TİSK tarafından yılda bir yayınlanan "TİSK İşgücü Piyasası Bülteni" yayınladı. İşgücüne katılma oranının yükseliş eğilimini 2011’de de sürdürdüğüne dikkat çekilen bültende, işgücüne katılma oranındaki artışta kadınlar ve gençlerin önemli rol oynadığı belirtildi. Kadınların işgücüne katılma oranı kriz öncesine göre 5.2 puan yükseldi.
İşgücüne katılma oranı, 2011 yılında bir önceki yıla göre 1.1 puan artarak yüzde 49.9’a yükseldi. Kadınlar 1.2 puan, erkekler 0.9 puanlık artış kaydederken, gençlerde artış 1 puan oldu. İşgücüne katılma oranı kriz öncesini temsil eden 2007 yılına göre toplamda 3.7 puan, kadınlarda 5.2 puan arttı.
Bir yıl önce işgücü piyasasında bulunmayan 42 bin "ev kadını" ve "iş bulma ümidi olmayan veya iş aramayan ancak bulduğu takdirde çalışmaya hazır" 68 bin kişi, çalışma talebiyle iş aramaya başladı. Buna karşılık, 97 bin "öğrenci", 40 bin "emekli" ve 12 bin "çalışamaz halde olan" kişi işgücü dışına çıktı.
İSTİHDAMA EKLENEN HER 3 KİŞİDEN 2’Sİ DÜŞÜK NİTELİKLİ-
2011’de istihdam oranı yükseldi. İstihdam artışında tarım ve inşaat sektörleri ön plana çıktı, sanayide ve hizmetlerde istihdam artısı zayıfladı. TÜİK’e göre 2011’de genç nüfus mutlak olarak azalırken, gençlerin istihdam oranı arttı. Ücretsiz aile işçiliği tarımsal istihdam artışının yaklaşık yarısını, tarımdaki kayıtdışı artışının ise yaklaşık beşte dördünü oluşturdu. İlave kadın istihdamının yarısı ile ilave ücretli istihdamının beşte biri kayıtdışı olarak gerçekleşti. İstihdama eklenen her 3 kişiden 2’sinin ise düşük nitelikli olduğu görüldü.
2011’de hizmetler sektörü kadınlar ve erkekler açısından istihdam yaratan en önemli sektör oldu. Hizmetler sektörünün 600 bin kişilik istihdam artışı ile ilk sırada gelerek toplam
istihdam artışının yüzde 39.6’sını yarattığı görüldü. İstihdam artışında tarım sektörü 460 bin kişi ve yüzde 30.3 ile ikinci sırada katkı yaptı. Sanayi sektöründeki istihdam artışı ise zayıfladı. Sanayi sektörünün istihdam artışına katkısı 208 bin kişi ve yüzde 13.7 ile çok sınırlı kaldı. 2010 yılında bu rakamlar sırasıyla 417 bin kişi ve yüzde 31.7 olmuştu. Üstelik 2010 yılında yüzde 18.7 olan imalat sanayi istihdamının toplam istihdamdaki payı 0.6 puan azalarak 2011 yılı itibariyle yüzde 18.1’e geriledi.
İstihdama katkı açısından inşaat sektörü, sanayiyi geçti. İnşaatta 2011’de 245 bin ilave istihdam yaratıldı. Bültende, milli gelir payı sanayinin dörtte biri olan bu sektördeki istihdam artışının kolay izah edilemediği belirtildi.
-KAYITDIŞI İSTİHDAM SON BİR YILDA 367 BİN KİŞİ ARTTI-
Kayıtdışı istihdam, son bir yılda 367 bin kişi arttı. Kayıtdışı istihdam tarımda 294 bin kişi, tarım dışı sektörlerde 73 bin kişi yükseldi. Ekonomi genelinde kayıtdışı istihdam artışının toplam istihdam artışına oranı yüzde 24.2 olurken, kayıtlı istihdamın daha fazla artması nedeniyle 2010 yılında yüzde 43.3 olan kayıtdışı istihdam oranı 2011 yılında yüzde 42.1’e indi. Kadınlarda ise 548 bin kişilik istihdam artışının 272 bini kayıtdışı olarak gerçekleşti. Ücretli ve yevmiyeliler açısından kayıtdışı istihdam oranı 0.6 puanlık azalışla 2011 yılında yüzde 25.1 seviyesine geriledi. Ancak bu kapsamdaki kayıtdışı istihdama bir yılda 204 bin kişi eklendi. Toplam ücretli ve yevmiyeliler açısından kaydedilen yıllık istihdam artışının yüzde 20.9’u; yani beşte biri, ücretli ve yevmiyeli kadınlar açısından ise yüzde 26’sı, yani dörtte biri kayıtdışında gerçekleşti.
-"EĞİTİM SİSTEMİ YETERSİZ"-
İstihdamdaki yıllık değişimin eğitim durumuna göre dağılımı incelendiğinde, son bir yılda istihdama eklenenlerin yüzde 66’sının mesleki ve teknik eğitim yahut yükseköğretim almamış olduğu; yüzde 56.9’unun okur-yazar olmayan ve lise altı eğitimlilerden oluştuğu görüldü. Bültende bu konuyla ilgili olarak, "Dolayısıyla, istihdama eklenen her üç kişiden sadece biri çağdaş bir ekonominin gerektirdiği niteliklere sahiptir" ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, istihdamın meslek grubu itibariyle dağılımı verilerine göre de 2011’de yaratılan istihdamın yaklaşık üçte birine karşılık gelen 462 bin kişilik istihdam, hiçbir nitelik gerektirmeyen işlere ait olduğu görüldü. Bültende, "Bu durum, bir yandan ekonominin düşük teknolojiye dayalı yapısına işaret ederken, diğer yandan sanayinin nitelikli eleman bulma sıkıntısı dikkate alındığında eğitim sisteminin yetersizliğini vurgulamaktadır" denildi.
-TÜRKİYE’DE 5 MİLYON 241 BİN İŞSİZ VAR-
2011’de işsizlik oranı yüzde 9.8’e geriledi. 2 milyona yakın kişinin iş bulma ümidi yok veya çalışmaya hazır durumda olduğu halde is aramıyor. Yükseköğretim mezunlarında işsizlik arttı. İşsizlikteki azalmanın yüzde 92.4’ü düşük niteliklilerden kaynaklandı. Yapısal işsizlik geriledi. Türkiye’de 2011 yılında en geniş tanıma göre 5 milyon 241 bin işsiz olduğu tespit edildi.
İşsizlere eğitim durumuna göre bakıldığında, genel lise mezunlarının en yüksek işsizlik oranlarına sahip olduğu görüldü. İşsiz sayısında kaydedilen 431 bin kişilik azalmanın yüzde 92.4’ü genel lise ve altında eğitim düzeyine sahip, düşük nitelikli işgücünün iş bulmasından kaynaklandı. Diğer tüm kategorilerde işsiz sayısı azalırken, yükseköğretim mezunlarında arttı.
2011 yılı genelinde işsizlik ödeneğine başvuranların sayısının 2010 düzeyini aştığının belirtildiği Bültende, "İşsizlik ödeneğine başvuru sayısı Aralık 2011’de 41 binden Ocak 2012’de 62 bine çıktı. İşsizlik aşağı yönlü iken, işsizlik ödeneğine başvuru sayısı yukarı yönlü hareket ediyor. İşsizlik önümüzdeki aylarda artabilir" denildi.(ANKA)