Balyoz Davası da tıpkı Ergenekon'da olduğu Anayasa Mahkemesi'ni aldığı bir kararla tarih oldu.
Davalar, başladığı günden karar verilene kadar bir kısım medya tarafından Türkiye'nin gündeminde tutuldu.
Öyle haberler yaptılar ki. o haberleri dinleyenler, okuyanlar sanıkların cezasını hemen kesti, hepsini vatan haini ilan etti.
Hükümet ve bugün kanlı bıçaklı oldukları Cemaat o dönemde omuz omuza hareket etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde bir cunta oluşturulduğu iddiasıyla 367 sanıklı, (250’si tutuklu)bir dava yaratıldı.
Ne sanıkların, ne de sanık avukatlarının söyledikleri dikkate alındı. Savunma yapmalarına fırsat verilmedi, hakkındaki suçlamaları çürüten deliller görmezden gelindi .Türk Silahlı Kuvvetlerinin 367 mensubu, Generaller dahil her gün medya aracılığı ile biraz daha itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.
Sonunda cezalar verildi. Türkiye tarihinde eşi görülmemiş ağır hapis cezaları Türk ordusunda Orgeneral'liğe kadar yükselmiş şerefli subaylar müebbet hapis cezasına mahkum edildi.
Dava sürecinde hastalanıp yaşamını yitirenler oldu.
Ancak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği o tarihi karar yanlıştan dönülmesine neden oldu.
Suçlarının ne olduğunu dahi bilmeyen TSK mensupları birbir tahliye oldu. Cezaevi'nde yıllarca tutuklu bulunanlar davul zurna eşliğinde özgürlüklerine kavuştu.
Ama hepsi öfkeli, hepsi kendilerine ve şerefli Türk ordusuna bu acıyı yaşatanlardan hesap sormak niyetinde
Cezaevi'nden çıktıktan sonra kendilerine uzatılan mikrofonlara ağız birliği etmişcesine 'Bizim buradan çıkmamız önemli değil. Önemli olan bunu yapan hainlerin bulunması" , diyorlar.
Bunların içinde en sert konuşanı da Engin Alan oldu.
Alan paşa Bugüne kadar olan hiçbir şey yok sayılamaz. Eğer yok sayar isek hayatlarını sağlıklarını kaybeden arkadaşlarımıza ihanet olur'' dedi
Yani şimdi korkma sırası dışardakilerde, Türk ordusuna bu kumpası kuranlarda...
Son bir not: Tahliye kararlarının ardından Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden bir açıklama yapıldı!
Açıklamada, "Anayasa Mahkemesi’nin verdiği "HAK İHLALİ" kararına dayanarak yerel mahkeme tarafından verilen tahliye kararı sonucunda özgürlüklerine kavuşan emekli ve muvazzaf personelimizin ve ailelerinin sevinçlerini yürekten paylaşır, yeniden yargılama sürecinin adil bir kararla sonuçlanmasını ümit ve temenni ederiz."denildi.
Bugüne kadar sesi soluğu çıkmayan Genelkurmay'ın bu açıklamasına Rahmetli İsmet İnönü'nin dediği gibi ancak, ''Hadi Ordan'' denir.