|
|
|
|
DOLAR |
35,2535 |
|
|
|
EURO |
36,6584 |
|
|
|
IMKB |
9.627,000 |
|
|
|
ALTIN |
2.967,990 |
|
|
|
|
Şehir Seçimi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SÖZDE DEĞİL AMA ÖZDE PKK'LILAR
|
|
|
|
|
|
DTP sözde PKK'lı olmadıklarını söyleyip, özde nasıl PKK'lı olduklarını PKK'nın legal hale getirilmesini ve yasallaştırılmasını isteyerek kanıtladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DTP'nin kapatılması istemiyle açılan kapatma davasında parti adına sözlü savunma yapan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "Mevcut yasalar, politikalar gerçekten sorunun çözümüne katkı sunmadığı için bugün bu sıkıntıları, acıları yaşadığımızı ifade etmeye çalıştık" dedi. Türk ile partinin hukuk komisyonu başkanı ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız'ın, Anayasa Mahkemesi heyetine yaptığı sözlü savunma 3 saat sürdü . Savunmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Ahmet Türk, çağda ş değerlere, evrensel hukuku, uluslararası sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararları göz önünde tutularak yeni bir yorumla davaya bakılmasını istediklerini söyledi. Sözlü savunmada Türkiye'deki anayasanın uluslararası hukukla ne kadar ayrı düştüğünü olabildiğince ortaya koymaya çalıştıklarını belirten Türk, partisiyle ilgili ortaya konulan deliller üzerindeki görüşlerini söylediklerini ifade etti. DTP'nin, "kuruluşundan beri demokratik, sivil yöntemlerle sorunlara çözüm getireceğine inandığını" anlatan Türk, "Diyaloğun, uzlaşının, ortak aklın Türkiye'de bu çatışmalı süreci soran erdirebileceğine inandık. Eğer bugün bir çatışma varsa, bunun sorumlusu demokrasiyi, halkımıza, insanlarımıza çok görmekten kaynaklandığını ifade etmeye çalıştık" diye konuştu. Demokratik değerlerin oluştuğun bir ortamda silahın, şiddetin olmayacağını ifade ettiklerini aktaran Türk, "Mevcut yasalar, politikalar gerçekten sorunun çözümüne katkı sunmadığı için bugün bu sı kıntıları, acıları yaşadığımızı ifade etmeye çalıştık" dedi. DTP'nin Türkiye'de demokratik gelecek için çaba gösteren bir parti olduğunu söyleyen Türk, bu düşüncelerini Anayasa Mahkemesi heyetine arz etmeye çalıştıklarını dile getirdi. Türk, "Bu düşüncelerimiz doğrultusunda bir kararın verileceği umudu içerisindeyiz" diye konuştu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türk, Anayasa Mahkemesi heyetinin kendilerine soru yöneltip yöneltmediklerinin sorulması üzerine, soru yö neltilmediğini, savunmalarının geniş özetini sunduklarını, tüm iddialara açık şekilde cevap verdiklerini kaydetti. AK Parti hakkında açılan kapatma davası sürecinde partinin savunmasında özellikle Venedik Kriterleri'ne vurgu yapıldığının belirtilmesi üzerine, Türk, Venedik Kriterleri'ni, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ve AİHM'in kararlarının tamamını gündeme getirdiklerini belirterek, mahkemenin bu kriterler doğrultusunda davayı değerlendirmesini istediklerini anlattı. Ahmet Türk, bir gazetecinin, "Partiniz kapanırsa, şiddetin artmasını bekliyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Biz DTP'nin kapatılmamasını söylüyoruz. Tabii, demokratik siyasette kanalları kapattığınızda, demokratik siyasetten umudunu kesen insanlar elbette bir hayal kırıklığını, bir darlığı, bir sıkıntıyı yaşayacaktır. Bunun şiddetle bir ilgisi yok. Bu bir gerçektir. Bizim istediğimiz, bu ortak ülkede birlikte, sevgiyle 72 milyonu kucaklayacak anlayışı egemen kılmak ama 2 milyon insanın oy verdiği bir partinin kapatılması elbette insanlarda bir hayal kırıklığı yaratır. Bunu görmemiz gerekir, bu bir gerçektir." "DTP'nin Öcalan'ın talimatlarıyla kurulduğu ve terör örgütü PKK ile organik bağ içerisinde olduğu iddialarına ne yanıt verdiniz?" sorusu üzerine de şunları söyledi: "O bölümle ilgili de düşüncelerimizi söyledik. DTP, mevcut resmi ideolojilere göre kurulan bir parti değildir. Doğru düşünceler, doğru fikirler kimden gelirse gelsin bunun yaşama geçmesi için ortak aklı ortaya koymamız gerekiyor. Eğer bir düşünce doğruysa, 'falan söyledi' diye, 'Öcalan söyledi' diye bunun karşısında durmayız. Önemli olan bu düşüncenin doğru olup olmadığı na bakmak. Bu konudaki düşüncelerimizi söyledik. Zaten her zaman söylüyoruz. Bizim böyle organik bir bağımız yok ama yaşanan bir hadise var. 25 yıldan beri süren sancılı bir süreç var, bu sancılı süreçle ilgili düşüncelerimizi ortaya koyduk."
