Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4347
EURO
36,2908
IMKB
9.390,000
ALTIN
2.837,260
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERDOĞAN'IN TÜRBAN TEPKİSİ AĞIR OLDU...
ERDOĞAN IN TÜRBAN TEPKİSİ AĞIR OLDU...
 
Erzurum'da mezuniyet törenine, başörtülü velilerin alınmamasına sert tepki gösteren Erdoğan, 'milletin vicdanını rahatlatacak' sözü verdi. Erdoğan, Baykal'ı da topa tuttu.
 
22.6.2005 - 13:16
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP grubunda yaptığı konuşmada türban sorunuyla ilgili olarak ''bu sorunu aşacağız ve milletin vicdanını rahatlatacağız'' dedi.
Erzurum'da Atatürk Üniversitesi mezuniyet töreninde, başını örten velilerin tören salonuna alınmamasına da tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Erzurum'da bir annenin hakarete uğramasına kadar vardırılan bu uygulama hiçbir sağduyulu insanın kabul edemeyeceği bir davranıştır, insafsızlıktır" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyaseti, millet ile devlet arasındaki ilişkilerde bir çatışma aracına dönüştürenleri milletin ffetmediğini belirterek, ''Merkez ve çevre, metropol ve taşra ve nihayet millet ve devlet arasında gerilim kurgulayarak siyaset dizayn edenlerin, bu milletin ruh köküyle ilgisi olmadığı görülmüştür'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sorunlarını aşmak için gösterdikleri gayretler sonucu, çözümü ağırlaştırılan, zorlaştırılan sorunların ya çözüldüğünü ya da çözüm sürecine girdiğini söyledi.
Türkiye'nin, kendi istikametinde, kendi dinamikleriyle, imkanlarıyla toplumsal dokusunu güçlendirerek, siyasal gücünü artırarak, ekonomik büyümesini sürdürerek, demokrasisini tartışmalardan arındırmak zorunda olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Ülkemizi halkıyla birlikte büyütme yolunda millet olarak, devlet olarak katettiğimiz yol, daha ileri mesafeler alabilmemizin sağlam bir
zemini olmuştur.
Bu anlamda AK Parti iktidarının, AK Parti siyasetinin Türkiye'ye kazandırdığı uzlaşma, diyalog ve mutabakat kültürü inanıyorum ki bundan böyle siyaset kültürümüzün en belirgin karakteri haline gelecektir. Zaten milletimizin bize verdiği istikamet, bu milletin hamuru ve mayası, bu siyaset kültürünün özünü oluşturmaktadır.
Yola çıktığımız gün, siyaseti çatışma alanlarında değil, uzlaşma alanlarında yapacağımızı vaat ettik. Yola çıktığımız günden bu yana da bu çizgide yürüdük. Biz biliyorduk ki siyaseti millet ile devlet arasındaki ilişkilerde bir çatışma aracına dönüştürenleri milletimiz affetmez ve gördük ki affetmedi de..
Keza, siyaseti millet adına, milletin talep ve özlemleri adına değil de kendi namı hesabına yapanları da millet affetmedi.
Merkez ve çevre, metropol ve taşra ve nihayet millet ve devlet arasında gerilim kurgulayarak siyaset dizayn edenlerin bu milletin ruh köküyle ilgisi olmadığı görülmüştür.
Bilelim ve bilsinler ki bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin sorunlarını, müşterek aklı; toplumsal vicdanı, en üst düzeyde ülke sorumluluğunu harekete geçirmek suretiyle çözme kararlılığındayız.
Bunu tekrar tekrar vurgulamakta yarar görüyorum. Halının altına süpürülmüş, dondurulmuş, ertelenmiş sorunlar büyüyerek, önyargılarla beslenerek karşınıza çıkıyor.''
ERZURUM
Bugün de toplumun gündeminde, medyanın gündeminde, aydınların gündeminde, siyasetin gündeminde buna benzer sorunlar bulunduğunu anlatan Erdoğan, ''özelleştirme bu sorunlardan biridir, üniversitelerde yaşanan başörtüsü sorunu bu sorunlardan biridir. Bu sorunlar bütün sıcaklığıyla yaşanmaktadır ve toplumun gündemindedir. Bunları görmezlikten gelemeyiz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Erzurum'da ''evladı üniversiteyi bitiren bir annenin kızının en anlamlı, en özel, en duygusal gününde bile hakarete uğramasına kadar vardırılan bir uygulamanın, bu milletin hiçbir sağduyulu insanının kabul edemeyeceği bir davranış olduğunu'' ifade ederek, Türkiye'deki hiçbir ferdin bu olayı tasvip etmediğini söyledi.
''Bu kadar insafsızca bir uygulamanın bu millete mensup olan bir insanın hayal gücüne bile sığması beklenemez'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''İnanıyorum ki mutabakatla, özgüvenle, adalet ve hakkaniyet duygusuna inanarak bugüne kadar yaptığımız gibi halkın ve bu ülke çocuklarının önündeki bu zorlukları aşacağız ve milletin vicdanını ferahlatacağız.
