Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Ünal'ın açıklamalarından bir kısım şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden “Anketlere inanmıyorum” dedi? Bunun sebebi sonuçların onu mutlu etmemesi mi yoksa farklı bir nedeni mi var?
Kampanyaları artık anlık stratejilerle yönettiğimizi söylemiştim. Bununla ilgili konuştuğumuz her şey anketler için de geçerli. Akışkanlığın, anlık interaktif iletişimin, her bir bireyin cep telefonundan anında bilgiye ulaşmasının doğurduğu bir sonuç var. Seçmen psikolojisi ve gündem hızla değişiyor. Sahadan anket yoluyla çektiğiniz bir veri, sadece o andaki algıyı ve psikolojiyi yansıtıyor. Bu bir iki gün içinde kaçınılmaz olarak değişmiş oluyor. Yüz yüze anketlerde anket firması saha firmasına sipariş eder. 2 gün sorular hazırlanır. Sonra 1 hafta sahaya çıkılır. 2 gün sonuçlar bilgisayara yazılır. 2 gün de analizi sürer. Anket firması size 15 gün sonra bir sonuç sunar. O sonuç, on beş gün öncesinin sahasını yansıtır, bugünü değil.
Seçmen davranışları o kadar değişken mi?
Tam da onu söylüyorum. Seçmen davranışına etki eden faktörler artık akışkan ve değişken hale geldi. Dünyada artık seçmenin ilgilerine ve isteklerine yönelik veri çekmeye dönük dijital platformlar var. Bu verilerin sağlıklı olabilmesi için de gerçek kişilerle yapılması gerekir. Mesela araştırma şirketlerinden biri olan KONDA anket sonucu açıklamayacağını duyurdu çünkü sahayı okuma yöntemlerinin değiştirilmesi gerekiyor. Bazılarını bunu şöyle okuyor; Türkiye’de seçim belirsiz olduğu için saha okunamıyor. Hâlbuki bunun sebebi araştırmalarda kullanılan araçların ve yöntemlerin yetersizliğidir. Anlamak için kullandığımız yöntemler ve anlaşmak için kullandığımız dil değişiyor. Eski araç ve yöntemlerimizle bugünü okumaya çalışmamız artık işlemiyor. Peki sahaya dönük bir çalışma yapmıyor muyuz? Çok amaçlı, boyutlu ve katmanlı araştırmalar yapıyoruz ve sahada bir sorun görmüyoruzç
Peki yaptırdığınız anket sonuçları ne gösteriyor? AK Parti oyları Cumhurbaşkanlığı seçimine kıyasla yerel seçimlerde artacak mı azalacak mı?
Uzun dönemden beri muhalefete dönük dile getirdiğimiz bir ifademiz vardı, ‘siyasetsizlik.’ Bu artık ‘iletişimsizlik’e dönüşmüş durumda. Artık kamuoyuna da bir şey söylemiyorlar. Biz iki aydan beri sahadayız. Peki CHP ve İyi Parti ne yapıyor? Sahada bir iletişim ve kampanya yürüten birilerini görüyor musunuz? Yoklar. Dolayısıyla ilk defa garip bir şekilde muhalefet ortada yok.
Yaptığınız araştırma sonuçlarında da bunu görüyor musunuz?
Karasız seçmen sayısında yüksek bir artış var. “Peki bu seçmen önceki seçimlerde kime oy vermiş” diye bakıyoruz. Daha önce muhalefete oy vermiş. Bu kararsızlığının nedeni siyasi düşüncesini paylaştığı partinin siyasetsizliği ve iletişimsizliği.