Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
IMKB
9.550,000
ALTIN
3.005,890
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
42 Yıl Önce Anadolu Ajansı (AA)...
 EMİN VAROL 4 Nisan 2019 Perşembe  

Yazının başında, altını kalın bir çizgi ile çiziyorum.
Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu, devletin tek resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı'nın
(AA) 'tarafsızlığını' sorgulama zamanı gelmiştir...
Neden mi?
Anlatayım.
Sizi, 42 sene geriye götürüyorum. 1977 yılında, İletişim Fakültesi ikinci sınıfında, Gazeteci
olmaya karar verdim.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi gece bölümünde okuyorum. Gündüz ise bir başka işte
çalışmak zorundayım. Devam mecburiyeti olmadığı için, gece stajı yapmam gerekiyor.
Ancak staj yapılabilecek yer konusunda çok fazla seçeneğim yok...

Meslekte, Alaylı-Mektepli çatışmasının yaşandığı yıllar. Alaylılar, yani okulluların değil,
çekirdekten mesleğe başlayanların çok olduğu günler olduğu için, staj yapacak bir gazete
bulmak kolay değil.
Sonunda, 1977 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde, Anadolu Ajansı'nın Gece Sorumlusu,
deneyimli Gazeteci Yusuf Turan'ın yanında staj yapmaya başladım.
Süleyman Demirel ‘in başında olduğu Adalet Partisi iktidardaydı. Anadolu Ajansı Genel Müdürü
ise Gazeteci Atilla Onuk'tu...
Atilla Onuk, Adalet Partili ve Süleyman Demirel'in en yakınındaki isimdi.
Bugünkü Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şenol Kazancı gibi "Erdoğan" yazılı şapka takmıyor
ve "Erdoğan'ın adamıyım" demiyordu ancak, Süleyman Demirel ile ilgili haberlerle bizzat
ilgileniyordu.
Örneğin; Demirel'in ABD gezisine katılan Atilla Onuk, basın tarihine geçen bir habere imza
atmıştı. Onuk, ABD'den geçtiği bir habere, “Başbakan Demirel, ABD Başkanı Carter'ın
masasına yumruğunu vurdu! " başlığını atacak kadar Süleyman bey hayranıydı.
Bu, Atilla Onuk'un kişisel sevgisiydi.
Türkiye'nin iki büyük partisi, Adalet Partisi (AP) ve Cumhuriyet Halk Partisi, (CHP) yani,
Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit arasındaki yarışın en hızlı yaşandığı yıllardı.
Bülent Ecevit, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın rüzgarı ile 1977 seçimlerine giriyordu.
Seçim günü Ankara'ya gelen Bülent Ecevit'i izlemek için bütün Ajans seferber oldu. Bana da
görev düşmüş ve Sıhhiye Meydanı ile Kızılay Meydanı arasındaki mesafede Ecevit'i izlemekle
görevlendirilmiştim.
Uçakla Esenboğa hava limanına gelen Bülent Ecevit seçim otobüsüne binerek Ankara'ya doğru
hareket etmişti.
Kalabalık ve coşku nedeniyle otobüs ilerleyemiyordu. Yol boyunca devam eden sevgi gösterileri
nedeniyle Ecevit'in Sıhhıye Meydanı'na gelmesi saatler sürmüştü.
Akşam geç saatlerde Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'i otobüsün ön tarafında gördüm.
Otobüsle birlikte Kızılay'a doğru yürüyerek not almaya başladım. Kızılay'a geldiğimizde, Ecevit'i
izleme görevini bir başka muhabir arkadaşıma devrederek ajansa döndüm ve haberimi yazdım.

Uzun bir gece olacaktı. Bugün olduğu gibi 42 yıl önce de seçim sonuçlarında gözler, Anadolu
Ajansı'ndaydı.
Ajans, o tarihte sonuçları, bugünkünün aksine kadrolu bölge muhabirlerinden alıyordu. Ajansın
Türkiye genelinde büyük bir muhabir ağı vardı. Bugün ise Anadolu Ajansı'na veri akışını kimin
sağladığı sır gibi saklanıyor. Yüksek Seçim Kurulu tarafından dışlanan Ajansta, kimse seçim
sonuçlarının nereden geldiği konusunda bir açıklama yapamıyor.
1977 seçimlerinde, oy verme işlemleri tamamlanmış ve sandıklar kapanmıştı. Ajansın bölge
muhabirleri Ankara'yı telefonla arayarak seçim sonuçlarını vermeye başladı. Yurt düzeyinden
gelen bilgileri, deneyimli gazeteci ağabeylerimizden oluşan seçim ofisine götürüyorduk.
Gazetecilik yaşantımdaki ilk seçim deneyimiydi. O nedenle her şeyi merak ediyordum. Oradan
oraya koşuşturuyor, heyecanla herkese yardım etmeye çalışıyordum. Hatırlayabildiğim en
önemli şey çok seçkin Gazetecilerle çalışıyor olmamdı.
Ünal Menderes, İbrahim Çıngay, Aysun Nebrekli, Burhan Dodanlı, Ceyhan Altınyeleklioğlu,
Yusuf Turan ve diğerleri...
Gece yarısına doğru, CHP'nin, Adalet Partisi'nden önde olduğu ortaya çıktı. Yurt
muhabirlerimizden gelen bilgilere göre seçim yarışını Bülent Ecevit kazanıyordu.
Bu sonucun kesinleşmesi üzerine Anadolu Ajansı'nda büyük bir hareket yaşanmaya başladı.
O ana kadar seçimleri odasında takip eden Süleyman Demirel'in has adamı olan Ajansın Genel
Müdürü Atilla Onuk, büyük bir sinirle odasından çıkarak seçim ofisine geldi.
Adeta çıldırıyordu. "Böyle birşey olamaz. CHP önde olamaz. Bir kez daha sayacaksınız.
Yeniden sayın..." diye bağırıyordu. AP'nin seçim kaybetmesini içine sindiremeyen Atilla Onuk,
bütün yurt muhabirlerinin tekrar aranması ve sandık sonuçlarının bir kez daha alınması
talimatını verdi.
Ben dahil tüm çalışanlar, Atilla Onuk'a bakıyorduk. Salonda onun sesinden başka ses
duyulmuyordu. Hepimiz şaşkındık. Sonuçların doğru olduğundan da emindik.
Ancak yapacak birşey yoktu.
Herkes masasına dönerken, Atila Onuk büyük bir sinirle odasına çıkıyordu.
Sabaha karşı sonuç değişmedi.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın mimarı Bülent Ecevit seçimi kazanmıştı.
Mesleğe ilk başladığım yılda; bir siyasi partiye ve onun liderine bağımlı olan "bir Gazeteci"nin
düştüğü duruma tanıklık etmiştim.
42 yıl sonra, mesleğin sonuna geldiğim bu günlerde, Anadolu Ajansı Genel Müdürü'nün "Ben
Erdoğan'ın adamıyım" diyebilme noktasına geldiğini görmekten büyük bir üzüntü duyuyorum...
O nedenle Anadolu Ajansı'nın tarafsızlığının masaya yatırılma zamanının çoktan gelip geçtiğini
düşünüyorum...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 1  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.