Karayalçın, demokrasi bağlamında tartışılan ve siyasete müdahale olarak nitelenen Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun yayınladığı ve Danıştay'ın destek verdiği bildirileri savundu.SHP, 3'üncü Olağan Kurultayı Anatolia Showland'de yapılıyor. 'Yoksulluğa, yolsuzluğa ve sömürüye son', 'Etnik köklere, inanç tercihlerine farklı davranışlar sona erecek' ve 'SHP Türkiye'nin pusulası' şeklinde pankartların açıldığı Kurultay, partililerin geniş katılımına sahne oldu.Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşı'nın okunmasıyla başlayan Kurultayda ilk olarak divan teşekkül etti. Divan Başkanlığı'na oy birliğiyle Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven seçildi. 1 Mayıs marşı ve partililerin alkışları arasında Kurultay'ın yapıldığı Anatolia Showland'e giren Karayalçın, 2 saatten fazla kürsüde kaldı.Kurultay çerçevesinde söz alan SHP Genel Başkanı Karayalçın, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karayalçın, diğer siyasi teşekküllere toplumsal kimlik üzerinden siyaset yapmamayı öğütlerken, insanların inançları, aidiyetleri ve kültürleri üzerinden siyaset yapılmamasını istedi. Siyasetin ülke ve toplumsal sorunlara dönük çözüm önerileriyle yapılmasını tavsiye eden SHP Lideri, kendilerinin problemlere karşı uyarılarda bulunduğunu, tasarımlar sunduğunu ifade etti.Yasama ve Yürütme ile Yargı erkleri arasında gerginliklerin bulunduğuna işaret eden Murat Karayalçın, sorunların çaresinin Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'nın değiştirilmesinde olduğunu bildirdi.Sol'da birlik çalışmaları adına ellerinden gelen gayretleri gösterdiklerine dikkat çeken Karayalçın, 'Halk birlik bekledi ancak birileri kaçtı, o görevi üstlenmedi, iktidara gelmeye cesaret edemedi' diye konuştu. SHP Genel Başkanı, kamuoyunda tartışılan Güneydoğu sorunu'na da değinerek, partilerinin PKK ve Kürt sorunu arasında ördüğü duvarların teyit edildiğini söyledi. Karayalçın, inanç ve aidiyetin herhangi bir öneminin bulunmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşlığının mühim olduğunu dile getirdi. Yürürlükte bulunan Siyasi Partiler Yasası'na eleştiriler getiren Murat Karayalçın, şöyle dedi: 'Türkiye'nin siyaset alanı bazı partileri en fazla desteğe mazhar görürken, kimi partilerin görünmesini engelliyor. Bu siyaset alanının tercihine göre TBMM'de 2 siyasi parti temsil edilecek, parlamento dışında yer alacak partilerin de sayısına sınırlama getirilmeyecek.  İki partili siyaset iki kutuplu yapıyı beraberinde getirir. Burada ya aksınız ya da kara gri olamazsınız, mevcut alan kutuplar arasında husumet oluşturur. Biz yüzde 10 barajından şikayet edince 'Varsın olsun' cevabını alıyoruz. Bir de siyaset alanı içerisinde müsaade gören partilerin kendi içlerinde uyguladığı yüzde 20'lik baraj var. Bir de hazine yardımını koyun, Türkiye'de iki partili yapıdan başka bir yol kalmıyor. Son olarak 22 Temmuz Seçimleri'nde iktidar ve ana muhalefet partisi arasındaki oy farkı ülkenin tek partili bir yapıya gittiğini gösteriyor.'

'27 NİSAN'LA TÜRKİYE'NİN SİYASET ALANI ÇÖKMÜŞTÜR'

Karayalçın, Türkiye'de siyaset alanının 27 Nisan 2007'de çöktüğünü vurgularken, kimden gelirse gelsin siyasete müdahaleye karşı olduklarının altını çizdi. Sistemin çöküş nedenini cumhurbaşkanının seçilememesine bağlayan Murat Karayalçın, seçimlerin mahkemeye düştüğün gün siyaset alanının çöktüğünü kaydetti. 'Kimi sivil toplum kuruluşu ve sendika temsilcileri birbirlerini kucaklıyor, öpüşüyor ancak bunlar yeterli değil' diyen SHP Lideri, siyaset mühendislerinin geriden müdahalelerine dikkat çekti ve tasarımlar karşısındaki naif davetlerin bırakılmasını istedi.

