|
|
|
|
DOLAR |
34,5424 |
|
|
|
EURO |
36,0063 |
|
|
|
IMKB |
9.550,000 |
|
|
|
ALTIN |
3.005,890 |
|
|
|
|
Şehir Seçimi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İŞVERENLER ŞANSINI ZORLUYOR! |
|
|
Cahit Saraçoğlu |
10 Haziran 2011 Cuma |
|
|
|
|
Bu başlığı bir tehdit olarak algılamayın!
Ama son 3-4 yıldır ekonomideki gelişmelere rağmen, özellikle işveren çevresi tüm ekonomik iyileşmeleri “nalıncı keseri” misali kendine yontmayı sürdürüyor. Kendi işlerinin önünü açmak için bakanların kapısını zorluyorlar.
Buna gerekçe olarak da istihdam artışına olan katkılarını gerekçe gösteriyorlar.
İstihdama dönük söylemlerinde kısmen de olsa haksız değiller…
Ama, biraz da işçi cephesinden bakmaları gerekiyor.
Artık işi öyle bir noktaya getirdiler ki; beş yıldızlı lüks otellerde yemek yerken, dışarıda simit fırınından simit alıp yiyen işçinin yediği simide göz dikmiş durumdalar. O fırın simit üretmesin, lüks otelde yemek yerken ihtiyaç olacak olan ekmeği üretsin noktasına gelmişler.
İşveren cephesi bu taleplerinin yaratacağı sosyal depremin farkındalar mı emin değilim doğrusu!
Geçtiğimiz günlerde bir işveren sendikasının genel kurulunda Başbakan Erdoğan’ın karşısında sendikanın başkanının taleplerini dinledikçe, işveren kesiminin “ne doymaz kesim” olduğuna bir kez daha inandım.
Başkan konuşmasında, lokomotif olduğuna inandığı inşaat sektörünün toplu konut başta olmak üzere, çeşitli yatırımlarla harekete geçirilmesini memnuniyetle karşıladığını belirtirken, hak edişlerden kesilen yüzde 5 stopaj uygulamasının kaldırılmasına ne kadar sevindiğini anlattı. Yine KDV tevkifatı kesintisinin indirilmesi ve sendika üyelerinin yüzde 75’inin yatırımı olduğunu turizm sektöründe 2008 yılında başlayacak KDV indiriminin sağlayacağı büyük imkandan bahsetti. (bu arada kendisinin de Side/Titreyen Göl’deki turistik tesislerinin olduğunu hatırlatalım).
Bunlar, bugüne kadar şikayetçi oldukları konularda elde ettikleri kazançlar olurken, hala daha bir şeyler koparmaya çalışmalarını anlamak mümkün değil!
İşveren sendikası başkanı konuşmasında, hükümetten tarım sektöründeki enerji yatırımları konusunda hazırladıkları rapora uymalarını talep etti. Bu kapsamda tarım, sulama, içme suyu yatırımlarına öncelik verilmesi ve daha çok ödenek ayrılmasını istedi.
Tabii ki tarım, sulama ve içme suyu yatırımları Türkiye insanı için önemli.
Ama, bunları “Türk halkı için istiyoruz” denilirken, “Enerji projelerinde yaşanan sorunların giderilmesi için desteğinize ihtiyacımız vardır. Orman arazilerine yapılan hidroelektrik santralleri Danıştay’ın 26 Ekim 2007 tarihinde verdiği karardan sonra sıkıntılı bir sürece girmiştir. Artık hiçbir santral yapamayacağız. Hidroelektrik santral yapımı zorlaştı” sözlerini duyunca, pek de Türkiye insanın ihtiyacı için talep ettiklerini düşünemediğimi söyleyeyim.
Çünkü, işveren sendikasının başkanı, Danıştay’ın kararına hükümetin baskı yapmasını ve kendileri için iş olanağı yaratılmasını talep ediyor.
Yine “Karadeniz Bölgesinde en büyük sorun bölgesel tepkilerin amacını aşan hale gelmesidir” sözleri ile de bölge halkının santral projelerine tepkilerine hükümetin defans olmasını istediklerini söylüyor.
Ardından devam etti: “Doğaya, milli değerlere herkes kadar saygımız vardır. Enerji mi doğa mı diye bir tercihe gerek yoktur. Zira yenilenebilir enerji kaynaklarımızı doğaya saygılı şekilde harekete geçirmek mümkündür. Amacı aşan hareket ve protestoların ülkemize yararından çok zararı olmaktadır.”
Halbuki “Herkes kadar ‘saygınız’ az olur sayın sendika başkanı. Daha fazlasını göstermeniz gerek. Çünkü doğanın dengesini değiştirecek olan sizin kazanmak adına yaptığınız yatırımlarınızdır” denilmesi geliyor.
Anlayacağınız, “halka rağmen halk için..!” çabalıyor işverenlerimiz.
“KDV İndirimi isteyen isteyene…” başlıklı yazımda da dile getirmiştim. İnsanımızın gözü doymaz, her şeyi devletten bekleyen ve devleti tırtıklamaya hevesli bir yapısı var maalesef…
Esen kalın…
[email protected]
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu yazı henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
Özgür Özel, Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösterdi: "Kılıfına bile uydurulamamış ... |
|
|
|
|
|
Kızılcık Şerbeti dizisinin yayınlanan son bölümünde bebeğe başörtüsü sahnesi sosyal medyada gündeme oturdu. |
|
|
|
|
|
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandığı duyuruldu. |
|
|
|
|
|
CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli ve Ovacık'a yapılan kayyum atamalarınsa ... |
|
-
-
-
|
|
|
|
|
|
|
YAZARLAR |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÇOK YORUMLANANLAR |
|
|
-
|
|
|
|
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandığı duyuruldu. |
|
|
|
|
|
Kızılcık Şerbeti dizisinin yayınlanan son bölümünde bebeğe başörtüsü sahnesi sosyal medyada gündeme oturdu. |
|
|
|
|
|
Özgür Özel, Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösterdi: "Kılıfına bile uydurulamamış ... |
|
|
|
|
|
CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli ve Ovacık'a yapılan kayyum atamalarınsa ... |
|
-
-
-
|
|
|
|
|
|
|
ANKET |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
|
|
|
|