Çetinkaya'nın konuşmasında 2017 yılına ilişkin çarpıcı tespitleri şöyle:
- Önümüzdeki dönemde, turizm görünümünde kayda değer bir iyileşme sinyali olmamasına rağmen, alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıylaMerkez açıkladı: 2017de TÜFE yüzde 6.5 değil yüzde 8 olacak iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. KURDAKİ YÜKSELİŞ YATIRIM VE TÜKETİMİ SINIRLAYABİLİR
Son dönemde Türk lirasındaki değer kaybı ile diğer iç ve dış gelişmeler sonucunda belirsizlik algısının yükselmesinin, yurt içi talebi hem tüketim hem yatırım kanalından sınırlayabilmesi muhtemel.

BÜYÜMEME RİSKİ
Küresel büyüme görünümü ve gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler, sermaye akımlarının zayıf seyri ve jeopolitik gelişmeler, yakın dönemde olduğu gibi 2017 yılında da büyüme üzerinde aşağı yönlü risk oluşturuyor.

TEŞVİK VE TEDBİRLERİN ETKİSİ
Öte yandan son dönemde alınan teşvik ve tedbirlerin olası gecikmeli etkilerini yukarı yönlü bir risk unsuru olarak belirtebiliriz. Cari denge tarafında ise iyileşmenin sürmesini bekliyoruz. Emtia fiyatlarındaki artışa karşılık, büyümedeki ılımlı görünümün önümüzdeki dönemde ithalat artışını sınırlayacağını tahmin ediyoruz.

CARİ DENGE İYİLEŞECEK
Çevre ülkelerle normalleşmeye başlayan ilişkiler, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın devam etmesi ve jeopolitik gelişmelerin sınırlayıcı etkilerine rağmen ihracatın pazar çeşitlendirme esnekliğinin olumlu etkileriyle cari dengenin 2017 yılında iyileşeceğini öngörüyoruz.

PETROL FİYATLARININ ETKİSİ
Ekim Enflasyon Raporu’nda 54 ABD doları olarak varsaydığımız ham petrol fiyatı 2017 yılı ortalamasını yakın dönem gelişmeleri çerçevesinde 57 ABD dolarına yükselttik. ABD doları cinsinden ithalat fiyatları varsayımımızı ise, ham petrol dışındaki emtia fiyatlarının görece düşük seyrine bağlı olarak 2017 yılı için sınırlı miktarda aşağı yönlü güncelledik. Ancak Türk lirası cinsinden baktığımızda geçtiğimiz Rapor dönemine göre ithalat fiyatlarında belirgin bir yukarı yönlü güncelleme oldu.

2017 TAHMİNİMİZ YÜZDE 8

Enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun orta vadede yüzde 5’lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağını tahmin ediyoruz. Bu çerçevede, enflasyonun 2017 yılında yüzde 8 olarak gerçekleşeceğini (Ekim ayında tahmin yüzde 6.5 idi) ; 2018 yılında ise yüzde 6’ya geriledikten sonra (Ekim ayında yüzde 5 idi) 2019 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz.

KUR VE PETROLÜN ETKİSİ

Yakın dönemde Türk lirasındaki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak önümüzdeki döneme ilişkin Türk lirası cinsinden ithalat fiyatı varsayımlarımızda bir önceki Rapor dönemine kıyasla belirgin bir yukarı yönlü güncelleme yaptık. Söz konusu güncellemenin 2017 yıl sonu enflasyon tahminini bir önceki Rapor tahminine göre 1,3 puan yukarı çekeceğini değerlendiriyoruz.

TOPARLANMA YAVAŞ OLACAK
Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, 2017 yılı boyunca iç talepteki toparlanmanın Ekim Enflasyon Raporu’nda öngördüğümüzden daha yavaş olabileceğine işaret ediyor. Bu doğrultuda, çıktı açığına dair tahminlerimizi aşağı yönlü güncelledik. Çıktı açığındaki aşağı yönlü güncellemenin 2017 yıl sonu enflasyon tahminini 0,4 puan düşürücü yönde etki yapacağını tahmin ediyoruz.

GIDA ENFLASYONU YÜZDE 9
Tahminlerimiz üzerinde etkili olan bir diğer unsur, 2017 yılı gıda enflasyonu varsayımımızı yüzde 7’den yüzde 9’a güncellememiz oldu. Söz konusu güncelleme, bir önceki Rapor dönemine göre 2017 yılı enflasyon tahminine 0,4 puan ekledi. Son olarak, 2016 yıl sonu enflasyonunun Ekim Enflasyon Raporu’nda verdiğimiz tahmine göre yüksek gerçekleşmesi ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki yükselişin 2017 yıl sonu enflasyonunu 0,2 puan yukarı çekeceğini değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, Ekim Enflasyon Raporu’nda yüzde 6,5 olarak verdiğimiz 2017 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminini yüzde 8’e yükselttik. Diğer taraftan, 2018 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminini de yüzde 5’ten yüzde 6’ya güncelledik. AYSEL ALP/HÜRRİYET