Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, Türk Telekom'un yeni telefon görüşmeleri tarifelerine ilişkin olarak, işlemin durdurulması için hukuki süreci başlatacaklarını belirterek, '''Başvuruyu hazırladık. Yeni tarifelerle ilgili olarak 1-2 gün içinde Danıştay'a başvuru yapacağız'' dedi.
Tüketiciler Birliği ile TELKODER tarafından Türk Telekom'un yeni tarifelerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Arıak, Türk Telekom'un 1 Mart 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe koyduğu telefon tarifelerinin, Danıştay'ın kararıyla uygulanmasının durdurulduğunu hatırlatarak, Türk Telekom'un dava süreci devam ederken Telekomünikasyon Kurumu'nun onayıyla 21 Temmuz 2007 tarihinde yeni bir tarifeyi yürürlüğe koyduğunu ve bu davranışın, tüketiciler ile TELKODER'in iddialarının ve yürütmeyi durdurma kararının doğru olduğunu gösterdiğini savundu. Arıak, yeni tarifede, yürütmesi durdurulan tarifeye yapılan itirazların aynılarının geçerli olmaya devam ettiğini dile getirerek, Danıştay kararının gerekçeleri arasında yer alan çapraz sübvansiyon denilen, bir yerden çok kazanıp diğer yerden az kazanmayı telafi ederek rakiplerini zora sokma durumunun devam ettiğini ifade etti.
Arıak, 21 Temmuz'da yürürlüğe giren tarife incelenerek, 2006 yılı verilerine göre bir değerlendirme yaptıklarını belirterek, ''Yeni tarife, vergiler hariç 600 milyon YTL'lik ilave bir zam getirmektedir. Abonelere tanınan ücretsiz kullanım hakkının geri alınmasıyla 860 milyon YTL'ye kadar yıllık bir hak geri alınmış olmaktadır ve kamuoyuna hiç açıklanmayan ama ücretlendirme periyotlarıyla ilgili değişiklikler yapılarak da 130 milyon YTL civarında bir ilave yükün yurttaşların sırtına bindiği anlaşılmaktadır'' dedi. Yeni tarifenin en az ilk tarife kadar iptal edilme riski taşıdığını ifade eden Arıak, ''Biz bunu tabii ki mahkemeye götüreceğiz. Başvuruyu hazırladık.
Yeni tarifelerle ilgili olarak 1-2 gün içinde Danıştay'a başvuru yapacağız'' dedi. Arıak, ''ücretlendirme periyodu'' konusunun da her yapılan konuşmada yarım dakika kadar fazladan ücretlendirme yapma anlamına geleceğini söyledi. ''Türk Telekom'un elde edeceği her gelir tüketiciden çıkacaktır'' diyen Arıak, ücretlendirme periyodu konusunun, tüketicinin göremeyeceği şekilde tarife içine sıkıştırılmasının ''yakışık almadığını'' kaydetti.
''TELEKOMÜNİKASYON SEKTÖRÜ AVRUPA'NIN ÇOK GERİSİNDE''-
Yusuf Ata Arıak, Türkiye'de telekomünikasyon sektörünün rekabetin çok gerisinde yer aldığını belirterek, ''Avrupa'da telekomünikasyon hizmeti alan kişilerin, kuruluşların, geleneksel telekomünikasyon kuruluşları dışında bu hizmetleri alabilme oranı yüzde 50'dir. Bizde ise bu oran yüzde 1'dir. Bu, kendi alanında Türk Telekom'un ne kadar hakim olduğunu ve serbestleşme alanında ne kadar geride kaldığımızı bize gösteriyor. Bu, tabii ki otomatikman kalitelerde düşüklük, fiyatlarda yükseklik anlamına gelir'' diye konuştu.
