Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2714
EURO
37,6573
IMKB
9.121,000
ALTIN
2.910,320
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
İKİ BÜYÜK ARAŞTIRMA ŞİRKETİ'NDEN BİRİ YALAN SÖYLÜYOR
İKİ BÜYÜK ARAŞTIRMA ŞİRKETİ NDEN BİRİ YALAN SÖYLÜYOR
 
Dinci Basın'ın üzerine balıklama atladığı araştırma'da aslında bakın nasıl bir aldatmaca var.Türban araştırması iki büyük araştırma şirketi Konda ile A&G’yi karşı karşıya getirdi.
 
11.12.2007 - 11:50

Gür “İspat etsinler ben bu işi bırakırım” diyor; Erdem ise “Oruç tutmadığı halde, tuttuğunu söyleyen vardır. Biz ‘Bize öyle söylediler’ diyoruz” karşılığı veriyor.
Tarhan Erdem yönetimindeki Konda araştırma şirketinin geçen hafta Milliyet gazetesinde yayınlanan ‘Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban’ başlıklı anketin yankıları sürüyor. AKP iktidarında Türkiye’de türbanlıların sayısındaki artış nedeniyle tartışma yaratan ankete en büyük tepki, Erdem’le yaklaşık 20 yıl Konda’da birlikte çalışan, daha sonra A&G Araştırma’yı kuran Adil Gür’den geldi.

Gür; NTVMSNBC’ye “Türkiye bu kadar dindarsa benim araştırmalarım yanlıştır. Ama, Türkiye’de değil, dünyadaki herhangi bir İslam ülkesinde bile ibadet etme alışkanlığının bu kadar yüksek olması mümkün, mümkün, mümkün değildir” diyor.

Geçen yıl TESEV ve iki ay önce de 32. Gün ile A&G şirketinin ortak yürüttüğü araştırmalar “Türbanlıların oranında yüzde 2.9’luk azalma var” sonucu çıkıyordu. Bu konuda 2003 yılında araştırma yapan Konda’nın son araştırması ise türbanlıların sayısında ciddi artış olduğunu gösteriyordu. 2003’teki araştırmayı Erdem’le birlikte yapan Adil Gür, son araştırmaya tepkisini Star gazetesinden Fadime Özkan’a “Düzenli oruç tutanların yüzde 82.5, beş vakit namaz kılanların yüzde 43.9, düzenli camiye gidenlerin nüfusa oranının yüzde 24 olduğunu ispat etsinler ben bu işi bırakırım” diye ifade etti.

NTVMSNBC anketin ispat edilip edilemeyeceğini Adil Gür’e; Gür’ün eleştirilerini de Tarhan Erdem’e sordu. Erdem araştırmayı 5300 kişiyle yaptığını daha güvenilir olduğunu belirterek, A&G’nin araştırmasının ise 1863 denekle yapıldığına dikkat çekiyor. Gür, önce deneklerin sayısının güvenilirliği etkilemeyeceği itirazında bulunarak şunları söyledi:

Adil Gür (A&G Araştırmanın sahibi):
2 BİN KİŞİLİK ARAŞTIRMAYI DÖVMEZ

Adil Gür

2003 araştırmasını Tarhan Bey’le beraber yaptık. 2003’teki araştırma da yine bu benim yaptığım araştırmadaki aynı örnekleme ile yapılmıştır. Bizim örneklemimiz yanlışsa 2003’teki örneklem de yanlıştır. İstatistik öyle bir bilim dalıdır ki 5 binlik araştırma 2 bin kişilik yapılan araştırmayı dövmez. 1200-1800 kişiyle yapılan araştırmanın hata payı yüzde 2 ise, 5 bin kişiyle yapılan araştırmanın payı 1.99’dur. Bunu herkes bilir. Biz kendi araştırmamızda 2003’te gittiğimiz aynı mahallelere, aynı sokaklara gittik. Bu araştırma yanlışsa o zaman 2003’te yaptığımız araştırma da yanlıştır. Kendi araştırmalarını 2003’teki araştırmalarıyla kıyaslamaları da yanlıştır. Ben tezimin arkasındayım. Amerika’da 200 milyondan fazla yetişkin nüfus vardır. ABD’de tüm kamuoyu araştırmaları 1000-1200 kişi ile yapılır. Önemli olan örneklemi doğru yapmaktır. Örneklemi yanlış yaparsanız 5 bin kişiyle, 500 bin kişiyle de görüşseniz de bir şey ifade etmez.

