durumunda kaldım diyelim! Özeleştiri yapmak istedim. Muhafazakârları insani yönleri ile anlatmak, kendimizi ifade etmek istemiş de olabilirim: İşte üzerinde konuşup durduğunuz, kıyameti kopardığınız muhafazakâr insanlar... Onların da düşleri, düş kırıklıkları, kalpleri, aşkları, arzuları var. İşte size evlerinin, kalplerinin kapısını sonuna kadar açtım. Lütfen içeri buyurun! - Nergis nasıl bir kadın? - Nergis edebiyatı seven, estetik algısı gelişmiş biri. Anneannesi saraylı olduğu için de güzelliği tanıyor. Eskilerden, gelenekten gelen bir kadın, Tanzimat'la gelen güdükleşme, korunma duygusu onu etkilememiş. Nergis, kocası yitince sokakla hemhal olan bir kadın.

RAHİBELEŞTİRMEYİ KIRMAK İSTEDİM
- Tepki alacağınızı düşündünüz mü?
- Evet. Yazmak noktasında değil ama yayımlamak noktasında evet. Bunu, bir kısır döngüyü aşmak, muhafazakâr yazarların pasifize edilmiş; rahipleştirilmiş, rahibeleştirilmiş karakterlerini kırmak için bilhassa yaptım. Zaten başka türlü yazmak bence metni eksik kılardı. Erkek karakterleri bu çizgi üzerinden; eril duygularla sağlamlaştırdım. Ama elbette mesafeliler. Teşhirci değiller. Nergis gibi bir kadın ancak evlenebilir, başka bir şey yapamaz ve ancak evlenerek bir erkekle birlikte olabilir.

FATİHLİLER KIZLARINI OKULA GÖNDERİYOR
Romanınız Fatih'te geçiyor. Herkesin Fatih'e karşı bir önyargısı var. Sizin Fatihiniz nasıl bir yer? Şehir içinde bir şehir mi Fatih?
- Fatih, konumu itibariyle ta Bizans'tan beri kültür merkezi. Osmanlı'da yine öyle. Fatih Sultan Mehmet, imparatorluk camiini, külliyeleri, su kemerlerini burada yaptırıyor, ilim adamları burada oturuyor. Fatih'te herkes var, ben burada Mehdi bekleyen grupları da gördüm, medeniyete muazzam bir katkı isteğiyle dolu olanları da. Ama önlerinde hep İslam'ı temsil vardır ve kendileri arkada kalmışlardır. - Şimdiki Fatih nasıl bir yer? - Fatih'in hakikaten farklı yüzleri var. Buraya dönüşmek isteyenler, değişmek isteyenler bir uğrar. Sonra başka şekle dönüştürmek isterlerse buradan kaçarlar. Kimileri hakikaten buranın kültürünü hazmeder, kimileri de bir bezelye gibi yemyeşil olur. Yani böyle garip bir kaba softa tarafı da vardır. Kullanılmaya da müsait bir zemini vardır. Ali Kalkancı da gelip burayı mesken tutar. Fakat son zamanlarda Fatih bu kabuğu kırıyor, kendini ifadedeki o sakınmayı aşıp kendini dışa vuruyor. Eskiden Fatihliler çocuklarını okutmazlardı, sonra herkes kızlarını bile okutmaya başladı.(SABAH)



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"KENDİNİ HUKUKUN ÜSTÜNDE SAYAN HIRSIZLAR"

300 BİN TL'Yİ ALAN GECEKONDUYU BOŞALTTI

KIZLARIN ERKEK KAVGASI HASTANELİK ETTİ
»  OKUMUŞ, KARİYERLİ KADINLAR DAHA ÇOK DAYAK YİYOR!
»  YÜZME YARIŞINDA İNSANLIK DERSİ
»  FAZLADAN CEZAEVİ'İNDE YATMANIN BEDELİ 2 BİN TL!
»  İMAM İNTİKAM İÇİN KIZINI İCRAYA VERDİ
»  "AKP YANDAŞ SENDİKA YARATMAK İSTİYOR"
»  TÜRKİYE "İNTERNET DÜŞMANI" ÜLKELER LİSTESİNDE
»  DENİZLİ'DE ALKOL YASAĞI!
»  KÜRT-İŞ SENDİKASI
»  70 YAŞ VE ÜSTÜNE ÖLÜM HAKKI
»  GAZİANTEP'TE 'ÖLDÜRÜCÜ PUL BİBER' OPERASYONU
»  ÖLÜMÜNÜZE NEDEN OLABİLİR!
»   "KABAHAT KERPİÇDE DEĞİL, YANLIŞ KULLANIMDA!"
»  KEÇİ İKİ ÇOBANI VURDU
»  ADANA'DA KASET KRİZİ HIZ KESMEDİ
»  "25 YIL SONRA İLK KEZ ÇUBUK BARAJI TAŞTI"
»  TRAFİK POLİSİNE ÖFKE KONTROLÜ DERSİ
»  SABETAY'CILARIN 40 YILDIR GİZLENEN ARŞİVİ!
»  PİLOT YANLIŞ HAPI YUTUNCA
»  KADINLARA 'ÖZEL GÜN' İZNİ DANIŞTAYA GİDİYOR.
»  3 PADİŞAH, 11 CUMHURBAŞKANI, 60 HÜKÜMET GÖRDÜ
»  ELAZIĞ'DAN SONDA ERZİNCANDA SALLANDI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.