Şehir içi telefon işletmeciliğinin özel sektöre açılmasına ilişkin olarak da Arıak, sabit telefon hizmetleri içinde şehir içinin büyük bir ağırlık taşıdığını, bu alanın bugüne kadar hiçbir gerekçe olmadan rekabete açılmadığını dile getirerek, bunun, gecikmeye rağmen iyi bir adım olduğunu ancak şehir içinde de lisanslarla ilgili olarak uluslararası ve şehirler arası lisans konularıyla aynı noktaya gelinmemesi gerektiğine dikkat çekti. Arıak, ''Şehir içiyle ilgili sadece birinci adımın atılmış olduğunu görüyoruz, bundan sonraki adımları da kamuoyuyla beraber, tüketiciyle beraber takip etmemiz ve gerçekleşmesini sağlamamız gerekiyor'' dedi.
''MESELE TÜRK TELEKOM MESELESİ OLMAKTAN ÇIKTI''-
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Üstün Bol da, 1 Mart 2007 tarihinde yürürlüğe giren Türk Telekom tarifelerinin yürütmesinin durdurulmasının ardından beklentilerinin, eski tarifelerin devam etmesi yönünde olduğunu ifade ederek, ancak Türk Telekom'un yeni bir tarife hazırlayarak Telekomünikasyon Kurumunun onayına sunduğunu anlattı. Bol, şunları kaydetti: ''Türk Telekom ilk açıklamalarında, şehir içi görüşmelerde yüzde 16 indirim yaptığını açıkladı 21-22 Temmuz tarihleri arasında. Biz de bunu sevinçle karşılamıştık. Ancak tarifeler netleştiğinde ve kamuoyuyla paylaştığında gördük ki, Türk Telekom hukukun yok saydığı bir bir tarife üzerinden yüzde 16 indirim yaptığını söylüyor. Oysa gerçek tarifelere baktığınız zaman yani 1 Mart 2007 tarihinden önce uygulanan ve hukuken geçerli kabul edilmek zorunda olan tarifeler üzerinden baktığınız zaman Türk Telekom, vergiler dahil yüzde 8,14'lük bir zam yapmış.'' Tarifelerin onaylanmasında yaşanan bir başka sıkıntının da Türk Telekom'un ''tarifelerin onaylanacağını biliyormuş gibi'' tarifeler onaya gönderilirken tarifeler hakkında kamuoyu ile bilgi paylaşması olduğunu ifade eden Bol, ''Bu, Türk Telekom'un kendi saygınlığını düşürdüğü gibi, aslında Telekomünikasyon Kurumunun da saygınlığına yapılmış çok büyük bir hakaretti'' dedi.
Bol, meselenin sadece Türk Telekom meselesi olmaktan çıktığını belirterek, ''Bu sektörün düzenleyici kurumu olan rekabeti ve serbestleşmeyi sağlamakla yükümlü olan, tüketicinin çıkarlarını korumakla yükümlü olan Telekomünikasyon Kurumunun da bir sorunu haline artık geldi. Bizler bu süreçten sonra kendimize muhatap olarak sadece Türk Telekom'u görmüyoruz'' diye konuştu. Telekomünikasyon Kurumunun bugüne kadar görevini yerine getirmediğini öne süren Bol, ''Dolayısıyla bugüne kadar yaşanan her türlü sorundan, her türlü problemden dolayı Türk Telekom kadar, Telekomünikasyon Kurumu da sorumludur. Tüketicinin yaşamış olduğu her mağduriyetin birinci sorumlusu Türk Telekom'sa, ikinci sorumlusu kesinlikle Telekomünikasyon Kurumudur. Bu süreçten sonra Tüketiciler Birliği, tüketiciler, Telekomünikasyon Kurumunun varlığını ve ödevini sorgulayacaktır'' dedi.
