Terör örgütü elebaşının yakalanmasından örgütten ayrılarak, terör örgütü PKK'ya alternatif olarak PWD'yi (Yurtsever Demokrat Parti) kuran, iki defa terör örgütü PKK tetikçileri tarafından öldürülmek istenen terörist Osman Öcalan, Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Haravgi gazetesine açıklama yaptı. Şu anda Irak'ın kuzeyinde bulunan Köysancak'ta örgütten çaldığı paralarla fırın işletmeciliği yapan Osman Öcalan, terör örgütünün şiddet eylemlerine karşı çıkan birçok muhalif kadronun ve Kürt aydınlarının terörist Murat Karayılan'ın talimatıyla öldürüldüğünü kaydetti. Osman Öcalan, ağabeyinin yakalanması sonrasında terör örgütü yönetimini ele geçiren grubun şiddet politikasında ısrarlı olması sebebiyle örgütten ayrılmak zorunda kaldığını bildirdi.
Kendisinin silahlı mücadeleye karşı çıktığını, bu yüzden de Haziran 2004'de örgütten ayrılmak zorunda kaldığını belirten terörist Osman Öcalan, şunları kaydetti: ''Aksi halde beni temizleyeceklerdi. PKK yönetimindeki çoğu arkadaşım da benimle birlikte kaçmak zorunda kaldı. Hedefimiz PKK'nın silahlı mücadelesini reddeden yeni bir oluşum yaratmaktı, ancak olmadı. Çünkü arkadaşlarımız arasında PKK ve Abdullah Öcalan'ın düşman ilan edilerek onlarla çatışılması konusunda görüş ayrılığı yaşandı.'' Irak ve Türkiye gibi Avrupa'da yaşayan Kürtler'in de silahlı mücadeleyi bıraktıklarını ve şiddet eylemlerine karşı olduklarına dikkati çeken Öcalan, açıklamasında, ''Talabani'nin silahlı mücadelenin artık bittiği görüşüne katılıyorum. Silahlı mücadele Kürtler'e büyük zarar verdi. Kürtler bu mücadeleyi kazanamadılar'' ifadesini kullandı.
Kürtler üzerinden ''partisel şovenizme'' karşı olduğunu vurgulayan terörist Osman Öcalan, ''PKK ve siyasi partiler Kürtler'i kucaklayamazlar. Çünkü partisel şovenizme düşmüş durumdalar'' diyerek, Kürtler'in etnik milliyetçilik temelinde yürütülen siyasi yaklaşımları desteklemediğine işaret etti.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanma sürecinde terör örgütü ve yandaşlarının büyük hayal kırıklığına uğradığını ifade eden terörist Osman Öcalan, açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
''Yunanlılar'dan destek beklendi. Abdullah Öcalan Suriye'den çıktığında, verilen vaatlerden dolayı Yunanlılar'ın kendisini korumak için her şeyi yapacaklarını zannetti. Ancak beklenen olmadı. Yunanlılar, Öcalan'ı tek başına bıraktılar ve kendisine ihtiyaç duyduğu yardımı sağlamadılar, onu terk ettiler. Bu hepimizde büyük hoşnutsuzluk yarattı. Kişisel olarak bunlardan acı duyuyorum. Çünkü Yunanlılar geçmişte silahlı mücadelemize çeşitli şekillerde destek vermişlerdi.''
-ÖRGÜTÜ YÖNETENLERİ DAHA ÖNCE DE ELEŞTİRMİŞTİ-
Terörist Osman Öcalan, daha önce de Irak'ın kuzeyinde yayımlanan ''Cemaver'' gazetesine yaptığı açıklamada, örgütten kaçan veya muhalif olan Kürtler'e yönelik cinayetlerin karanlık bir yanının olmadığını, bu cinayetlerin terör örgütü PKK tarafından işlendiğinin açık olduğunu belirtmişti.
Kendisinin de iki defa suikasta maruz kaldığını, son olarak terör örgütünün 2 tetikçisinin evini havaya uçurmak istediğini, ancak başarılı olamadıklarını anlatan Osman Öcalan, ''Ağabeyim Abdullah Öcalan'ın yakalanması örgütü derinden sarsmıştı. Murat Karayılan, Duran Kalkan, Rıza Altun, Cemil Bayık ve Zübeyir Aydar'dan oluşan grup Kürt yönetimini ele geçirdiler. Bu çete, Siphan Rojhilat, Kemale Sor, Hikmet Fidan, Kani Yılmaz, Sabri Tori'yi öldürtmüştür. Bu cinayetlerin karanlık bir tarafı yoktur. Bu cinayetlerin sorumluları Kürtler'e bir gün mutlaka hesap verecekler'' görüşünü dile getirmişti.
Yıllarca şiddetten medet uman, ancak bugün silahlı mücadelenin yanlış olduğunu ve demokrasi gerçeğini kavradığını itiraf eden Osman Öcalan, terör örgütü PKK'nın silahlı mücadeleye son vermesi yönünde çağrıda bulundu