Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,3826
EURO
36,8470
IMKB
9.185,000
ALTIN
2.968,530
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"DEVLETİN DİLİ TÜRKÇE" İFADESİNE ELEŞTİRİ
 DEVLETİN DİLİ TÜRKÇE  İFADESİNE ELEŞTİRİ
 
Bilkent Üniversitesi'nde bir konuşma yapan Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, Anayasa'daki "devletin dili" kavramının yerine "devletin resmi dili" ifadesinin kullanılması gerektiğini söyledi.
 
10.11.2008 - 18:45

 Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da DTP ile ilgili dava sürecinin henüz sona erdirilmediğini kaydetti.
Bilkent Üniversitesi ve Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfınca düzenlenen "Anayasalardaki Değiştirilemez İlkeler" konulu sempozyum, Bilkent Otel'de başladı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Gürzumar, Türk ve Alman anayasalarının "değiştirilemez" hükümler içerdikleri için birbirlerine benzerlik gösterdiklerini söyledi.

Her iki anayasanın da anayasa yargısını düzenlediğini ve yargılama faaliyeti için anayasa mahkemesinin kurulmasını öngördüğünü ifade eden Gürzumar, iki mahkemenin özdeş sayılamayacağını ancak kuruluş görevlerinin benzerlik gösterdiğini anlattı.

Gürzumar, Türk ve Alman anayasaları arasındaki benzerliklerin metin üzerinde kaldığını, tarihsel, toplumsal, kültürel özellikler nedeniyle uygulamada farklılıklar yaşandığını kaydetti.

Sempozyumun birinci oturumunda konuşan eski Federal Alman Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Winfried Hassemer sunduğu bildiride, hem Türk hem Alman anayasalarının çok mobil olduğunu, siyasi konulara girebildiklerini, medyada çokça yer aldıklarını söyledi.

Her iki anayasanın da çok güçlü şekilde gözetim altında tutulduğunu ifade eden Hassemer, "Anayasalarda değiştirilemez hükümlerin olması demokrasi açısından kabul edilemez. Değiştirilemez hükümler yasaların uyum sağlayabilirliğini yok eder, böylelikle sosyal uyum gerçekleşemez. Oylanamaz bir şeyi ortaya koyarsak demokrasi sona ermiştir. Yine de değiştirilemez ilkelerin haklılığının bulunduğunu düşünüyorum. Toplum içinde bu normların yeri vardır. Bazı normlar istikrarlıdır, süreklidir" dedi.

Bir anayasa değişikliği yapma çoğunluğu olunca anayasayı değiştirme çabası içine girildiğini, ancak çoğu zaman bunda hata yapıldığını dile getiren Hassemer, "Çoğunlukla kimseye sormama hatası yapılıyor. Değişiklik anayasaya uygun mu değil mi bakılmıyor. Yasakoyucu çok yerde bu hatayı yaptı. Hükümet tarafından kötüye kullanılarak yapılan anayasa değişiklikleri de oluyor" dedi.

Can: "Konuşmam Anayasa Mahkemesi'ni bağlamaz"

Aynı oturumda sunum yapan Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can da yapacağı konuşmanın Anayasa Mahkemesi'ni bağlamayacağını, akademik özgürlük kapsamında konuşacağını söyledi.

Türkiye'de yüzyılı aşkın süredir, 1924 Anayasası hariç, "ferman anayasalarnın" yürürlükte olduğunu ifade eden Can, Türk Anayasası'ndaki değiştirilemez ilkelerin diğer anayasalardaki değiştirilemez ilkelerden, argümanlar açısından oldukça uzak olduğunu kaydetti.

Değiştirilemez ilkeler arasında "Milli Marş, devletin dilinin Türkçe" olduğu gibi "ilginç ifadeler" bulunduğunu söyleyen Can, "devletin dili değil, devletin resmi dili" olacağını savundu.

Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri ile diğer maddeler arasında hiyerarşi kurulamayacağını ileri süren Can, bu maddeler arasında soyut ve somutluk ilkesi bulunduğunu, değişebilir normların, değiştirilemez maddelerin somut hali olduğunu anlattı.

Bu nedenle bir Anayasa değiştirildiği zaman değiştirilemez maddelerine dokunmanın kaçınılmaz olacağını ifade eden Can, "Çünkü her bir anayasa değişikliği o anayasaya aykırıdır, her bir yasa değişikliği o yasaya aykırıdır ama aykırı olduğu unsuru çıkarır atar" diye konuştu.

