Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgaza yapılan zamla ilgili olarak, ''Bizim dışımızda Kuzey Afrika'da, Suriye'de, yine İsrail-İran gerginliğinin oluşturduğu siyasi istikrarsızlığın bedelini enerji sektörü olarak ödüyoruz'' dedi.Yıldız, TİM'in Mart ayı ihracat rakamlarının açıklanacağı toplantıya girerken gazetecilere yaptığı açıklamada, zam yapmayı ne hükümetin ne de kendisinin isteyeceğini ifade etti.
Doğalgaza zammın zorunluluktan kaynaklandığını, yurt dışındaki ham petrol fiyatlarındaki artış ile dövizdeki yükselme nedeniyle maliyetlerin arttığını daha önceki açıklamalarında belirttiğini kaydettiğini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:
''Bizim diğer Avrupa ülkelinden bir farklılığımız var. Dövizle aldığımız enerjiyi, TL olarak satıyoruz. Aradaki fark, yine bizim maliyetlerimize yansıyor. Bankacılıkta açık pozisyon denilen bir konu. Yine bizim dışımızda Kuzey Afrika'da, Suriye'de, yine İsrail-İran gerginliğinin oluşturduğu siyasi istikrarsızlığın bedelini enerji sektörü olarak ödüyoruz. Ham petrol fiyatlarındaki yükselme, doğalgazdaki fiyatları etkiliyor ve aynı zamanda taleplerin düşmüş olmasından, arzın yetersizliğinden veya talebin yükselmesinden dolayı değil, yalnızca bizim dışımızda oluşan siyasi istikrarsızlıklardan kaynaklanan sebeplerle bu fiyatlar yükseldi. O yüzden 'dünyanın yükünü çekiyoruz' dediğim konu budur ve bu zam yapılmak durumunda kalınmıştır.''
-Yatağan Termik Santrali-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Yatağan Termik Santrali'ndeki yerli kömür kullanıldığı ve bu nedenle çevrede kanser vakalarının arttığı'' şeklindeki iddialara ilişkin de ''2006 yılından bu tarafa Yatağan'daki baca gazı analizleriyle beraber, çevreye zarar verecek oranlar tespit edilmemiştir. Sağlık Bakanlığımız dün bir açıklama yaptılar, oradaki kanser oranlarının, ülkemizdeki ortamalanın üstünde olmadığı bahsedildi'' dedi.
Yatağan'da çevreye zararlı üretimin yapılmaması konusunda bizzat kendisinin talimat verdiğini kaydeden Bakan Yıldız, şunları söyledi:
''Geçtiğimiz dönemlerde orada yaptığımız kontroller ve gözlemler sonucunda, 210 megavatlık bir santralin zaman zaman 160 megavatta çalıştığını gördük. Çevreyi kirletmemek adına, üretimi düşürdüklerini söylediler. Bu kadar hassas davrandığımız bir konuda, böyle bir ithamın yapılması doğru değil. Kamunun daha verimsiz çalışan birimleri yok mudur? Vardır, onların da rehabilite edilmesiyle alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Ben Yatağan örneğini kullanarak, kamuoyunun dikkatini bir yere çekmek istiyorum. Yatağan'da yerli kömür kullanıyoruz. Biz bunu çevreye duyarlı olarak kullanıyoruz. Yerli kömür kullanmayacağım da ithal kömür mü kullanacağım? Hani biz enerji kalemlerinin ithalatından şikayetçiydik, hani biz bunları azaltmak istiyorduk. Bizim yerli kömürlerimizle ilgili açıklamaların daha dikkatli yapılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü biz çevreye zarar vermeksizin, yeşile zarar vermeksizin bu imalatları yapmaya çalışıyoruz. Hepsi bizim hassasiyetlerimiz. Yani çevre Türkiye'nin zenginliği, yeşil Türkiye'nin zenginliği, ama müsaade ederseniz, enerji de Türkiye'nin zenginliği. Onun için Yatağan örneğini, hak etmediği halde kullanan ve bu tür yorumları yapanlar için son derece olumsuz bir örnek olduğunu söylemem lazım. Kuruluşları da bu konuda daha dikkatli davranmaya davet ederim.''
Bakan Yıldız, ''Biz önümüzdeki sürecte 2023 yılına kadar yaklaşık 17-18 bin megavatlık yerli kömürden elektrik santralları yapmayı planlıyoruz. Yerli kömürden üretim yapmak, çevreye duyarsız olmayı gerektirmez. Gelişmiş teknolojilerle beraber, akışkan yataklı kömür santrallerinin yapılmasıyla beraber, artık bu noktalar aşılmıştır. Dünyayı kirletenler temizlemek durumundadır. Çin'de her hafta mübalağa etmiyorum, 1 tane kömür santrali devreye girmektedir. Bu yüzden yerli kömürlerimizi kullanacağız ve Türkiye ekonomisine inşallah kazandırmış olacağız. 11,5 milyar tonluk düşük kalorili linyit rezervlerimiz tespit edilmiş durumda. Bunları inşallah ekonomiye kazandıracağız.'' diye konuştu.