"DTP'NİN PKK İLE HERHANGİ BİR ÖRGÜTSEL BAĞLANTISI VE İLİŞKİSİ YOKTUR" Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında açılan kapatma davasında, parti adına Anayasa Mahkemesi heyetine yapılan sözlü savunmada, "DTP'nin PKK ile herhangi bir örgütsel bağlantısı ve ilişkisi yoktur. DTP, Kürt sorununun demokratik çözümüne dönük siyaset yapan bir partidir. Kapatma davası, DTP'nin bu çabalarına yönelik bir tasfiye politikasıdır" denildi. Sözlü savunmada, mahkemenin Hak-Par ve ardından AK Parti'yi kapatma davalarında verdiği kararlar ve yaptığı açıklamaların "önemsendiği" belirtilerek, siyaset kurumunun, üzerine düşen görevleri yapamadığı, sorumluluğunu yerine getiremediği savunuldu. Yürürlükte bulunan 1982 Anayasası'nın hala değiştirilemediği belirtilen savunmada, "siyaset kurumu, siyasi parti kapatma hükümlerini, siyasi partiler yasasını, seçim yasasını değiştirme sorumluluğunu yerine getiremediği için bugün Anayasa Mahkemesi'nin hala parti kapatma davaları ile muhatap olduğu" ifade edildi. Savunmada, "Siyaset kurumu sorumluluğunu yerine getirecek olgunluğa, erdeme ve cesarete sahip değilse bu noktada hukuk üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Çağdaş demokrasilerde hukuk kurumları toplumsal ihtiyaçları ve değişimi de gözeterek siyasetin önünü açabilecek bir role kavuşmuştur. Bu davanın da böylesi bir gelişmeye hizmet edeceğine inanıyoruz" görüşüne yer verildi. Türkiye'de yapılması gerekenin ulus-devletin demokratikleştirilmesi olduğu ifade edilen savunmada, bu durumun, üniter devlet yapısına aykırı düşmeyeceği, zarar vermeyeceği kaydedildi. "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı" şeklinde bir değişime gidilmesi istenen savunmada, kültürel kimliklerin önündeki engellerin kaldırılması, "Ulus" kavramının "Demokratik Türkiye Ulusu" şeklinde kavramlaştırılması talep edildi. Türkler ile Kürtler ve Anadolu'daki diğer unsurların "Türkiye Ulusu"nu oluşturduğu belirtilen savunmada, şu görüşlere yer verildi: "Türkçe yine resmi dil kalır, bayrak tabii ki olacaktır, Kürtlerin demokratik örgütlenmesini; kültür, dil, ekonomi, çevre, mesleki ve diğer alanlarda sağlayacak demokratik açılımlar gerçekleştirilebilmelidir. Devlete dayalı ulus yerine, demokrasiye dayalı ulus olmalıdır. Yalnız Türklere değil, herhangi bir dine ve ırka dayanmayan, insan haklarına dayanan bir ulus modeli. Bütün etnisiteleri, kültürleri bir arada toplayan bir demokratik ulus kavramı esas alınmalıdır. 'Türkiye'ye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür' demek yanlıştır. Vatandaşlık kültürel kimlikleri kabul eden, kendi kültürel varlıklarına dayalı ulus vatandaşlığıdır. Herkesi zorla Türk saymak yerine, Türkiyeli ya da Türkiye ulusu vatandaşı denebilir. Türkiyelilik bir üst kimlik olur." DTP'nin kapatma davası iddianamesinde siyasi parti kapatma nedenlerinden bahsedilirken AİHS hükümleri ve Venedik Komisyonu ilkelerine de atıf yapıldığı belirtilen savunmada, "Venedik Komisyonu ilkelerinin siyasi partiler için son derece güvenceli bir koruma sistemi getirdiği, sadece şiddeti benimseyen siyasi partilerin kapatılabileceğine cevaz verdiği gerçeği görmezlikten gelinmektedir" denildi. Siyasi parti kapatma davalarının, "hukuki usulün tüm güvencelerine