Türk Anayasası'nda ilk 3 madde dışındaki bütün maddelerin, demokratik kurucu iktidarların tasarrufuna bırakıldığını söyleyen Can, "1982 kurucu iktidarı dahi 1982 Anayasası'nın demokratik bir dönüşüme kapalı olmasını arzulamadılar" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin hiçbir zaman kaynağını Anayasa'dan almadığı yetkiyi kullanamayacağını, her düzenleyici normun bu takdir yetkisine işaret ettiğini anlatan Can, Anayasa Mahkemesi'nin yasama organı karşısında yasanın koruyucusu olduğunu kaydetti.

Can, "Basit parlamento çoğunluklarının Anayasa'ya aykırı eylemleri olabilir, bunu sürekli yaşıyoruz, mümkündür" dedi.

"Türkiye'deki Anayasa Mahkemesi'nin demokratik meşruiyet sorunu var. Türkiye'de yargı mekanizmasının demokratik meşruiyet sorunu vardır" diyen Can, Anayasa Mahkemesi'nin kurucu iktidar karşısındaki konumunun "Anayasa bekçiliği" olduğunu savundu.

Anayasa'nın aynı zamanda laik bir Anayasa olduğunu, değiştirilemez ilkelerin esnekliğe, işlevselliğe aykırı bir düşünce taşıyacağını ifade eden Can, yalnızca değiştirilemez ilkelerin esas alınmasının, demokratik talepler ile
siyasal unsurlar arasında çatışmalara yol açabileceğini de ifade etti.

Kılıç: "DTP süreci bitirilemedi"

Açılışta konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da sempozyumun konusunu Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıl dönümünde konu olarak tespit etmeyi düşündüğünü belirtti.

Kılıç, "Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim. Ama görüyorum ki hem vakfın hem de Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin cesaretle tespit ettikleri konunun ne kadar önemli ve Türkiye açısından ne kadar hayati bir değere sahip olduğunu anlamak mümkündür" dedi.

Haşim Kılıç, sempozyumdan ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, DTP hakkında açılan kapatma davasında raportörün, eksik bilgi ve belgeleri halen tamamlanmaya devam ettiğini bildirdi. Kııç, "O nedenle süreci tamamlayamadık" dedi.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


İŞTE AKP'NİN ADAYLIK TARİFESİ

ÇOCUK TECAVÜZCÜSÜNE 8 KEZ İDAM

ERGENEKON SALONUNDA PANİK
»  EPDK'YA PETROL OPERASYONU
»  SIFIR OTO'DA KAMPANYA ZAMANI
»  CHP'DEN BİR YOLSUZLUK DOSYASI DAHA
»  10 KASIM'I KANA BULAYACAKLARDI
»  GALATASARAY KARIŞTI
»  ATALAY:"İŞKENCE'NİN MAZERETİ OLMAZ"
»  AKP, BAŞKAN ADAYLARINA PSİKOLOJİ DERSİ VERECEK
»  ATA'YA SAYGI DURUŞU
»  SUSURLUK'TA BİR İLK
»  ERUYGUR PAŞA'NIN AKLI ÇOCUK GİBİ
»  TAHA KIVANÇ DEVREYE GİRDİ
»  "VER PARAYI UÇURSUN SENİ" UÇURAN ANKET ŞİRKETİ AKP'YİDE UÇURDU
»  İKİNCİ ANKARA SAVAŞI
»  ŞANLI URFA VALİSİNİN TARTIŞILAN FOTOĞRAFI
»  GARİBAN İŞÇİLERİN PARASIYLA 5 YILDIZLI GEZİ
»  "MUSTAFA"DAKİ SİNSİ SANSÜR!
»  ELMACIK KEMİĞİ KIRILAN SERVET AMELİYATA ALINDI
»  HANGİ TERÖRİST ÖRGÜTÜ HANGİ ÜLKE BESLİYOR
»  BAYKAL:" MEYDAN'IN BOŞ OLMADIĞINI GÖSTERMEMİZ GEREK"
»  TSK'YE YENİ KESKİN NİŞANCI "TUFAN" TÜFEKLERİ
»  ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ELEMAN ALACAK
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.