TBMM Genel Kurulunda görüşülen, Hükümete, Irak'ın kuzeyine sınır ötesi operasyon için yetki veren Başbakanlık Tezkeresi üzerinde Hükümet adına konuşan Çiçek, dünyanın ilk defa terör konusunda Türkiye'nin yanında yer aldığını söyledi.
"Terör gibi önemli meselede eğer derdinizi iyi anlatmazsanız,
spekülasyonlara, istismara imkan verirseniz, o zaman haklı davanızda haksız duruma düşersiniz" diyen Çiçek, fitneye müsait bir coğrafyada sınır ötesi harekat yapılırken bunun iyi anlatılması gerektiğini kaydetti.
Cemil Çiçek, "Herkes, terörle mücadelede Türkiye'nin haklılığını kabul ettiyse, bu Hükümetin başarısıdır" diyerek, eksiklikler söylenirken, doğru yapılanlar da söylenirse karşılıklı güvenin artacağını kaydetti.
-"TEKERİNE ÇOMAK SOKTU"-
Başbakan Yardımcısı Çiçek, şunları söyledi:
"Bir yıl daha süre uzatımı söz konusu olacaksa, bu da ülkemizin yararınaen etkili bir şekilde kullanılacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Burada yapılan değerlendirmelerin çok önemli bir bölümü teröristle mücadele ile ilgilidir. Ama herkes konuşmalarında 'teröristle mücadele ve terörizmle mücadele var' diyor. Terörizmle mücadele, teröristle mücadeleden daha zor olan bir
alandır. Çünkü dağa çıkıştan tutun, başka gelişmelere kadar hepsi bataklığınkurutulmasına bağlı. 18 Kasım 2002'den beri yaptığımız şey, esas itibariyle terörizmle mücadeledir. Öyle olduğu için terör örgütü bizden rahatsız. Bizden en evvel rahatsız olan terör örgütüdür ve onun uzantılarıdır. Çünkü bizim başarımız, siyaseten geldiğimiz nokta, onların ezberini bozdu, tekerine çomak soktu. Onun için hedef, varsa yoksa AKP iktidarıdır. Bu konuda geldiğimiz nokta, Türkiye açısından ümit vericidir. Keşke herkes AKP kadar bu yönde çabanın içerisinde
olsa."
Bunların durup dururken olmadığını, kardeşlik projesi yürüttüklerini ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:
"Oradaki insanlara götürdüğümüz hizmetleri 'terör önlensin' diye
götürmüyoruz. Bu çok yanlış ve sakat bir anlayıştır. Orada yaşayan insanlar da bu ülkenin vatandaşlarıdır. Çanakkale'ye gidin, bu ülkenin 81 vilayetinin çocukları yanyana yatıyor. Ben bu anlayışla hizmet götürdüğüm için, beni bağrına bastı.
Bağrına bastığı için bugün terör örgütü beni hedef alıyor. Bölücü örgüt altından halının kaydığını düşünerek, bir taraftan askerimize saldırıyor, bir taraftan polisimize saldırıyor, bir taraftan masum insanları çoluk çocuk demeden... Sonra
onların uzantıları da geliyor, insan hakları, özgürlük... 2 yaşındaki çocuğun özgürlüğü, hakkı yok mu? Öldürdüğünüz, katlettiğinizin hanımların, yaşlı babaların, ninelerin, dedelerin hakkı yok mu? Bunları hunharca katledeceksin, sonra insan hakları ve özgürlük... En temel hak, hayat hakkı. Hayat hakkını
ortadan kaldıran adam mı olur, insan mı olur, özgürlükleri hak eder mi? Onun için meseleyi doğru koymamız lazım."
-"21. YÜZYIL TERÖRİZM ÇAĞI"-
Çiçek, teröristle mücadele ederken, terörizmle mücadele konusunda da bir devlet politikası sürdürdüklerini söyledi.
Türkiye'nin, terörle 40 yıldır uğraştığını dile getiren Çiçek, terörle
ilgili olarak, 'bu asimetrik bir savaştır", "örtülü savaştır", "Düşük
yoğunluklu savaştır", "asrın vebasıdır", "insanlığa karşı işlenen en büyük suçtur", "ulusal ve uluslararası güvenliğe karşı yönelmiş en büyük tehdittir" denildiğini kaydetti. Cemil Çiçek, 21. yüzyılı bilgi çağı, insan hakları ve özgürlükler çağı olarak bilirken, şimdi terörizm çağı olarak nitelendirildiğini söyledi.