yer veren, aleni ve adil bir yargılama sonucunda karara bağlanması" gerektiği ifade edilen savunmada, şu görüşler savunuldu: "DTP'nin PKK ile herhangi bir örgütsel bağlantısı ve ilişkisi yoktur. DTP, Kürt sorununun demokratik çözümüne dönük siyaset yapan bir partidir. Kapatma davası, DTP'nin bu çabalarına yönelik bir tasfiye politikasıdır. Bu aynı zamanda Kürtlerin demokratik siyaset yapma zeminini ortadan kaldırma, Kürt sorununun demokratik çözümüne karşı bir tasfiye girişimi anlamına gelmektedir. Kürt sorununun diyalogla, demokratik yollarla çözümünü istemeyen güç ler, Kürtlerin dil ve kültürel ve benzeri demokratik haklarının tanınmasını engellemek için kapatma davasını devreye koymuştur. Bu hukuki değil siyasi bir yönelimdir. Demokrasi açısından asıl sorgulanması gereken bu yaklaşımın kendisidir. DTP'nin kapatılmasını isteyen anlayış, demokrasi ve hukuk dışı bir anlayıştır." Savunmada, DTP'nin terör örgütü PKK'yı, "Kürt sorununun dışında, ondan ayrı ve bağımsız ele almanın temel bir hata olduğunu, PKK'yı ayrı bir sorun olarak değerlendirmek yerine bir sonuç olarak değerlendirmenin çözümü daha mümkün ve daha kolay kılacağını" savunduğu belirtildi. DTP'nin soruna "Kürt sorunu" dediği, terör örgütü PKK'yı da "bu sorunun içinde bir parça ve sorunun çözümünde görmezden gelinemeyecek bir aktör olarak" gördüğü ifade edilen savunmada, bu teşhisle soruna yaklaşıldığında çözümün çok daha kolay ve mümkün olacağı kaydedildi. DTP'nin şiddete karşı duruşunun "net ve ilkesel" olduğu öne sü rülen savunmada, "Bu şekilde partimiz üzerinde oluşturulmaya çalışılan psikolojik baskı ile sanki partimiz soruna 'terör sorunu' demeyerek şiddeti destekleyen bir konumdaymış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır" denildi. Türkiye'de 25 yıldan beri yaşanan çatışmaları sonlandırmak için iyi niyetle çabasını ortaya koyan herkese kulak verilmesi istenen savunmada, "sorunun demokratik zemine çekilebilmesi için DTP'nin önünün açılması, bunun Türkiye demokrasisine muazzam bir katkı yapacağı" öne sürüldü. İddianamede yer alan 141 eylemden 126'sının halen soruşturma ya da yargılama safhasında olduğu, 15 eylem hakkında da kesinleşmiş yargı kararı bulunduğu belirtilen savunmada, kesinleşen kararlardan 10'unun beraatle sonuçlandığı, 1 takipsizlik, 4 para cezası, 1 erteleme ve 2 hapis cezası kararı verildiği bildirildi. "İddianamede yer alan suçların yüzde 89.36'sı hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmadığı" ileri sürülen savunmada, iddianamede yer alan 141 eylemin DTP'nin kapatılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, bu eylemlerden 129'unun "ifade ve örgütlenme özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesi istendi. Savunmanın sonuç bölümünde, iddianamede yer alan 141 eylemle ile ilgili soruşturma ve dava sonuçlarının akıbetinin sorulması, anılan soruşturma ve davaların sonuçlanıp kesinleşmelerinin beklenmesi, İmralı Cezaevi Müdürlüğü'nden görsel ve yazılı görüşme kayıtlarının istenmesi talep edildi. Ayrı ca, Dışişleri Bakanlığından bugüne kadar AİHM tarafından verilen parti kapatma kararlarının orijinal çevirilerinin istenmesi, Hazineden parti kapatmalar ve dokunulmazlıklar nedeniyle verilen AİHM kararları sonucu ne