Yeniçağ Gazetesi'nin Haberi:

TMSF medyası Sabah’ta ilginç gelişmeler yaşanıyor. En çok okunan yazarları gidiyor, yerine AKP’den milletvekili adayı bile olamayan Nazlı Ilıcak geliyor. Ilıcak, Sabah’a sızmak için Ergun Babahan’la kulis ilişkisinde bulunuyordu.

Nazlı Sabah’a sızdı
İki gazete, bir siyasi parti kapattıran ve son olarak da TMSF kontrolündeki gazetede köşe kapabilmek için AKP çevrelerinde kulis yapan Nazlı Ilıcak, sonunda amacına ulaştı

TMSF’nin el koymasından sonra AKP rotasına giren Sabah Grubu’nda ilginç gelişmeler yaşanıyor. Gazetenin en çok okunan yazarları istifa ederken, televizyonun çok izlenen programları ortadan kaldırılırken, AKP yandaşı isimler çok yüksek meblağlarla ‘işbaşı’ yapıyor!
Dün, Sabah gazetesi alan okurlar, büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü, Nazlı Ilıcak gazetenin ‘yazarları’ arasına katılmıştı. TMSF’nin el koymasından önce, bir kitle gazetesi olan Sabah, AKP rotasına girdikten sonra bir düşünce gazetesi haline gelmiş ve gazetenin yıllardır en çok okunan yazarları birbir yollarını ayırmak zorunda kalmıştı. Giden yazarların yerine ise, İkinci Cumhuriyetçi, İslamcı kisveli ve demokratlık adına Türk ordusuna ve devletin bazı kurumlarına karşı hasmane tutum izleyen, AKP’ye yakın, ’ANA uçağı’ akredetililer yerleşmeye başladı.

Kulis onun işi!
Nazlı Ilıcak’ın, Sabah gazetesinde yazabilmek için gazetenin şimdiki genel yayın yönetmeni Ergun Babahan ile birlikte Ankara’da AKP çevrelerinde kulis yaptığı biliniyordu. Hatta kimi zaman da, Abdullah Gül’ün samimi arkadaşı Yenişafak yazarı Fehmi Koru ile birlikte girişimlerde bulunduğu da basına yansımıştı. Ilıcak sonunda bu amacına ulaştı. Artık bundan sonra Sabah’ın 4’üncü sayfasından malum fikirlerini ve hasmane düşüncelerini empoze etmeye çalışacak.

Nereden nereye!
Nazlı Ilıcak’ın iki gazete kapattırması, bir siyasi partinin sonunu getirmesi onun ‘Çekim alanından (!)’ kaynaklanmıyor. O görevinin gereğini yerine getiriyor. AKP, siyasette izlediği ‘rövanşist’ politikaları medyada da uyguluyor. Nitekim, Nazlı Ilıcak gibi Türk ordusunu karalama, yıpratma misyonunu üstlenmiş bir isim, iktidar eliyle Sabah’ın yazarı yapılıyor! Tıpkı, Fehmi Koru’ya çok büyük paralara atv’de program yaptırılması, Hasan Bülent Kahraman’ın bünyeye dahil edilmesi gibi. Buna karşılık, Fatih Altaylı, Yılmaz Özdil, Murat Bardakçı, Mehmet Barlas gibi isimler de bünye dışına itiliyor. Yani Altaylı’nın ‘Sabah, Yenişafak-Zaman arası bir gazete olma yolunda’ diyerek yaptığı tespiti yerini buluyor.

Her yol ona çıkar!
Televizyon ekranlarına yansıyan agresifliği, satırlarına yansıyan ‘aleni’ karalama ve yıpratma cümleleri Nazlı Ilıcak’ın görünen yüzlerinden sadece ikisidir. Onu kimi zaman elinde tefi, masasında içkisi ile bir bar köşesinde, kimi zaman sigarasını tüttürürken, bazen de Fransız tarzı türbanı, göğüs dekolteli giyimi ile televizyon ekranlarında, gazetelerin magazin sayfalarında görebilirsiniz.