Çiçek, hiçbir terör örgütünün dış destek olmadan varlığını çok uzun süre sürdüremeyeceğini belirtti.
Genelkurmay Başkanlığının "küresel terörizm ve uluslararası iş birliği" konusunda yaptığı toplantıya katıldığını dile getiren Çiçek, dünyanın sayılı uzmanlarının bu toplantılara geldiğini ifade etti.
"Neden bütün dünya terörle mücadelede sıfır noktasında olamıyor?" diye soran Cemil Çiçek, "Orada dile getirilen hususların başında şu var: Deniliyor ki, 'evet dünya terörü konuşuyor ama birçok ülke dış politikasının en önemli
oracı olarak da terörü kullanıyor. Şu son olaylardan sonra bize taziye mesajı gönderenlerin hiç olmazsa bir kısmı verdikleri sözün arkasında dursalardı, taziye mesajı göndermek yerine tedbir alsalardı, bu kadar kan dökülmezdi. Akan kanın
arkasında bir kısmının eli ve sorumluluğu vardır" diye konuştu.
Bütün bu söylediklerini, Hükümet olarak katıldıkları her toplantıda dile getirdiklerini, yüzlerine vurduklarını belirten Çiçek, "Bizim bu konuda alnımız açıktır, başımız diktir. Türkiye'nin hukuku, uluslararası diplomasi açısından
imkan neyse bunları elimizden geldiğince kullandık, yüzlerine söyledik, söylemeye devam ediyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Çiçek, yaptıklarının sonucu olarak, terör konusunda yavaş yavaş bazı ilerlemeler ve açılımlar olduğunu söyledi.
Mahalli bir terörle değil, küresel bir terörle uğraştıklarını dile
getiren Çiçek, dağlarda olanların en az 3'te 1'inin Türk olmadığını bildirdi.
-"BU UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE"-
Cemil Çiçek, "Bunların içerisinde sünnetlisi var, sünnetsizi var. Bunlar kamuoyuna yansıdı. Suriye'den, Irak'tan, Avrupa'dan katılmış... Adına en çok iki
yüzlülüğün yapıldığı bir konuyu konuşuyoruz. Bir taraftan taziye mesajları, diğer taraftan vah-vah, tuh-tuh... Ama öbür tarafta, şirketleriyle, enstitüleriyle, dernekleriyle, vakıflarıyla özel himaye sağlıyorlar. Şu ana kadar, adam gibi, işin sorumlusu olan hiçbir terörist iade edilmedi. Niye iade edilmedi? Çünkü,
bunların hepsi onların istihbarat teşkilatlarıyla iç içe. Adamı bize teslim edip de foyaları meydana mı çıksın? Foyaları ve boyaları dökülmesin diye hiç kimse bugüne kadar teröristleri iade noktasında samimi bir gayretin içerisinde olmadı" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin hukukunu korumak adına yapılacak askeri operasyonlar da dahil, hepsini yapmaya gayret ettiklerini kaydeden Çiçek, "Bu uzun soluklu bir mücadele, bunu yapacağız. Temenni ederiz ki herkes daha samimi bir iş birliği
içerisine girsin" dedi.
Buradaki konuşmalarda bile bir farklılıklar olduğunu belirten Cemil Çiçek, şöyle devam etti:
"Kimisi demokratik açılım isterken, kimisi olağanüstü talepleri
destekler vaziyette. Kimisi, başka bir çözümü, başkası başka bir çözümü getiriyor. Bu tarafın dediğini yaparsanız başka bir noktaya varıyoruz, öbür tarafa gidersek başka bir sonuç ortaya çıkıyor. Onun için şunu soğukkanlılıkla,w ön yargılardan uzak, teklif getirenlerin hepsinin soruna çözüm getirme çabası
içinde olduğunu düşünerek bir gayreti sürdürüyoruz."
Çiçek, terörizmle mücadelenin demokrasi ve hukuk içinde kalınarak yapılacağını söyledi.
Tüm provokasyonlara rağmen milli birliği bozacak davranışlardan kaçınan millete teşekkür eden Çiçek, "Biz bu mücadeleyi başaramazsak, dünyada da başarabilecek başka bir kuvvet, millet de yoktur" dedi.