Bol, 21 Temmuzda yürürlüğe giren tarife incelendiğinde şehir içi görüşme ücretlerinde yüzde 8'lik bir zam olduğunun, şehirler arası ve milletler arası görüşmelerdeki indirimlerin korunduğunun, sabit ücretlere yüzde 25 zam yapıldığının, standart hatta sabit ücret karşılığı verilen 100 kontör uygulamasının kaldırıldığının, hesaplı hatta sabit ücret karşılığı verilen 160 kontörün 100 kontöre indirildiğinin, ücretsiz kontör uygulamasının 20.00 ile 07.00 saatlerine çekildiğinin görüldüğünü söyledi. Bol, 2008 yılından itibaren kontör uygulamasının devam edip etmeyeceği konusunda bir belirsizlik olduğunu da sözlerine ekledi.
HEDİYE KRONOMETRE-
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz de, Telekomünikasyon Kurumunun kararına ilişkin olarak, şunları kaydetti: ''Hükümetin seçimlerden sonra Anayasa gereği istifa ettiği, Cumhurbaşkanı'nın yenisi kuruluncaya kadar görevde kalmasını rica ettiği bir ortamda, henüz daha yeni hükümetin kurulmadığı, hükümet programının yazılmadığı, kabinenin belli olmadığı, güvenoyu alınmadığı bir ortamda, siz kalkıyorsunuz Tüketiciler Birliği'nin kendi üzerinize geleceğinden endişeyle olsa gerek, -çünkü bu konuda biz ipuçlarını bir iki ay önce vermiştik- Biz rekabete açılma kararını Başbakanlık'a gönderdik diyorsunuz. Alıyorsunuz kucağınızdaki ateş topunu, şu anda hiçbir yasal yönden rutin icraat dışında yapması ahlaken mümkün olmayan istifa etmiş bir Başbakan'a, istifa etmiş bir kabinenin kucağına bu ateşi bırakıyorsunuz.''
-GAZETECİLERE KRONOMETRE-
Öte yandan, toplantıda gazetecilere ''kronometre'' dağıtıldı. Deniz, kronometrenin ''telekazıktan korunmak için verilen bir hediye'' olduğunu ifade ederek, ''Bundan sonra telefonla konuşurken, kronometreye basarak konuşursanız Türk Telekom'un yeni uygulamaya başladığı periyot aralığıyla ilgili kazaya uğramayacaksınız. Çünkü eğer 61 saniye konuşursanız, 120 saniye parası vereceksiniz. Yani 60 saniyede bir bu kronomotreyi kullanmayı başarabilirseniz, becerebilirseniz -ki ben sanmıyorum demin denedim- fazla fatura ödemekten kurtulacaksınız'' dedi.
-TÜRK TELEKOM-
Bu arada Türk Telekom, dün yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de şehir içi telefon işletmeciliğinin de rekabete açılmasının, hizmet çeşitliliğinin artmasını sağlayacağını bildirmişti. Açıklamada, ''Türkiye'de şehirler arası ve uluslararası telefon işletmeciliği lisanslarının verilmesinin ardından şehir içi telefon işletmeciliğinin de rekabete açılması, hizmet çeşitliliğinin artmasını sağlayacaktır. Bu alana girecek şirketlerin yatırımları ile telekomünikasyon sektörünün büyümesi en büyük beklentimizdir'' denilmişti.
Sabit ücretin de hukuka uygun olduğu aktarılan açıklamada, şu görüşler dile getirilmişti: ''Daha önemli nokta ise ücretlendirme periyodunun değiştirilmesidir. Bugün sektörde faaliyet gösteren cep telefonu operatörleri başta olmak üzere birçok şirket dakikalık ücretlendirmeyi kullanmaktadır. Ancak saniye bazlı ücretlendirmeye geçiş için başlatmış olduğumuz çalışmalarımız Telekomünikasyon Kurumu'nun bilgisi dahilinde devam etmektedir. Yıl sonuna kadar bu opsiyonu Telekomünikasyon Kurumu'nun onayıyla yürürlüğe sokmak için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Böylece müşterilerimize mevcut tarifelerimiz yanında saniye bazlı ücretlendirme alternatifini de sunmuş olacağız.''