ÖRNEKLEMDE DİNDARLARIN ORANI ÇOK FAZLA
İddiam, “Benim araştırmam senin araştırmanı döver” değil. Benim söylemeye çalıştığım şey, araştırma sonuçları Türkiye gerçekleriyle örtüşmemektedir. Benim itiraz noktam, türbanlı oranının; her 100 kadından 23-24’ünün “örtüm türban” diyebilmesi Türkiye’nin gerçekleriyle, sosyo-okonomik yapısıyla mümkün değildir. Diğer bir nokta da, Milliyet gazetesinde 6 gün boyunca yayımlanan araştırmanın bütününü incelediğimde; araştırmaya katılan dindarların örneklem içerisinde çok fazla yer aldığını görüyorum; itiraz noktam bu. Tarhan Bey’le 15 yılı aşkın süre birlikte çalıştık; araştırmacılığına, güvenirliliğine hiçbir itirazım yok. Sadece Tarhan Bey’in araştırmasından iki ay önce bizim de araştırmamız yayımlandığı için ister istemez “hangisi doğru” diye soruluyor. Biz de 21-23 Eylül tarihlerinde 33 il, 128 ilçede 157 mahalle ve köyde 18 yaş üstü 1863 denek ile araştırma yaptık.

SONUÇLAR TÜRKİYE GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMÜYOR

Tarhan beyin saygınlığını, kişiliğini asla tartışmam. Kendisi özellikle benim bu sektöre girmemde, araştırmacı diye geçinebilmemde emeği olan tek kişidir. Benim itirazım şu: Buradaki dindarların oranı, örtünenlerin oranı, Türkiye gerçeğiyle uyuşmuyor. Türkiye’de 100 tane araştırma yapsanız hata paylarıyla birlikte birbirine benzer sonuçlar ortaya çıkması lazım. Çünkü istatistik bir bilim dalı. Ama maalesef burası Türkiye. Seçim dönemlerinde görüyorsunuz, birisinin yüzde 5 dediği bir partiye başka bir araştırma şirketi yüzde 20 diyor.

1999’DAN BU YANA ORUÇ TUTANLARIN ORANI AZALDI

Türkiye’de oruç tutanları Ramazan ayında aç mı, tok mu diye tek tek sayamazsınız. Türkiye’de 70 bin 600 cami var, her caminin önüne bir adam koyup saymanız mümkün değil. Teorik olarak bunu ispat etmek mümkün değil. Ama benim itirazım şu: Biz yaklaşık 10 yıldır her Ramazan ayında yaptığımız araştırmalarda insanların namaz kılıp kılmadığını, oruç tutup tutmadığını soruyoruz. Görüyoruz ki Türkiye’de oruç tutanların oranı (elbette doğru söylemeyenler de vardır en nihayetinde), özellikle 1999’dan bu yana düzenli olarak azalıyor.

İSLAM CUMHURİYETİ’NDE BİLE BU ORAN ÇIKMAZ

Ve bugün yüzde 50’nin altında. 28 Eylül’de yayınladığımız araştırmamızın sonuçlarına göre; “Düzenli namaz kılarım” diyenlerin oranı yüzde 29. “Oruç tutuyorum” diyenlerin oranı yüzde 49.8. “Hiç oruç tutmuyorum” diyenlerin oranı yüzde 20. Halbuki KONDA’nın araştırmasında “Hiç tutmuyorum” diyen yüzde 5, “Düzenli oruç tutuyorum” diyen 82,5. Yüzde 13 de “Arasıra tutuyorum” diyen var. Ben burdan yola çıkarak konuşuyorum. Bunun ispatı tabii ki mümkün değil ama, Türkiye’de değil, dünyanın hiçbir yerinde adı İslam Cumhuriyeti olan bir ülkede bile, insanların düzenli ibadet etme alışkanlıklarının bu kadar yüksek olması bana bir araştırmacı, bir sosyolog olarak değil, bir vatandaş olarak bile çok geldi.

Tarhan Erdem (KONDA):
5 BİN 300 ÖRNEKLEM DAHA GÜVENİLİR

Tarhan Erdem

Okumadan da eleştirenler var. Bu mesele böyle yanlış, denip geçilecek bir mesele değil. 16 değil de 18’di, 14’tü denilebilir, ama ben başı örtülü kadınlarımızın yüzde 5’inin türban taktığını değil, yüzde 10-15’in üzerinde türban taktığını düşünüyorum. Bu kadar yanılgı olamaz. Ben örneklemin de yanlış olduğu kanısında değilim, örneklem doğru. Bunu söyleyenlerin elindeki araştırma 1200-1800 kişiyle yapılmış araştırma. Toplumsal bir davranış birimini tespit ederken bin 200 kişi çok güvenilir bir miktar değildir. 5 bin 300’ün çok daha güvenilir olduğunu sanıyorum. Netice itibarıyla da dayandığımız kriterler; siyasi kiriterler, eğitimle ilgili kriterler, ekonomik kriterler oldukça bölgeden bölgeye farketmeyecek doğrulukta. 5 bin 300 kişiyle yapılan bir arıştırmanın yanlışlığını söylemek için biraz daha düşünmek lazım.

