DTP Van Milletvekili Özdal Üçer'in, ''yakınlarının aldığı ihaleler ve yaptıkları inşatta işçilerin ücretinin ödenmediğini söylemesine'' tepki gösteren AK Parti Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, ''Bu arkadaş (Üçer), beni dağa, PKK'ya şikayet etti'' dedi.
Genel Kurulda sözlü soruların ardından, yapım işleri imalatında kullanılan malzemelerin dünya piyasalarındaki fiyatlarının önemli oranda artışından dolayı, 1 Ocak 2008 tarihinden sonra yapılan ve yapılacak olan imalat işlerinin tamamlanabilmesini teminen, bu malzemeler için fiyat farkı esas ve usullerinin belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kuruluna yetki verilmesini öngören Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısına geçildi.
Tasarı üzerinde CHP Grubunun görüşlerini ifade eden Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, inşaat sektöründe ciddi bir kriz yaşandığını, bunun Hükümetin öngörüsüzlüğünden kaynaklandığını savundu. Fiyat farkıyla ilgili düzenlemeyi olumlu bulduklarını belirten Bingöl, ancak bunun yeterli olmadığını, vakit geçirilmeden kararname konusunda harekete geçirilmesi gerektiğini söyledi.
''YOLSUZLUK AKP'NİN DAMARINA GİRDİ''
DTP Grubu adına konuşan Van Milletvekili Özdal Üçer, düzenlemenin belli kesimlerin siparişiyle hazırlandığını ileri sürdü. Meclisin, sermaye ve egemen kesimlerin çıkarları için acilen yasal düzenleme yapmasını anlamadığını belirten Üçer, fiyat farkıyla ilgili düzenlemeden kimlerin yararlanacağını sordu. TOKİ'den ihale alan, yaptıkları duble yollar 1-2 yıl içinde çöken firmaların fiyat farkından yararlanıp yararlanmayacağını öğrenmek isteyen Üçer, yaklaşan seçim nedeniyle AK Parti'nin yandaşı firmalara kaynak aktarmak zorunda olduğunu savundu.
ANAP'ın da geçmişte bu yola başvurduğunu ancak daha sonra tarihten silindiğini ifade eden Üçer, ''AKP, yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyerek işbaşına geldi. Ama yolsuzluk AKP'nin damarına girdi. Cemal Kaya'nın yakınlarının sahip olduğu firmalar kaç ihale aldı? Kaç işçiyi çalıştırıp da mağdur ettiler? Hüseyin Çelik'in akrabaları kaç ihale aldı?'' dedi.
AK Parti sıralarından bazı milletvekillerinin tepki göstererek kendisine laf atması üzerine Üçer, ''Yanlış olan, haksız olan, günah olan yolsuzluktur'' diye konuştu.
AK Parti'lilerin ''İspat et. Bu ülkede kanunlar var, hakimler, savcılar var'' demesine Üçer, ''Ben ispat ederim. İspat edersem istifa edecek misiniz? diye karşılık verdi.
Yasa çıktıktan sonra kaç yüklenici firmaya ne kadar para ödeneceğini soran Üçer, İstanbul Adliye Sarayı inşaatını yapan Kaya'nın yakınlarının çalıştırdıkları işçilerin parasını ödeyip ödemediğinin açıklanmasını istedi.
Bu sırada AK Parti grubunun ön sıralarında oturan Kaya, Üçer'e tepki gösterdi. Kendisine laf atılması üzerine Üçer, Kaya'ya, ''Terbiyesiz sensin. Bir milletvekiline hakaret etme hakkını nereden alıyorsun? Ben bildiklerimizi açıklıyorum. Aksini ispatlayan varsa getirsin belgeleri'' dedi.
