Bu yıl The Bodrum Cup Festivali, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının Arefe'sinde, anlamlı bir
günde yapıldı.
Ayrıca, yarışlar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Güneydoğu sınırında verilen terörle mücadele
operasyonlarıyla da aynı günlere denk geldi
29 Ekim coşkusu, The Bodrum Cup Festivali nedeniyle, Mehmetcik, Mustafa Kemal Atatürk ve Türk
Bayrağı ile Cumhuriyet sevinci, bir anlamda Ege Denizi'ne taşındı...
Bodrum-Kissebükü etabında ismini hatırlayamadığım bir teknede açılan Türk Bayrağı, yarışa
katılanları heyecanlandırdı. Kameralar, objektifler, Ege'nin rüzgarıyla dolan Türk Bayrağı'na yöneldi.
Cumhuriyet coşkusu, akşam saatlerinde Kissbükü'nde gerçekleştirilen su oyunlarına da yansıdı. Gecenin
karanlığında aydınlatılan Türk Bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün silueti, teknelerin sirenleri,
katılanların alkışları ile selamlandı.
Aynı gün, Ege Denizi'nden civardaki ülkelere bir de dostluk mesajı gönderildi.
The Bodrum Cup'ın yarattığı bu dostluk gösterisi, yarışlara katılan tüm teknelerle gerçekleştirildi. Ege
Denizi'nden tüm dünyaya 1sevgi çemberi" ile dostluk mesajı verildi.
Bana göre bu mesajı karşı kıyıdaki Yunanistan iyi anlamalıdır.
Duyduğuma göre bu yıl, Avrupa Birliği'nin uyarısı ile Yunanistan, adaların kapısını The Bodrum Cup
yarışlarına yasaklamış. Göçmen fobisi nedeniyle koyduğu yasak, ada esnafının sezon sonunda binlerce
euro gelirine de engel oldu
Yunanistan Belediye Başkanları da davete gelmedi
Ayrıca duyduğuma göre; Bodrum'un çiçeği burnunda, "atom karınca" Belediye Başkanı Ahmet Aras, bu
yıl bir jest yapmış ve Yunanistan'a ait komşu bazı adaların belediye başkanlarını Bodrum'a davet
etmiş.
Leros, Mikonos gibi bazı adaların belediye başkanlarına yazdığı davet mektubunda, festivalin son
günündeki ödül töreni ve Ajda Pekkan konserinde kendilerini Bodrum'da görmek isteğini iletmiş.
Ancak , komşu adaların belediye başkanları Bodrum'a gelmedi. Mazaret bildirdiler mi, bilmiyorum. Yazık,
dostluk dahil neler kaçırdıklarını bilmiyorlar.
31. The Bodrum Cup Festivali yöneticilerinin Cumhuriyet Bayramı kutlamaları bu kadarla da
kalmadı.
Yarışların finalinde, 29 Ekim'den bir gün önce Mehmetciğe bir jest daha geldi.
Ödül gecesi Yalıkavak Marina'da sahneye çıkan, ünlü sanatçımız Ajda Pekkan konserinden elde edilen
gelir, Mehmetcik Vakfı'na bağışlandı.
29 Ekim yarışı..
Önümüzdeki sene belki, The Bodrum Cup Festivali'nin ödül-son günü, Cumhuriyet Bayramı
kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim tarihine denk getirilirse çifte bayram yaşanır.
Ayrıca yine belki son gün yarışına "29 Ekim veya Cumhuriyet Yarışı" ismi bile verilir.
Kimbilir?
Adalarımıza Türk Bayrağı dikelim.
Açık söylüyorum.
The Bodrum Cup yöneticilerinin Türk Bayrağı'na gösterdiği hasasiyeti, Muğla ve Bodrum devlet
erkanında göremiyorum.
Türk karasularından biraz uzaklaştığınız zaman Ege Denizi'nde bulunan yüzlerce adanın hangi ülkeye ait
oldupunu Yunanistan bayraklarından öğrenirsiniz.
Çünkü, Yunanistan, irili ufaklı kendilerine ait tüm kayalıklara-adalara Yunanistan Bayrağını çekmiştir.
Veya bayrağını toprağa kazımıştır.
Aidiyeti belli olmayan 18 adayı bile elini bizden daha çabuk tutarak, bizden önce işgal eden,
yerleşime açan, askeri birlikler yerleştiren Yunanistan, bu adalara da bayrak dikti.
Ancak, Türkiye, Muğla ve Bodrum'a ait adalarda bir tane bile Türk Bayrağı bulamazsınız. Örnek mi,
yarışlar nedeniyle atrafında tur attığımız, burnumuzun dibindeki Kara Ada'da bile bir tane bayrak yok.
Denizden Kissebükü'ne giderken yine Türk Bayrağı göremedim. Fener-Pırasa-Küçük gibi Bodrum
çevresindeki adalarda da Türk Bayrağı ya yok, ya da maalesef yırtık veya solmuş.
Göltürkbükü- Hekimköy Sitesi'ndeki evimin terasına her çıkışımda karşımda duran, Tavşan Adası'nda,
derme çatma bir çıtanın üzerine takılan Türk Bayrağı'nı da son yıllarda görmüyorum.
Şimdi, Bayrak edebiyatı yapanlara sesleniyorum.The Bodrum Cup yöneticileri kadar Türk Bayrağı'na saygı gösterin.
Oturduğunuz makamlar, bunu yapmanızı mecbur kılıyor.
Gelin, Muğla'da, Bodrum'da bir kampanyaya imza atalım. Muğla, Bodrum çevresindeki adalara Türk
Bayrağı dikelim.. Direkleri yenileyelim. Yırtık ve solmuş bayrakları değiştirelim.
Yunanistan gibi, işgal ettiğimiz adalara değil, kendimize ait,tapusu bizde olan ve bir avuç kalan
Adalarımıza Türk Bayrağı dikelim.
Hiç olmazsa onlara sahip çıkalım. Yoksa, birileri benim evin karşısındaki Tavşan Adası'na kadar gelip
bayrak dikecek.
Türk Bayrağı söz konusu olunca, çok kolay sponsor bulacağınıza inanıyorum.
Bu ülkenin iş adamları, Adalara Bayrak Kampanyası'nın tüm masraflarına seve seve yardımcı
olacaklardır.
Haydi tarihi görevimizi yapalım. Bu seferberlie evet diyelim.