FELSEFELERİNE UYGUN OLMAYANLAR ÖYLE DİYOR

Kimse ayranım ekşi demez. Bizim eleştirenlere “Evet, doğru söylüyorlar” dememiz beklenmiyor herhalde. Biz yaptığımız işin doğruluğuna inanıyoruz. Yayınlamış, altına rahatlıkla imzamızı atmışız. Kendi isteklerine, kendi felsefelerine uygun olmayan insanlar meseleyi araştırmada görüyorlar.

22 Temmuz seçimleri öncesinde seçim sonuçlarıyla ilgili anketimiz için de “Olmaz böyle şey” diyenler, şimdi “Pekala olabilir” diyorlar. O zaman “Gayet tabii, böyle olması doğal” diyenlerin de şimdi bir kısmı “Bu doğru değil” diyorlar. Herkes kendi düşüncesine uygun bir sonuç arıyor. Uymayınca da böyle şeyler söylüyorlar işte.

BİZ “BİZE ÖYLE DEDİLER” DİYORUZ

Biz “Gittik yüzde 25’i beş vakit namaz kılıyor, bunu tespit ettik” demedik, demiyoruz. Biz, “Bizim konuştuğumuz 5 bin 300 kişinin yüzde 80’i oruç tuttuğunu söylüyor” diyoruz. Gayet tabii bunların içinden oruç tutmadığı halde oruç tuttuğunu söyleyenler vardır. Oruç tutmadığı halde, “Oruç tutuyorum” diyen vardır. Buradaki oranın anlamı şu: Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 80’i “Ben oruç tutuyorum” diyor. Bu önemli bir veri bence ama kimse çıkıp da “Türkiye’de yüzde 80 oranında namaz kılınıyor” demez. Benim takıldığım nokta şu: Sadece türbanla ilgili verilere takılmamak lazım. Araştırmada gerçekten çok değerli veriler var. Şu kadar kişi “Ben oruç tutuyorum” diyor. Bu ikisi arasında fark var.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


DİYANET'TEN MİT "MİLLİ İMAN TEŞKİLATI" AÇIKLAMASI

TÜRKLÜĞÜ KÖKÜNDEN KAZIMA HAREKATI

"ÖCALAN'A TAHLİYE'Yİ SON ANDA ÖNLEDİK"
»  F-35 ÜRETİMİNDE TÜRK ÖĞRENCİLER'DE ÇALIŞACAK
»  ASKER'İN FACEBOOK TAKİBİ
»  BEKİR COŞKUN'DAN DEĞİŞİK BİR YAZI
»  YENİ YÖK BAŞKANI'NDAN İLK AÇIKLAMA
»  TÜRK GENÇLERİ IRAK'TA AMERİKAN ÜSLERİNDE
»  DÜŞEN UÇAK'TA KARAKUTU SKANDALI
»  ''ATATÜRK'Ü EN İYİ TÜRK OYNAR''
»  KAMER GENÇ, AK PARTİLİLERİ ALLAHA HAVALE ETTİ
»  YENİ YÖK BAŞKANI FETULLAHÇI MI?
»  BABACAN, BU CAN ALICI SORULARA CEVAP VEREMEDİ!
»  GİZLİ KAMERAYLA RÜŞVETÇİ AVI
»  GEÇİCİ GÜVENLİK BÖLGESİ AÇIKLAMASI
»  GENELKURMAY: KAYBOLAN ASKER YOK
»  ÇİÇEK: "ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ"
»  FRANSA'DAN PKK JESTİ!
»  UZUN TATİL YOK AMA OTOBÜS VE KÖPRÜLER ÜCRETSİZ,
»  VEKİLLER ON LİNE OLDU
»  ISPARTA VALİSİ: ASKERLER KAYBOLMADI
»  ANKARA'DA BASILAN HÜCRE EVİ'NDE HAYALET SİLAH
»  ASKERLİKTEN KAÇIŞ ZORLAŞIYOR
»  ALMANYA TÜRBAN YASAĞI'NI ONAYLADI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.