TÜSİAD’ın daha önce birkaç kez yaptığı uzlaşma çağrısına, geniş kitleleri temsil eden örgütler de katılmış oldu.
TÜSİAD ve Odalar Birliği öncülüğündeki bu çağrıya “silahsız kuvvetler”in harekete geçmesi diyebiliriz.
Bu girişimin siyasi amacı nedir:
Tıkanmış siyasete demokrasi içinde çözüm aramak. Toplumdaki giderek hissedilen kamplaşmayı önlemek.
Konuşulan formül
Ankara kulislerinde “uzlaşma formülü” olarak dillendirilen, AKP ile CHP’nin bir araya gelerek, ortak bir çalışma yapmaları.
Bu nasıl olacak?
AKP’nin kapatılmasının önüne geçilecek, buna karşılık, AKP de türban da dahil laiklik karşıtı görülen girişim ve uygulamalarından vazgeçecek. Herkes bir adım geri atacak.
Bu nasıl sağlanır?
1- AKP, parti kapatmayı zorlaştıracak mini anayasa değişikliğinden vazgeçer,
2- Türbanı serbest bırakmak için yapılan anayasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir,
3- AKP’nin kapatılmasını isteyen iddianame, Anayasa Mahkemesi tarafından geri çevrilir.
Üzerinde konuşulan formüllerden biri bu...
Bu konuda CHP’nin AKP’ye destek olması bekleniyor.
Bu mümkün mü?
Baykal’ın yanıtı
CHP lideri Deniz Baykal’a, dün Hisarcıklıoğlu’nun uzlaşma çağrısını ve konuşulan formülleri sordum. Yanıtı şu oldu:
“Bilindiği gibi, ben 2002 yılından beri AKP’ye uzlaşma çağrısı yapıyorum. Bunu her kritik aşamada yaptım. Ancak, Sayın Erdoğan ve partisi hiç oralı olmadı. Laiklikle oynamayın, dedim. Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşma arayın, dedim.
Bunlar hiç dikkate alınmadı. Şimdi, Anayasa Mahkemesi’nde dava sürerken, Anayasa’yı değiştirmeye bizim katkı vermemiz nasıl beklenir? Benden ne istendiğini anlamış değilim. Eğer biz bunu yaparsak, AKP’nin laikliği ihlal etmesine, içini boşaltmasına, Anayasa’yı çiğnemesine yeşil ışık yakmış oluruz. Bu olacak iş midir? Ayrıca, devam eden davaya da müdahale anlamına gelir.
Bu bizim laiklik anlayışımızla bağdaşmaz. Hukuk anlayışımızla bağdaşmaz. Sivil toplum kuruluşları, AKP laikliğe el uzattığında kıyameti koparmalıydılar, mahkeme aşamasında Tayyip Bey’i kurtarmak için değil. Parti kapatma davasını TBMM iznine bağlama düşünceleri var, peki TBMM’deki çoğunluk Anayasa’yı ihlal ediyorsa ne yapacağız?”
‘Nasıl güveneceğim?’
Baykal, ayrıca, “Ben Tayyip Bey’e ve partisine nasıl güveneceğim?” diye sordu ve şöyle devam etti:
“AKP laikliğe bağlı olacağını taahhüt edecek, biz de anayasa değişikliğinde AKP’ye destek olacağız? Peki ben Tayyip Bey’e nasıl güveneceğim? AKP’nin laikliğe bağlı kalacağının güvencesini kim verecek? Sivil toplum kuruluşları mı? Erdoğan’ın ve AKP’nin laiklik anlayışı değişecek mi? Bülent Arınç değişecek mi? Hüseyin Çelik, Milli Eğitim Bakanı olmaya devam edecek mi?
Kaldı ki, cumhuriyetin temel nitelikleri konusunda AKP ile pazarlık mı yapacağız? Böyle temel nitelik yaklaşımı olur mu?”
Gül-Baykal görüşmesi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP lideri Baykal’ı bugün Çankaya Köşkü’nde, öğle yemeğinde konuk edecek.
Gül’ün daveti, son gelişmeler ve uzlaşma çağrısından çok önceye dayanıyor.
Gül, Baykal’a ilk daveti Senegal’deyken yapmış. Baykal’ı arattırarak, dönüşte, öğle yemeğinde, dış politika hakkında görüş alış-verişinde bulunmak istediğini iletmiş.
Baykal, nezaket kuralları içinde ABD Başkan Yardımcısı Cheney’nin Ankara ziyaretinden sonra daha uygun olacağını belirterek, daveti kabul etmiş.
Gül, Cheney’nin ziyaretinden sonra davetini yinelemiş.
Gül, MHP lideri Bahçeli ve DSP lideri Sezer’i de davet etti.
Davet gerekçesi ne olursa olsun Gül’ün muhalefet liderleriyle yapacağı görüşmeler önemli olacaktır.
Fikret Bila/Milliyet