Karayalçın, iki partili sistemin de çökmeye yüz tuttuğunu yinelerken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'nın açtığı kapatma davasının siyasi teşekküllerin sayısının azaldığını gösterdiğini söyledi.

AK Parti'ye karşı açılan kapatma davasıyla ilgili olarak TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın 'Üçüncü yol' sözlerine cevap veren Murat Karayalçın, bunalımın olmaması gerektiğini kaydetti. Karayalçın, sorunlara çözümü yargının değil siyasetin getireceğini belirterek, 'Siyasiler halka 'Oh' çektirmiyorsa neden oradalar' diye sordu.

Murat Karayalçın, Yargıtay ve Danıştay tarafından yayınlanan bildiri ve Hükümet kanadından gelen yanıtlar hakkında da yorumlar yaptı. SHP Genel Başkanı, bildiri ve demeçlerin yeni bir kriz ortamına yol açtığını, yasama ve yürütme ile yargı arasında çatışmaların baş gösterdiğini bildirdi.

21 Mayıs'taki bildiriyi ana hatlarıyla hatırlatan SHP Lideri Karayalçın, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in karşı açıklamalarına cevap verdi.

'BİLDİRİLER NEDEN İDEOLOJİK, SİYASİ OLSUN'

Karayalçın, şunları kaydetti: 'SHP, her türlü müdahaleye, darbeye, muhtıraya tepeden inmeciliğe karşıdır, ancak AK Parti'nin arkasına saklandığı görüşleri kabul edemeyiz. Hükümet kanadı bildirinin siyasi ve ideolojik olduğunu savunuyor. Yargıtay'ın yargı erkine yönelik sürekli hale gelen saldırıları kamuoyuna sunması neden ideolojik olsun. Kaldı ki açıklama siyasi bile olsa önemli olan beyanlarda ortaya atılan iddiaların doğruluğudur.

İktidar olarak böyle bir iddiaya 'Hayır, yok' gibi yanıtlar vermeniz gerekmiyor mu? Beyanlar karşısında bakanlar yargı organlarının görev ve yetkilerini nereden aldıkları soruyor. Başbakan yardımcılığı, bakanlık yaptım ancak böyle bir görüşü ilk defa duyuyorum. Hükümetin böyle bir söz söyleme yetkisi var mı?

Bir de açıklamaların Anayasanın 138'inci maddesine aykırı olduğunu söylüyorlar. Türkiye'ye gelen Oli Rehnler, Lagendijkler ve Milibantlar davayı eleştirecek birşey olmayacak, yargı beyanlarını dile getirince Anayasa'yı ihlal olacak, hayır olmaz.'

Murat Karayalçın, 'Çoğunluğum, dilediğimi yaparım' anlayışını tehlikeli bulduğuna dikkat çekerek, İster yüzde 46'yla ister yüzde 96'yla gel istediğini yapamazsın, Ülkenin Anayasası var, kurumları ve kuralları var' şeklinde konuştu.

SHP Genel Başkanı, mevcut sorunun siyasal alandan kaynaklandığını, sistemde değişikliğe gidilmesi gerektiğini savundu. Tüm davetlere karşı Cumhurbaşkanı Gül'ün de kirizi yönetemeyeceğini ileri sürdü.

Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren SHP Lideri, mevcut durumun sadece global etkilerle açıklanamayacağını, olanlarda Hükümetin de sorumluluğunun bulunduğunu iddia etti.

Murat Karayalçın, halefi olan ve 15 senedir Ankara'yı yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e de eleştiriler getirdi. Metro hattında 1 metrelik ilerleme kaydedemeyen Gökçek'in havlu atmış bir görüntü ortaya koyduğunu ileri süren Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin baştaki yönetimiyle metro değil ancak teleferik yapabileceğini sözlerine ekledi. Karayalçın, konuşmasının ardından 10'uncu Yıl Marşı eşliğinde kürsüde ve salonda dolaştı, partilileri selamladı.

Diğer yandan Kurultay partililerin coşkusu arasında devam ediyor. Kurultay faaliyetleri çerçevesinde Çalışma Raporu okundu: Rapor görüşüldükten sonra delegelerin oylarına sunulacak ve karara bağlanacak. Karar tasarılarının ele alınması ve kararlaştırılmasının ardından da Genel Başkan, Parti Meclisi üyeleri, MDK üyeleri belirlenecek.