kadar tazminat ve gider ödendiği, bu ödemeler nedeniyle sorumlular hakkında rücu yoluna gidilip gidilmediğinin sorulması istendi. DTP'nin, "Türkiye'de başta Kürt sorunu olmak üzere temel bütün sorunların kalıcı çözümüne dönük önemli bir role ve misyona sahip olduğu" ileri sürülen savunmada şöyle denildi: "Bu rolümüzü oynayabileceğimiz zeminler dahi yaratılmadan partimizin kapatılması büyük bir talihsizlik olacaktır. Özellikle Meclise girdiğimiz günden bu yana diyalog kanallarını zorlayarak akan kanı durdurmaya çalışan olağanüstü insani çabamızın görmezden gelinmesi Türkiye'ye kazandırmak yerine maalesef ki kaybettirmiştir. Birlikte yaşamın mümkün olduğu, kardeşçe kucaklaşmanın hepimizin ortak özlemi olduğu, daha demokratik bir cumhuriyetin hepimizin hakkı olduğu inancını güçlü bir şekilde savunan partimiz, Türkiye demokrasisi açısından büyük bir şanstır. Bu şansın heba edilmeyeceğini, Türkiye'de farklı düşünen ve farklı yaşayanların da demokratik sistem içerisinde yerlerinin olduğunu gösteren, aydınlık bir geleceğe hizmet edecek bir karar alacağınıza yürekten inanıyor."
BUNDAN SONRA NE OLACAK Sözlü savunmanın ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. DTP hakkındaki kapatma davasını 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması durumunda 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak. Anayasaya göre, bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek. İddianamede, DTP'li milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Ahmet Türk, Osman Özçelik, İbrahim Binici, Sevahir Bayındır ve Fatma Kurtulan'ın da aralarında bulunduğu 220 parti üyesi hakkında siyasi yasak getirilmesi isteniyor.
|
|
|
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
Bu kategorideki diğer haberler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
AKP'nin şubat ayında yapılması planlanan İstanbul İl Kongresi'nde aday olmayacağını duyuran Osman ... |
|
|
|
|
|
Fransa'da, Michel Barnier hükümetinin muhalefetin gensoru önergesi ile düşürülmesinin ardından ... |
|
|
|
|
|
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) yarın için Akdeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgeleeri içinde ... |
|
|
|
|
|
Turgay Ciner’in Ciner Yayın Holding'deki hisselerinin tamamını Can Grubu aldı. Can Grubu Yönetim ... |
|
-
|
|
|
|
Beştepe'deki toplantının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki yeni ... |
|
-
-
|
|
|
|
|
|
|
YAZARLAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇOK YORUMLANANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
Turgay Ciner’in Ciner Yayın Holding'deki hisselerinin tamamını Can Grubu aldı. Can Grubu Yönetim ... |
|
|
|
|
|
Beştepe'deki toplantının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki yeni ... |
|
|
|
|
|
AKP'nin şubat ayında yapılması planlanan İstanbul İl Kongresi'nde aday olmayacağını duyuran Osman ... |
|
|
|
|
|
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) yarın için Akdeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgeleeri içinde ... |
|
-
|
|
|
|
Fransa'da, Michel Barnier hükümetinin muhalefetin gensoru önergesi ile düşürülmesinin ardından ... |
|
-
-
|
|
|
|
|
|
|
ANKET |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
|
|
|
|