Sabah yazarı Nazlı Ilıcak'ın yazısını sansürledi. Ilıcak'ın yazısı Kıbrıs baskısında yayınlandı. Ama gece tüm baskılardan çıkarıldı !.. Peki ama neden ?Nazlı Ilıcak'ın bugün Sabah'ta yayınlanan yazısından bir bölümü çıkarıldı? Çünkü o yazı AKP'li Eyüp Belediyesi'ni ilgilendiriyordu..
Okulu apar topar yıktılar ama yargı karara ‘dur’ dedi
Kâr amacı gütmeyen, aksine bağışçıların desteğiyle öğrencilerinin yüzde 30’u burslu okuyan Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları pazar sabahı büyük ölçüde yıkıldı. Vakıf yöneticileri cuma günü okulu boşaltmak için süre talep ettiğinde, “Zaman verirsek yürütmeyi durdurma kararı çıkarırsınız” cevabını almıştı.
Nitekim dün İstanbul 2’nci İdare Mahkemesi ‘Yürütmeyi durdurma’ kararı verdi!
Nazlı Ilacak da bu konuda bir yazı kaleme aldı...
Okulun sahibi ise ekibiyle birlikte Sabah'ı Sabah yapan Zafer Mutlu'ydu...
Ilıcak, yazısında destek veriyordu...
Yazı, yanlışlıkla Kıbrıs baskısında yayınlandı.
Ama yönetim baskıyı ve yazıyı görünce çıkarılması emrini verdi.
Kral mı verdi sansür kararını yoksa Kral'dan çok kralcılar mı ?
Orası tam bir muamma...
Buyrun okuyun kararı da siz verin:
İŞTE O YAZI
Mutlu yandaş olsaydı?
Vatan gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Mutlu"nun, Kemerburgaz"daki Vakıf okulunun binaları, evvelki gün, sabaha karşı, belediye ekipleri tarafından, “kaçak olduğu” gerekçesiyle yıkıldı.
Zafer Mutlu, Milli Emlâk"tan arsa tahsisi almıştı ama, Eyüp Belediyesi, bu arazinin kendisine ait olduğunu ileri sürüyordu ve Maliye Bakanlığı"nın tahsis ettiği arsayla ilgili açtığı iptâl davasını kazanmıştı. (27 Mayıs 1999) Mutlu, buna rağmen, hem kolej inşaatını tamamladı, hem de Milli Eğitim Bakanlığı"ndan okul işletmek için ruhsat aldı. Ortada bir hukuki ihtilâf var. Ama, pekâlâ, uzlaşma yoluyla bu ihtilâfın halli mümkündü. Buna mukabil, yıkım kararı alındı ve icra edildi.
*İstanbul"daki tek kaçak bina Zafer Mutlu"nunki mi?
*Bina kaçak bile olsa, Eyüp Belediyesi, uzlaşma yoluna gidip, bir bedel karşılığı okulların faaliyetini sürdürmesine imkân tanıyamaz mıydı?
*Bu okul, Zafer Mutlu"ya değil de, AK Parti"ye yakın bir işadamına ait olsaydı, böyle bir yıkım kararı uygulanır mıydı?
Öte yandan:
*Zafer Mutlu sade bir vatandaş olsaydı, Milli Emlâk ile Eyüp Belediyesi arasındaki ihtilâfa rağmen, “Nasılsa bana dokunulamaz” düşüncesiyle ruhsatsız inşaat yapmaya cesaret eder miydi?
*Zafer Mutlu sade bir vatandaş olsaydı, Milli Eğitim Bakanlığı okul işletmek için ona ruhsat verir miydi?
Türkiye"de çarpık bir düzen var. İktidar, yandaşlarını koruyor, hukuki süreç, daha ziyade yandaş olmayan kişi söz konusu olduğunda akla geliyor. Buna mukabil, kendini güçlü hissedenler, belirli bir dokunulmazlık zırhına sahip olduklarını düşünüp, kanunlara ve düzene uymama hakkını kendilerinde görüyorlar.
www.haber90.com
EDİTÖRÜN NOTU: Yazısında Zafer Mutlu ile ilgili kısmın olduğunu doğrulayan Ilıcak, "Yazıyı neden yayınlamadıklarını bilmiyorum, herhalde vardır bir bildikleri. Ancak ben bu konuda görüş bildirmek istemiyorum!" açıklamasını gönderdi...
(medyakafe.com)