Birkaç hususla ilgili dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bizim ısrarla vurguladığımız basit bir gerçeği var bu ülkenin. Çözmemiz gereken sorunlar birbiriyle alakalı görünmese de iç içedir ve birbiriyle doğrudan ilişkilidir.
Bir alandaki temel bir sorunu çözdüğünüz zaman o sorunun çok uzağında duran başka bir sorunu da çözmüş olursunuz. Sözü dolaştırmadan iki örnek üzerinde ne demek istediğimi ifade edeyim. Sadece örnek olarak söylüyorum, diğer sorun alanlarına da uyarlayabilirsiniz.''
ÖZELLEŞTİRME
Türkiye'nin özelleştirme sorunu ile özgürlük sorununun doğrudan birbiriyle alakalı olduğunu anlatan Erdoğan, ''bu iki sorunun ne kadar ilişkili olduğunu iki temel alanda vaveyla koparanlara bakarak da anlaşılabileceğini'' belirtti.
Özgürlüğe kuşkuyla bakanların üretime de sermayenin tabana yayılmasına da demokrasiye de kuşkuyla baktıklarını bildiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Halka kuşkuyla bakanlar, açıkça söylemeye cesaret etmeseler de
demokrasiyi, hukuku halktan esirgemek gerektiğini söylüyorlar. Açık konuşmadıkları için devleti, devletçilikle karıştırıyorlar. İmtiyazlarının devamını istiyorlar aslında. Bunların bu kurumların içinde ciddi imtiyaz alanları var. Kullandıkları imtiyazlar var. Bu imtiyazı, özelleştirme süreci gerçekleşirse ondan sonra kullanamayacakları için bu vaveylayı koparıyorlar. Olay budur aslında.
Buna ne yazık ki muhalefet partisi de düşüyor. Ama muhalefet partisi geçmişte hep bu tezgahın içinde dokundu, işlendi. Veya bu tezgahı sürekli olarak çalıştıranlardı. Hiçbir zaman devletçiliği ellerinden bırakmadılar ki... Hep o devletçi mantıkla geliştiler. Ama dünyanın gündeminde artık devletçilik yok. Artık serbest piyasa ekonomisinde devletçilik diye bir anlayış yok. Ama bu devletçilik anlayışını hala
sürdürme gayretindeler. Çünkü, imtiyaz alanlarıyla kendilerine siyasi rant temin etmenin gayreti içindeler. Fakat bilmiyorlar ki bunu böyle yaparak bir siyasi rant elde etmek mümkün değil. Eğer elde edebilmiş olsaydılar yıllardır bunu yaptıkları halde bu millet onları iktidara taşırdı. Taşıdı mı? Hayır taşımadı. Bundan sonra da taşımayacaktır. Niye? Çünkü bunun olumlu neticesi yok da onun için. Komünist rejimler bunun için çöktü. Niye ayakta duramadı? Bunun için duramadı. Şimdi
hepsi de süratle dünyaya açıldılar ve yabancı sermayenin bu ülkelerde
yer edinmesinin mücadelesini verdiler, veriyorlar, başta Rusya Federasyonu olmak üzere. Şu anda bunun en açık örnek ülkesi durumundadır.
Oysa halkımız imtiyaz değil, adalet istiyor. Öyleyse, kimse 'şu alanlarda halka adalet veririz şu alanlarda ise adalet veremeyiz' diyemez.
Öte yandan hukuk, demokrasi ve özgürlüklerin ekonomik büyümeyi nasıl beslediğini, dış politikaya nasıl ivme kazandırdığını, toplumsal barışa ne kadar katkıda bulunduğunu iki buçuk yıllık iktidarımız döneminde bütün Türkiye gördü.
Türkiye, küçük meseleleri büyüterek zaman ve enerji kaybetmeseydi, vatandaşına güven esasında hem vatandaşlık bağlarını hem de vatandaşlarını güçlendirmeye odaklansaydı bugün çok daha ileride olacaktık.
Ne özelleştirmeyi ne de üniversitelerde 'çocuklarımızın eğitim haklarını, vatandaşlık haklarını verelim mi vermeyelim mi eğitimde özgürlük haklarını verelim mi vermeyelim mi' diye konuşmayacak, bu sorunları aşmış olacaktık.''
BU ÜLKENİN KİMLİĞİ
Erdoğan, ''Evet, hepimiz bu ülkenin insanıyız, bu toprağın suyuyla, ekmeğiyle, ruhuyla bugünlere gelmişiz'' diyerek, bu ruha, bu toprağın değerlerine, bu ülkenin kimliğine sahip çıkmaya devam edeceklerini vurguladı.