''300 MİLYAR DOLARI SENİN DESTEKLEDİĞİN ÖRGÜT ALDI''
Üçer'in konuşmasını tamamlamasının ardından sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan Cemal Kaya, Üçer'in adını anmadan ''Bu arkadaşın yaşı kadar benim ailemin geçmişi var. Bu arkadaş; yalan yanlış, aslı astarı olmayan bir sürü şey söyledi. Evet benim ailem iş yapar, simit satar, enerji ve inşaat işleri yapar'' dedi.
Kardeşinin yaptığı İstanbul Adliye Sarayı inşaatında çalışan işçilerin ücretlerinin ödenmediğinin iddia edildiğini belirten Kaya, ''Böyle bir durum olduğunda bu ülkenin hakimleri savcıları var. Devleti savunan bu arkadaşıma soruyorum; devletin kaynaklarının çarçur edildiğini, sermaye sahiplerinin cebine gittiğini söylüyorsun. Ya arkadaş, sen bırak bu devletin kaynaklarının çarçur edildiğini söylemeyi...Bu devletin kaynakları, 300 milyar doları senin desteklediğin örgüt aldı be, sen ne diyorsun?'' diye konuştu.
''BEN ÖLÜME DE VARIM...''
Kendisine tepki gösteren DTP'lilere ''konuşma'' diyen Cemal Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu iş alındığında ben milletvekili değildim ki...Bakın bu arkadaş, 20 gün, 1 ay önce beni aradı. İşçilerin ücretlerini alamadığını söyledi. 'Ben bilmiyorum ama bakarız, sorarız' dedim. Adam telefonda bana hakaret etti. Beni şikayet etti, şikayet. Nereye biliyor musunuz? Dağa beni şikayet etti. Savcıları uyarıyorum; beni PKK'ya şikayet etti. Bunun şahitleri de var. Burası böyle gelip insanın ailesine laf atacağı yer değil. Benim adım Cemal Kaya, ben ölüme de varım, her şeye de varım. Ne yapıyorsanız yapın. Köy köy de dolaşırım. Neyin hıncını alıyorsunuz? Ağrı'dan milletvekili çıkaramamanın hıncını mı? Ayıptır ya...''
Kaya'ya tepki gösteren DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, parti tüzel kişiliğine hakaret edildiği gerekçesiyle söz istedi. Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, tutanaklara bakacağını, partiyle ilgili bir ifade olması halinde söz vereceğini söyledi. Kaya'nın yerine oturması sonrasında Genel Kurulda tartışma, karşılıklı laf atmalarla sürdü.
''LİNÇ EDİN BİZİ...''
Bu sırada oturduğu yerden ayağa kalkan DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, ''AK Partili'ler sayısal çoğunluğuna güveniyorlarsa işte hodri meydan...Linç edin o zaman bizi'' demesine, AK Parti Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş, ''çık dışarı'' diye bağırdı.
Genel Kurulda gerginliğin tırmanması üzerine Başkanvekili Gülpınar birleşime ara verdi.
Verilen aranın ardından söz alan Sakık, Kaya'nın sözlerinin ''şık ve ahlaki olmadığını'' ifade etti. Sakık, ''Savaşın mimarı DTP değil, örgüt değil. Savaş deyin, kavga deyin, ne derseniz deyin. Bunun sorumlusu biz değiliz. Parlamentodaki gerginliği tetikleyecek konuşmalarla saldırılar olursa...Ülkeye yapılacak en büyük haksızlık bu olur'' dedi.
Sakık, tartışma sırasında sesini yükselttiği için Genel Kuruldan özür diledi.
DTP'li Hasip Kaplan, Kaya'nın konuşmasında 4 kez ''terbiyesiz'' lafını kullandığını belirterek, gösterdiği tutanaklardan bu ifadenin çıkarılmasını istedi.
Başkanvekili Gülpınar, ''Kanuni hakkınızı kullanırsınız. Kolundan tutup getirip bu işlemi yaptıramam. Siz meramınızı anlattınız'' diyerek tartışmayı sonlandırdı.