Operasyona dair...
Hani, Fethullah Gülen Hoca'nın Dünya ölçeğindeki eğitim seferberliği lafı güzaf olsaydı.
Hani, Türki Cumhuriyetlerini dahi aşan hizmetlerin, tüm kıtalara yayıldığı bilinmeseydi.
Hani, “Hizmet hareketi, demokrasimize, rejimimize zarar veriyor” denseydi...
Hani, çoğu siyasi parti liderlerinin ve de askerlerin takdirlerine mazhar olmayan bir hizmet
seferberliği olmasaydı...
Derdim ki:
“ Fethullah Hoca'nın yaptıkları eğer yasalara aykırı idiyse neden 13 yıldır beklediniz?”
Başbakan Erdoğan'a göre “güya” buna dershaneler sebep olmuş.
Adama sorarlar o zaman:
“Ne dediler de yapmadık” cümlesi sana ait değil mi? Madem ki her dediklerini yerine getirdin,
madem ki, al gülüm ver gülüm hesabı devredeydi, neden 17 aralık 2013 operasyonu senin için
kabus oldu?
Madem ki 17 ve 25 Aralık operasyonları “kasıtlı”, “ art niyetli” ve “darbe” niyetlerini taşıyordu,
neden dört bakan istifa ettirildi?”
Ben 17 ve 25 Aralık tarihlerindeki operasyonların bizzat Atlantik Ötesindeki gücün, yani Gülen'in
düğmeye basmasıyla start aldığına inananlardan değilim.
Ben bu 17 Aralık hareketinin “ darbe” niyeti taşıdığına da inanmıyorum.
Olsa olsa “burun sürttürme”, “ gözdağı verme” niyetiyle yapılmaya çalışılan bir operasyondu ama
kabinedeki bakan çocuklarına yönelik yolsuzluk iddiaları “kapsama alanına” girince, Erdoğan'a
göre de “ bardak taşırıldı” galiba.
Hele oğlu da hedef tahtasına oturtulmaya çalışılınca...
Şimdi yeni bir operasyon daha yapılıyor.
17 ve 25 Aralık'a karşı bir operasyon bu.
Yani bilinerek, gözyumularak, doğru ya da yanlış; devlette görev almaları sağlanan, Gülen ve
kurmaylarının telkinleriyle emniyet ve yargıda sorumluluk alan kadroların tasfiyesi bir yana,
yargılanmalarına yönelik bir operasyon bu.
Önceleri bu kadrolar zaten “ tarumar” edilmişti.
Ülkenin dört bir yanına sürülmeleri yetmedi.
Görevden alınmalar iktidarı “kesmedi”...
İstifalar ise “tatmin” etmedi.
Sıra yargılanmalara geldi...
Önce polislar.
Sırada yargı mensupları...
Ya siviller?
Kesinlikle sıra sivillere de gelir.
Bilinmez ama bazı “medya” cambazları dahi olabilir
Temenni etmesem de.
İş yargıya intikal edince tek kelime yorum yapılmaz.
Çünkü bu son operasyon nedenleri “mebzul” miktarda..
Bu bir “sen mi, ben mi?” çekişmesinden öte bir şey...
İçinde galiba biraz “kin” var...
Biraz da “intikam” sosu eklenmiş...
Gerilmiş sinirlerin kopma noktasına getirilme niyeti ise cabası.
Bekleyeceğiz...
Üstelik çok uzun sürmeyecek gibi...
En azından bir “Silivri” zulmü yaşanmayacak gibi...