Türkiye'nin kimliğini asla yere düşürmeyeceklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Birileri kendiyle kavgalı, ülkesiyle kavgalı, vatandaşıyla
kavgalı bir yoldan, gerilimden, çatışmadan medet umabilir. Ama biz o birileriyle aynı kulvarda olmayacağız.
Son günlerin gündem maddelerinden biri de özelleştirmedir. Özelleştirme, ülkemizde uygulanmakta olan yapısal reform sürecinin en önemli unsurlarından biridir. Türkiye, özelleştirmeyi çeyrek yüzyıl boyunca yeterince konuşmuştur. Özelleşmesini konuşmaya başladığımız bir çok kurumda çalışmaya başlayanlar 25 yılda emekli olmuşlardır.
Hükümetimiz, şimdiye kadar ülkenin gelişmesinin önündeki en büyük engeli oluşturan siyasi istikrarsızlık unsurunu ortadan kaldırmış, siyasi ve ekonomik politikaların iç sürtüşmelerden uzak kararlı ve süratli bir şekilde uygulanmasını mümkün kılmıştır. Türkiye, geleceğe güvenle bakar hale getirmiştir. Mali disiplin sağlanmış, enflasyon kontrol altına alınmış, istikrarlı büyümenin temelleri atılmış, bütçe açıkları katlanılabilir düzeylere geriletilmiş, uzun zamandan beri ilk
kez, faiz dışı fazlanın yanında bütçe fazlası gözlenmeye başlanmıştır.
Devletin yeniden yapılanması için özelleştirme, siyasi kararlılıkla, kamu kuruluşları ve bağımsız düzenleyici kurumlarla işbirliği içerisinde, artan bir hızla sürdürülmektedir. Özelleştirme sürecinde hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımcıların yoğun ilgi ve katılımını gözlemliyoruz ve özelleştirme sürecinde olumlu gelişmeler  kaydediyoruz.''
AVRUPA BİRLİĞİ KONUSU
Avrupa Birliği süreciyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Erdoğan, Avrupa Birliği'nin hedef olduğunu, ancak hedeften sapma olması durumunda Kopenhag kriterlerini Ankara kriteri olarak değiştirip yollarına devam edeceklerini bir kez daha yineledi.Erdoğan, 15-20 yılda çok şeyin değişeceğini belirterek, "Kimse 15-20 yıl sonrasının müneccimliğine soyunmasın" dedi.
CHP lideri Baykal'ın 'Gümrük Birliği Ek Protokol Anlaşması'nın imzalanmaması yönünde çağrısını da değerlendiren Erdoğan, "Biz neyin atına imza atılacağını çok iyi biliriz. Bizim gündemimizde bu gibi konular yok" dedi.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"CAMİ'YE VARSA KİLİSİYE DE OLMALI"

BAŞBAKANLIK İÇİN 10 YENİ MERCEDES!!!

GÜRPINAR'DA ÇATIŞMA...
»  DİKKAT... MİT, POLİS, JANDARMA BÜTÜN İLETİŞİM YOLLARINDAN SİZİ DİNLEYECEK!
»  MİLLİ SİYASET BELGESİ İKİ AY ERTELENDİ
»  PRODİ ŞAŞIRTTI!!!
»  ''SİCİL AFFI 20 BİN 543 MEMURU İLGİLENDİRİYOR''
»  "BİR KURTLAR VADİSİ HİKAYESİ"
»  KADIN İNTİHAR KOMANDOSU'NDAN ŞOK SÖZLER
»  YARGITAY: ''ÜVEY ÇOCUK EVLAT EDİNİLEBİLİR''
»  ASKERİ HASTANELER SİVİLLERE AÇILIYOR
»  DERİN GIRTLAK HEM KİTAP, HEM FİLME KONU OLUYOR
»  CİA BAŞKANI:"LADİN'İN YERİNİ TAHMİN EDEBİLİYORUM"!!
»  PAPA'NIN SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUK... TÜRKİYE'Yİ HAZMEDEMİYOR
»  METİN KAPLAN'A ÖMÜR BOYU HAPİS
»  FENERBAHÇE ORDUEVİ'NİN YANINDA MİSYONERLERE GİZLİCE ARSA TAHSİS EDİLMESİ KRİZ ÇIKARDI!..
»  ALMAN DIŞİŞLERİ BAKANI FİSCHER "AVRUPA BÖLÜNEBİLİR"!!
»  MİLLETVEKİLİNİN BABASIYLA BULUŞTUĞU AN
»  BİR ÖSS BÖYLE GEÇTİ
»  KAFE'LERDE SİGARAYA YASAK GELİYOR
»  BAYKAL'IN İSVİÇRE'DE HESABI ÇIKMADI
»  MEMURA,"RÜŞVET ALMAM" SÖZLEŞMESİ
»  TALAT:"TÜRK HALKINI BOZUK PARA GİBİ HARCADILAR"!!
»  ''AB'' SINIRI AÇ DİYOR...
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.