CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "UBER adlı şirketin yarattığı haksız rekabet ortamı, vergi veren, sigorta ve durak kirası ödeyen binlerce esnafı, eve ekmek götüremez hale getirdi" dedi. Hükümetin, taksici esnafının "Haksız rekabet var" şikâyetlerine kulağını tıkadığını belirten Yarkadaş, "Başta Maliye Bakanlığı olmak üzere, ilgili bakanlıklar taksicinin sesini duymuyor. Sarı Öfke patlamak üzere... Çünkü insanlar evine ekmek götürmekte zorlanıyor. Duraklardaki gerilim de artıyor" ifadesini kullandı.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, TBMM'deki makamında İstanbul Birleşik Taksiciler Derneği, Plaka Sahipleri Derneği, Halk Otobüsleri, Minibüsçüler ve Şoförler Esnaf Odası temsilcilerini misafir eden CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "Ulaşımın yükünü çekenler, haksız rekabet yüzünden çok zor günler geçiriyor" dedi.
"Yetkililer olmadan taşımacılık yapıyorlar"
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki taksici esnafının "korsan taksi" uygulaması yüzünden iş yapamaz hale geldiğini belirten Yarkadaş, "Bunlara bir de UBER adlı uygulama eklendi. UBER adlı firma, yetkisi olmadığı halde taksicilik yapıyor" dedi.
CHP'li Yarkadaş, "UBER'in taşımacılık için aldığı D 2 Belgesi, onlara taksicilik yapma yetkisi vermiyor. Buna rağmen, taksicilik yapıyor ve sarı taksi olarak bilinen ticari araçları iş yapamaz hale getiriyorlar" diye konuştu.
"Yüzbinlerce mağdur var"
Taksici esnafının şikayetlerini TBMM'ye taşıdığını, konuya ilişkin soru ve araştırma önergesi verdiğini de belirten Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:
"UBER adlı şirket, faaliyet alanında olmamasına rağmen, şehirlerde adeta taksicilik yapıyor. Taksi plakası için yatırım yapan binlerce kişi, hükümetin buna sessiz kalması yüzünden mağdur ediliyor. Örneğin İstanbul'da 18 bin ticari taksi ile 40 bin şoför var. Bu kişiler, UBER'in yarattığı haksız rekabet ortamı yüzünden, evlerine ekmek götüremez hale geldiler. Çünkü bir yandan Rent A Car adı altında yapılan korsan taksicilik, diğer yandan UBER'in piyasaya girmesi, taksici esnafını zor duruma düşürdü. UBER'in taşımacılık için aldığı D 2 Belgesi, taksicilik yapmasına olanak vermiyor. Ancak fiilen taksicilik yapıyorlar. Bu da sadece İstanbul'da yüzbinlerce kişinin mağdur olmasına yol açıyor."
Vergi ve sigorta ödeyen, durak kirası veren taksici esnafının, UBER ve benzeri uygulamalar yüzünden gelirlerinin git gide düştüğünü belirten Yarkadaş, "Taksicilere hizmet veren, oto yıkama işletmeleri, petrol istasyonları, yiyecek sektörü ve diğer yan sektörler de bu yüzden gelir kaybı yaşıyor" dedi.
"Sarı öfke patlamak üzere..."
Hükümetin, taksici esnafının "Haksız rekabet var" şikayetlerine kulağını tıkadığını belirten Yarkadaş, "Başta Maliye Bakanlığı olmak üzere, ilgili bakanlıklar taksicinin sesini duymuyor. Sarı Öfke patlamak üzere... Çünkü insanlar evine ekmek götürmekte zorlanıyor. Duraklardaki gerilim de artıyor" ifadesini kullandı.
UBER ve benzeri dört ayrı firmanın hiçbir denetime tabi olmadan faaliyet yürüttüğüne dikkat çeken Yarkadaş, "Bu tür firmaların gelirlerinden vergi alınmadığı ortadadır. Devletin bu yüzden kaybı 50 milyar TL'nin üzerindedir. Ancak ne yazık ki; AKP iktidarı uluslararası lobilerin çıkarlarını korumakta, taksici esnafının feryadını ise duymamaktadır" dedi.
UBER ve benzeri şirketlerin hiçbir kurala uymadan şoför çalıştırdığına da dikkat çeken Yarkadaş, "Şehrin tam göbeğinde korsan taksicilik yapılıyor. Hükümet ise bunu görmezden geliyor" sözlerini dile getirdi.
Yarkadaş, TBMM'ye verdiği ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde "UBER’in Türkiye’de adresi, iş yeri veya merkezi bulunmakta mıdır? Bu firma 2017 yılında ne kadar gelir elde etmiştir, ülkemizde vergi mükellefiyeti var mıdır?” sorusunu da yöneltti.