21 ülkenin yolu nasıl kısaldı?
"PKK terör örgütü" dedi ama, AB Adalet Divanı'nın PKK'yı listeden çıkarmasına değinmedi. "Üyelik yolu uzun" dedi ama Türkiye 50 yıldır beklerken 21 ülkenin birliğe nasıl girdiğinden hiç bahsetmedi.
AİHM kararları ne oldu?
"TÜRBAN konusunda standartımız yok" dedi ama AİHM kararlarını unutuverdi. "Milliyetçilik AB ruhuna uyumludur" dedi ama Türklüğe hakaretin önünü açacak 301 değişikliğini hatırlatmayı unutmadı.
Barroso’dan masallar!
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile Genişlemeden Sorumlu Komiseri Ollie Rehn’in Türkiye ziyaretinde verdiği mesajlar tartışmaları da beraberinde getirdi. Kimi kesimlerce tavrı “olumlu” olarak nitelenen Barroso’nun satır aralarındaki sözleri kafaları karıştırdı. İşte Barroso’nun satır arası tartışma yaratan şifreli ifadeleri...
Şaşırırken şaşırttı!
AKP hakkında henüz kapatma yönünde bir karar olmamasına karşın açılan bir dava için bile “Doğrusu şaşırdım. Çünkü böylesine bir süreci normal demokratik bir ülkede görmek alışılmış bir durum değil” diyen Barroso’nun AB’ye üye ülkelerdeki uygulamaları gözardı etmesi dikkat çekti. Barroso, kapatma davası konusunda “Yargıya müdahale amacımız yok” dedi. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin yasalara uygun karar vereceğini söylemek yerine, AB standartlarına ve Venedik Komisyonu prensiplerine vurgu yaptı.
PKK çelişkisi
Barroso, Meclis’te “PKK, şüpheye yer bırakmayacak şekilde terör örgütüdür” dedi. Ancak, PKK’nın listeden çıkarılmasını isteyen Adalet Divanı da AB’nin bir organı. Barroso, şüphe uyandıran bu çelişkili karara dikkat çekmedi. AB üyesi İspanya’da ETA’yı terör örgütü olarak nitelendirmeyen Batasuna kapatılırken, Barroso’nun aynı şekilde PKK’yı terör örgütü olarak görmediğini söyleyen DTP’yi ziyareti ve bu partinin TBMM’de olmasını önemsediğini vurgulaması çelişkiydi.
AB’ye giden çıkmaz yol!
Barroso, “AB’ye giden kestirme yol yok” dedi, üyelik yolunun uzunluğunu vurguladı. Oysa Türkiye bugüne kadar üyelik kapısında en uzun bekleyen ülke. Yaklaşık yarım asırdır AB’den üyelik kararı bekleyen başka bir ülke de yok. Türkiye, üyelik için başvurduğunda AB 6 üyeli bir birlikti. Bugün ise 27 üyesi var.
“Hala Türkiye’yi anlayamadık”
Barroso, “Niyetim Türkiye’deki reformları teşvik etmekti. Aynı zamanda dinlemeye ve Türkiye’yi daha iyi anlamaya geldim” dedi. 1959’da başvurusu yapmış, 1963’te anlaşmasını imzalamış Türkiye’yi aradan geçen yarım asırda tanıyamamanın itirafı olan bu cümleler, “Bugüne kadar Türkiye’yi tanıyamayan Barroso, bir ziyaretle mi tanıyacak?” sorusunu akla getirdi. Diğer taraftan “Türkiye, AB’ye gayet güzel entegre olmuştur” diyen Barroso’nun, bu cümlesine karşı hala “AB yolu uzun” demesi de çelişkiydi.
Barroso’nun dikkat çeken bir başka ifadesi “Türban konusunda bir standardımız yok” oldu. Oysa AB, AİHM kriterlerini standartları içinde yer veren bir birlik. AİHM’in de türbana ilişkin çok sayıda kararı bulunuyor. Bunlardan bir kısmı da Türkiye’den yapılan başvurular konusunda.
301 çelişkisi
Barroso, “Milliyetçi duygular ve bir millete ait olmakla, AB’nin bir parçası olmak birbiriyle tamamen uyumludur, birbiriyle çelişmez” dedi. Ancak aynı Barroso, “Türklüğe hakaret”in önünü kesen 301. maddenin kaldırılması veya değiştirilmesi konusundaki beklentisini yineledi. Bu da “AB o zaman üye ülkelerinde de benzeri olan 301. maddenin kaldırılmasını neden istiyor?” sorusunu akla getirdi.