KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Medya Spot'un sorularını cevaplandırdı..
Talat, “Herkes Türkiye’de ne olacak diye merak ediyor”
KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İYİ Parti Genel Başkanı Merak Akşener’in Kıbrıs konusunu seçim malzemesi yaparak, “Kıbrıs’ı verdirmeyiz” şeklindeki sözlerine;
“Kıbrıs’ın sahibi Meral hanım değil. Veya herhangi birisi de değildir. Buranın sahibi Kıbrıslı Türklerdir. Kararı onlar verecek. Bu yaklaşım, iç politik mülahazalarla yapılan bir suçlama diye düşünüyorum. Ve bunu doğru bulmuyorum”diye cevap verdi.
KKTC’de 24 Haziran’da yapıacak yerel seçimlerin Türkiye’deki seçim heyecanının gölgesinde kaldığını söyleyen Talat, “ Kim seçilirse seçilsin biz, iş birliği yapmak zorundayız. Bizim Türkiye’ye ihtiyacımız var” diye konuştu.
Emin VAROL, Lefkoşe
Türkiye’de 24 Haziran’da yapılacak seçimlerin heyecanı, yavru vatan KKTC’de aynı tarihte yapılacak yerel seçimleri gölgede bıraktı.
Bu sözler, KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a ait. Şehit Teğmen Caner Gönyeli tatbikatı nedeniyle beş parmak dağlarındaki “Beyaz Ev”deki resepsiyonda karşılaştığımız Mehmet Ali Talat, büyük bir heyecanla Türkiye’deki seçim sonuçlarını beklediklerini söyledi.
“Kıbrs’ın sahibi Meral Hanım değil.”
“Herkes Türkiye’de ne olacak diye merak ediyor” diyen Talat, Kıbrıs’ın seçim malzemesi yapılmasına ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in propaganda döneminde “Kıbrıs’ı verdirmeyiz” şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi.
“Kıbrıs’ın sahibi Meral hanım değil” diyen KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “Veya herhangi birisi de değildir. Buranın sahibi Kıbrıslı Türklerdir. Kararı onlar verecek. Bu yaklaşım, iç politik mülahazalarla yapılan bir suçlama diye düşünüyorum. Ve bunu doğru bulmuyorum”diye cevap verdi.
“Türkiye’ye ihtiyacımız var”
Türkiye’deki seçimlerle ilgili “tahmin” yapmaktan kaçınan Mehmet Ali Talat, “ Türkiye’de kimin seçileceği Türkiye halkının kararı” diyerek şunları söyledi:
“ Bizim için önemli olan, seçilen kim olursa onunla doğru yönde işbirliği yapmak. Bizim Türkiye’ye ihtiyacımız var. Objektif koşullar bunu gerektiriyor. Güvenlik gibi bir çok nedenden ötürü. Kim seçilirse seçilsin biz iş birliği yapmak zorundayız. Bu konuda çok fazla bir endişe içinde değilim. Kararı Türkiye halkı verecek. Bize düşen resmi düzeyde iş birliği yapmak. Kim seçilirse onunla iş birliği şart. Türkiye’nin de ihtiyacı bu. Bizim de ihtiyacımız bu.
Yeni bir sistemle seçime gidiliyor. Seçimler, bunun nasıl yerleşeceğini mutlaka etkileyecek. Yeni sistemi incelemedim. Türkiye halkı referanduma gidip, Evet dedi. Parlamenter ve başkanlık sistemi tartışmaları devam ediyor. Burada da devam ediyor. Burada bir hükümetin ortalama ömrü 1 buçuk yılı geçmiyor. Bizde yüzde 5 baraj var ve bunun hiçbir etkisi yok.”
“Garanti Kıbrıslı Türkleri ilgilendirir”
KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehet Ali Talat, garanti ve ittifak anlaşmasıyla ilgili olarak eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “bu konuda KKTC halkı ve KKTC Cumhurbaşkanı’nın söz söyleme hakkı yoktur” sözlerini de cevaplandırdı:
“ Garanti ve ittifak anlaşmaları bir bütündür. Bu anlaşmaların imzacılarından birisi de Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Dolayısıyla aynı zamanda,Türk ve Rum kanatları bu işin imzacılarıdır. İttifak, asker bulundurmakla ilgilidir. Bu da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin imzacı olduğu bir anlaşmadır. Dolayısıyla o söylenen doğru değil. O işin birinci yanı. İkinci yanı ve daha önemli yanı da garanti, Kıbrıslı Türkleri ilgilendirir. Garanti edilecek olan Kıbrıslı Türklerdir. Kıbrıslı Türklerin söz hakkı olmaz demek olur mu? Mantıklı değil bu. Ama şu doğrudur. Türkiye de imzalarsa değişir. Uluslararası anlaşmaların hepsi öyle.”
“Müzakerelerin kesilmesinde, perde arkasında neler oldu?
KKTC eski cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a son olarak “Rum kesimiyle kesilen müzakere sürecinde Türk tarafının da eksiği oldu mu?” diye sorduk.
Talat, “Evet oldu” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“ Türk tarafının da eksiklikleri oldu. Bu tür müzakerelerde, uygun ve geleceği görerek adımlar atmak gerekir. Ben müzakerelerin içinde olmadığım için bu konuda eksiklikleri tam olarak tanımlayamam. Ama başarısızlığa uğradığına göre ve bu süreçte iki taraf da olduğuna göre, mutlaka Türk tarafının da eksiklikleri, yanlışlıkları, hataları olmuştur diye düşünüyorum. Bazılarını görüyorum ama perde arkasında neler olduğuna ilişkin ayrıntıları bilemiyorum.”