Başlıktaki, kahvaltı-sohbet kelimelerini, özellikle tırnak içine aldım.
Çünkü, Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım, dün
Parlamento Muhabirleri ile buluşmasının “kahvaltılı sohbet” ortamında kalmasını istiyordu.
Aynen bir hafta önce İstanbul’da, Medya’nın üst düzey yöneticileri ile yaptığı gibi?
İstanbul’daki medya buluşmasında Binali Yıldırım’ın sadece kameralara açık bölümde yaptığı konuşma
“haber” oldu.
Kameralar çıkartıldıktan sonra, kameralara kapatıldı yerine “basına kapatıldı” diye yazıldı. İçerde
sohbete devam eden gazetecilerle Binali Yıldırım arasında neler konuşuldu, öğrenemedik.
Gelelim TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Byükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın
Ankara’daki medya buluşmasına..
Binali beyin, Parlamento Muhabirleri ile kahvaltıda buluşacağı, bir gece önce WhatsApp üzerinden
duyuruldu. Katılımcılardan “yarım saat içinde” isimlerini bildirmeleri istendi. TBMM Başkanı’nın, 10
Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle, “kahvaltılı sohbet” toplantısında Parlamento Muhabirleri
ile buluşacağı hatırlatılarak, “soru alınmayacağı” da hatırlatıldı.
Ayrıca, yine WhatsApp üzerinden, “kahvaltılı sohbet”ten canlı yayın yapılmayacağı ve sadece bir
bölümünün kameralara açık olacağı eklendi.
Kafamda bir çok soru işareti ile ertesi gün TBMM Tören Salonu’na gittim.
Bir kere yaklaşık 50 gazetecinin olduğu bir yerde, Parlamento Muhabirleri’nden soru alınmadan,
“kahvaltılı sohbet” nasıl yapılacaktı?
İkincisi, İstanbul adaylığı ile Türkiye’nin gündemine yerleşen, görevinden istifa etmediği için tartışılan
TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı karşısında gören muhabirlerin, soru sormadan kahvaltı
edemeyeceklerini adım gibi biliyordum.
Tören salonuna diktörtgen şeklinde hazırlanan masaya isimlerimiz yazılmıştı.
Diktörtgen masanın kısa kenarında, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olmasına rağmen, PMD
Başkanı, bir kadın Parlamento Muhabiri veya duayen bir Meclis Muhabiri yerine, Cumhur ittifakının
Meclis başkanlık divanı üyeleri oturdu.
Kısa bir süre kahvaltı edildikten sonra, kameralar dışarı çıkartıldı. Sadece TBMM TV’nin kameramanı
çekim yapıyordu.
Ev sahibi, TBMM Başkanı Binali Yıldırım kısa bir konuşma yaparak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler
Günümüzü kutladıktan sonra, bu buluşmada sohbet etmeyi tercih ettiğini hatırlattı.
Ardından da Parlamento Muhabirlerinin sorularına yanıtlar vermeye başladı. Muhabirler haber
yazmak için notlar da alıyordu.
Herhalde, “kahvaltılı sohbet” böyle oluyor diyerek izliyordum.
Bir süre önce Parlamento Muhabirlerine yasaklanan Üyeler Lokantası'nın yeniden açılması,
Gazetecilerin yıpranma payı, polislere 3600 ek gösterge verilip verilmeyeceği, Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'ne geçilmesinin ardından Parlamentonun etkisinin azalıp azalmadığı soru cevap
şeklinde konuşuldu.
Sıra bana geldiğinde, Binali Yıldırım’a kamuoyunun merak ettiği birkaç soruyu, bir arada sordum.
Muhalefetin, İstanbul’u kazanamayacağı için Meclis Başkanlığı görevinden istifa etmediği iddiasını
hatırlattım. Anayasa’nın 94. Maddesinde “TBMM Başkanı’nın siyasi faaliyetlere katılmasını
yasakladığını” belirttim. Bu konuda hukuki bir görüş alıp almadığını sordum. Uzun bir soru olduğunu
kabul ediyorum.
“Seçim bir siyasi faaliyet değil.”
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, sorumdan rahatsız olduğunu mikrofona söyledi.
"Bu sorunun sorulmasını arzu etmezdim ama sorulmadan da toplantıyı bitireceğinizi
düşünmüyordum. Madem sordunuz, her şeyi size anlatayım.”
TBMM Başkanı soruma, uzun bir yanıt verdi.
Özetle , “..Anayasanın 94. maddesi tamamen yasama faaliyetleriyle ilgilidir. Bizim yaptığımız bir
siyasi faaliyet yok, seçim bir siyasi faaliyet değil. Seçim; 'aday olduğumuz işle ilgili vatandaşlara ne
yapacaksınız, ne edeceksiniz, niye aday oldunuz' bunu anlatmaktır..” dedi.
TBMM Başkanı ve İstanbul Adayın Binali Yıldırım’ın, “seçim bir siyasi faaliyet değil” dediğinde
salonda tam bir sessizlik yaşandı. Sinek uçsa duyulurdu. Deneyimli Parlamento Muhabirleri, şaşkınlık
içinde bana, ben de Meclis Başkanı Yıldırım’a bakıyordum. “Seçim bir siyasi faaliyet değildir”
cümlesine bir açıklık getirecek miydi?
Hayır. Binali bey geri adım atmadı. Cep telefonları çalışmaya başladı ve atılan mesajlarla “seçim bir
siyasi faaliyet değil” sözleri siyasi tarihe not edildi.
“Ben dahil herkes istifa etsin”
TBMM Başkanı’nın bu konuda çok dolu olduğu, daha sonraki uzun cevaplardan ortaya çıkıyordu.
Benim sorumu devam ettiren Fox Haber’in deneyimli Parlamento Şefi Kemal Aktaş’ın sorusuna
verdiği yanıt ise günün manşeti oldu:
“Benim bir teklifim var; Buyursun herkes istifa etsin, biz de edelim. Seçime giren ve şu anda
kamuda bir pozisyonu olan herkes görevinden çekilecek, o zaman hiçbir tartışma kalmaz.”
TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın, Parlamento
Muhabirleriyle “kahvaltılı sohbet” toplantısı, kahvaltı bitmeden gündem oluşturmuştu.
Ancak, elde görüntü ve ses yoktu. Çünkü, kameralara kapalı bölümde sadece TBMM Televizyonu’nun
kamerası vardı ve tüm soru ve yanıtları da o kaydetmişti.
Aynı gün akşama kadar görüntü bekledik. Hatta TBMM TV’ye giderek haber merkezilerinin görüntü
beklediklerini hatırlattım. Görevliler, “Başkan Binali Yıldırım’dan ses ve görüntü verme konusunda
izin almadıklarını” söylediler.
Binali Yıldırım’ın, kameralara kapalı bölümdeki sözlerinin ses ve video görüntüleri, şu ana kadar bize
ulaşmadı.