Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,5447
EURO
36,0659
IMKB
9.466,000
ALTIN
3.008,620
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
NAR AĞACI VE BİRAND
 Ercan Deva 18 Ocak 2013 Cuma  

Bir konuda insanın en iyi duruma gelmesi için 10 bin saatlik odaklı bir emek harcaması gerekiyormuş. Bu insanlara uzun bir zaman gibi geliyor olabilir. Ama, en hızlı geçen şey zaman. İnanın ki, 10 bin saat konuya odaklı bir birey, yeteneğiyle durumu idare edeni geçebiliyor. Bu, benim değil, uzmanların görüşü.
 
Benim düzenli olarak yazı yazmaya başladığımda yıl 1981 idi. Tam otuz yıl geçmiş. Her gün yazı yazarken yeni yeni şeyler öğreniyorum. Ben artık olgunlaştım tamamdır diye düşünürsem içten içe çürür giderim.
 
Yazdığın konuyu ben önemsiyorum. Bu devirde gerek yazarlara ve şairlere gerekse sanatçılara gereken değer maalesef verilmiyor. Yazarlar, şairler ve özellikle sanatçılar dünyaya veren insanlar. Onlara gereği gibi değer verilmiyor ve gerekli saygı da gösterilmiyor.
 
...
 
Ocak ayının ilk haftasında bir şiir dinletisine katıldım. Orada yaşadığım son derece anlamlı bir olayı siz okurlarla  paylaşmak isterim. Diş hekimi, aydın bir Türk kadını olan Hale hanım,  toplantıda tıp doktoru - şair Behçet Safa Aysan'ın BİR YALNIZ NAR AĞACI adlı şiirini okudu. Şiirde Antalya'nın eski tersanesinin (Eski limanın olduğu yer) yamacındaki bir nar ağacı anlatılıyordu.
 
Tıp doktoru ve şair olan Behçet Aysan, Sivas'ta 1993 yılında Madımak Otelinde yanarak yaşama veda eden aydınlar arasındaydı. Hale Hanım, her Anltalya'ya gittiğinde iki büyük pet şişe su alıp o nar ağacını suladığını anlattı. İzleyenlere de "Antalya'ya yolunuz düşürse o ağaca su vermeyi unutmayın" diye seslendi. Öylesine duygulandım ki, gözlerim doldu, boğazım tıkandı.
 
Yine o akşam unutulmazlar şairlerimiz arasında bulunan Cahit Sıtkı'nın (Tarancı) ölümünün doktor hatasından kaynaklandığını da öğrendim. Ne hazin ve acıklı bir gerçek! Çok yazık...
 
Sanatçılar ve şairler sıradan değil, gerçekten seçilmiş insanlar. Yazarlarımız da öyle…
 
Aslında bu değerli insanlara sahip çıkmadığımız zaman, deve kuşu örneği kendimizi kandırmış oluyoruz.
 
Bu yazıyı hazırlarken, deneyimli gazeteci, yazar ve televizyon programcısı Mehmet Ali Birand’ın vefat ettiği haberi ulaştı.
 
Onun, çok sevenleri vardı. Ona kızanların sayısı da az değildi.. Ama, kimse onun hakkını yememeli. Birand, Türkiye’de ilklere imza atmış ve 32. Gün adlı programı tam 27 yıl yapmayı başararak herkesin erişemeyeceği bir rekorun sahibiydi. Hep güleç yüzlü olmayı başaran bir kişiydi. Ekranda yaptığı kısa yorumlarının mesajları net olurdu.
 
Onun, kullanacağı sözcükler yerine sık sık “şey” demesine ben de takılıyordum. Ama, 32. Gün’ün 25. yılının kutlandığı programda televizyonların ünlü yüzü Ali Kırca’nın sözleri zihinlere kazınacak kadar çarpıcıydı:
 
“Demek ki, iyi bir ŞEY olabilmek için çok ŞEYLER yapmak gerekiyor.”
 
Birand, NAR gibi, bolluk, bereket ve zenginlik arayışının çarpıcı bir örneğiydi.  Birand’ın bıraktığı izler zihinlerden hiç silinmeyecek. Çünkü, yetiştirdiği çok sayıda haberci ve programcı onun ismini hep yaşatacaklar.
 
Allah rahmet eylesin.
 
Ailesine, yakınlarının ve basın camiasının başı sağolsun.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 3   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 
Doğan Ersoy
18 Ocak 2013 Cuma 15:06
'Sayın' Mehmet Ali Birand'ın ani ölümü, medya ile ilgilenen herkesi üzmüştür sanırım... ('Sayın'ı tırnak içine aldım. Çünkü biliyorsunuz 'Sayın'ın da içine ettiler, ben saygıdeğer anlamında kullanıyorum.) Ercan Deva'nın belirttiği gibi; Birand'ı sevenler de vardı, kızanlar da... Açıkçası ben kızanlardandım güya. İlginç; severdim de... Dinlemek isterdim onun haberlerini, ropörtajlarını ve illa ki; "32.Gün"ünü... Yalınlığını, dolambaçsız yorumlarını ve 'ŞEY'ini. Ama O,'ŞEY'i 'Şeyini şaaptığımın şeyi' gibi kullanmazdı. Kibardı, beyefendiydi. Arayacağız 'Şey Birand'ı, ne mutlu O'na ki özleyeceğiz de... Nur içinde yatsın. Ailesine ve bizlere başsağlığı diliyorum.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%67 %33
Ergül
18 Ocak 2013 Cuma 14:15
Çok kıymetli insanlar nedense zaman geçmedikçe anlaşılamıyor.Onları kaybedince herşeyin farkına varıyoruz. İnsan olarak kabul görebilmemizin bence en önemli koşulu kendimizden başka kişilere verebildiklerimizdir.Kendi bilgi ve deneyimlerini başkalarına aktarıp onların gelişmelerine katkı verebilmek ve onları aydınlatabilmek geriye bırakabileceğimiz tek güzel ve insani şeydir. İnsan olmanın ve aydın olmanın gereği budur. Yetiştirdiği gazeteciler ve televizyoncular onun ismini daima yaşatacaktır. Işıklar içinde yatsın.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%67 %33
Zeliha Bedir
18 Ocak 2013 Cuma 13:55
Ercan Bey, ellerinize sağlık. Brand gerçekten de renkli bir gazeteci idi... Başımız sağolsun...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
%67 %33

 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.