Askeri yönetimlerin kötü olduğunu babam çocukluktan anlatırdı.
Kendisi koyu bir CHP'li olduğu için askerlerin her rap rap sesleri duyulmaya başladığında bunu hatırlatırdı.
Darbelere karşı durma bende o dönemlerde başladı. Yani Baba nasihatı!
1961 ayaklanmasını ve 12 Mart Muhtırasını pek hatırlamıyorum.yaşım küçüktü o zamanlar.
12 Eylül darbesini ise bizzat yaşadım.
Babamın söylediği gibi, askeri yönetimin ne kadar kötü olduğunu yaşayarak öğrendim. Evlere baskınlar, yaşı büyütülüp idam edilen gençler.. .Daha neler neler
O günler geride kaldı dedik. Ama huylu huyundan vazgeçmiyor, darbecilik ruhu kanında var onların.
Milletin, onların emanetine verdiği silahlar, tanklar ve toplarla devlet yönetimine al koyma hastalığı var onlarda.
28 Şubat 1997 gibi postmodern darbeler gördüm.
27 Nisan 2007'de e- muhtıra açıklamalarını gördüm .
O zamanda niyetleri belliydi.
Siyasi irade güçlü olunca, sıkı durunca geri adım atmak zorunda kaldılar.
Ülke olarak o dönemde de gerilimli günler yaşadık
Derken geldik 15 Temmuz'a!
Yaşanan dehşetin şoku henüz geçmedi.
Ortaya çıkan her yeni ayrıntı olayın vehametini, ülke olarak ne büyük badire atlattığımızı gözler önüne seriyor.
Meğer neler planlamışlar neler.
Darbe girişimi yaparken masum insanları acımasızca öldürenlerin yönetimi ele geçirdikten sona neler yapabileceğini aklıma dahi getirmek istemiyorum,
Şimdi sokaklarda Demokrasi nöbeti tutup, darbecilerin en ağır ceza ile cezalandırılmasını istiyoruz. İstemekle de kalmayıp bunun gereğinin bir an önce yerine getirilmesini bekliyoruz
Çünkü bu hainler, kendilerine verilmesi gereken cezanın fazlasını hak ediyorlar.
Silahsız insanları tankla ezen, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını kaçıran, Helikopterden vatandaşların üzerine ateş açan, Cumhurbaşkanını Öldürmeye çalışan. Bakan ve Milletvekillerini için kaçırmak ve gözaltına almak için hain planlar yapan gözü dönmüş canavarlara ne ceza verilse az gelir.
Vatandaşa teslim edin onlar gerekeni yapar diyesim var ama...