Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde nihayet, "farklı sesler" konuşmaya başladı.
Genel Kurul'dave grup salonlarında milletvekillerinin siyaset ve hamaset dolu konuşmaların, tartışmaların dışında, Meclis çatısı altındaki bu farklı seslere ilgi büyük oldu.
"Meclis Sohbetleri"nden söz ediyorum. TBMM Başkanı tarafından başlatıldı ve geleneksel hale gelmesi amaçlanıyor. İlki de dün akşam Meclis tören salonunda yapıldı.
Her ayın son Çarşambası tekrarlanacak olan "Meclis Sohbetleri"nin ilkinin konusu, "Türkiye Demokrasisinin Gelişmesi" olarak belirlenmiş.
Konuşmacıları iki tarihçi, bir gazeteci oldu. Prof İlber Ortaylı ve Ali Berktay ile Avni Özgürel. Moderatör ise eski bir politikacı. DYP'den Adalet ve Kalkınma Partisi'ne geçen Köksal Toptan..
Konuşmacılar, 15'er dakikalık ilk değerlendirmelerinden sonra izleyicilerin sorularını cevaplandırdı.
Sobeti Prof. İlber Ortaylı başlattı ve hemen yanında oturan meoderatör eski DYP'li yeni Ak Parti'li Köksal Toptan'ın yüzüne bakarak, Parti değiştirmenin doğru birşey olmadığını çünkü demokrasinin saygıya dayandığını anlattı. Hoca hemen arkasında "kimse kusura bakmasın" diye de ekledi.
"Ordu-Millet-Darbe"
Gazeteci Avni Özgürel'in konuşması Ordu-Millet-Darbe tartışmasının fitilini ateşledi. Özgürel, tarihe bakıldığında sadece asker ve ordunun olduğunu belirtti ve "Bu orduya vatan lazım olmuş, gelmiş almış. Devlet lazım olmuş, onu da kurmuş. Biz sivil toplum derken, ordu, 'Sen nereden çıktın' diyor. Ordunun temelinde bu vardır" diye konuştu.
Avni Özgürel'in konuşması sırasında sık-sık göz göze gelen, Siyasal Bilgilerden sınıf arkadaşları Ortaylı ve Berktay, sanki gazeteci Avni Özgürel'e cevap vermeye hazırlanıyordu. Ancak bu cevabı hangisi yapacaktı?
Ona da yine gözler karar verdi. Bakışlardan, Prof Ali Berktay'ın cevap vermesi uygun bulundu.
"Asker-Ordu-Millet tevatürü doğru değildir"
Prof. Ali Berktay, soruları cevaplandırıp bitirdikten sonra moderatör Köksal Toptan'dan Avni Özgürel'e cevap vermek için ilave süre istedi.
Ardından da, "demokrasinin sadece asker- sivil meselesi olmadığını hatırlattı ve "Asker-Ordu-Millet tevatürü doğru değildir. 19.Yüzyılda iktidar askerin elinde değildir. Asker-Ordu-Millet meselesi, 1908 yılında yaptığı darbeden sonra iktidarı ele geçiren ittihatçıların Türkiye'ye hediyesidir." diye karşılık verdi.
Berktay: "Siyaset, alçak sesle konuşmalıdır."
Berktay, ayrıca güncel siyasi konulara da girdi ve Türkiye demokrasisinde bir üslup sorunu olduğunu hatırlattı.
"Türk siyasetinde özgür tartışma asimile edilmiştir" diyerek konuşmasına devam eden Ali Berktay, " Türkiye demokrasisinin bir üslup sorunu olduğu kanısındayım. Siyasi hayat, alçak sesle küçük harflerle konuşabilmelidir. Türk siyasetinde bir üslup sorunu var. Sürekli bağıran, büyük harflerle konuşan bir siyasal hayatımız var." dedi.
"Asker, artık kışlasında"
Gecenin, "ilgi odağı" olan Prof. Ali Berktay'a cevap ise TBMM Başkanı İsmail Kahraman'dan geldi. Çünkü, 15 Temmuz'da asker tarafından bombalanan Meclis'in Başkanı olarak ordu-millet-darbe konusunda taraftı. Ve söyleyecekleri vardı..
Berktay'ın, hem ordu-millet-darbe konusundaki düşünceleri hem de bağıran, büyük harfle konuşma üslubu, Kahraman'a göre cevap verilmesini gerektiriyordu.
Kapanış konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan İsmail Kahraman, katılımcılara teşekkür ettikten sonra " Bazı anlatımlara itirazım var "dedi.
Prof Berktay'a bakarak, gazeteci Avni Özgürel'i haklı çıkartan konuşmasını yaptı: "1908 yılında darbeyi yapanlar 8 yaşında darbe yapmadılar. 19. yüzyılda, Sultan Mahmud'un harbiyesi onları yetiştirdi. Askeriye hiçbir zaman dışarıda kalmadı. Ama artık kışlasında, bayrağını, sancağını orada dalgalandıracak. Hiçbir devlet ordusuz, hiçbir millet devletsiz olmaz."
Tartışma, daha fazla uzamadı. Ancak izleyenler, Meclis çatısı altında farklı sesleri dinlemenin memnuniyeti içinde salondan ayrıldı.