Nevin Gökçek, eşinin yoğun iş temposunun kendisine de yansıdığını ve bir arada yemek yemelerinin pek mümkün olmadığını anlattı.

Gökçek, "Belki ayda bir kez aynı masada yemek yiyebiliyor, kısa telefon görüşmeleri dışında bazen bir hafta hiç konuşmadığımız oluyor. Bu durumdan şikayetim yok. Eşimin sağlığı yerinde olsun çalışsın. Ben ona yardım etmeye çalışıyorum. Devamlı evimde benim yanımda otursa, gezsek-içsek ben bundan rahatsız  olurum" dedi.Uykusuzluğa da alıştığını ve bazen günde 3 saat uyku uyuduğunu anlatan Gökçek, eşinin bazen sabaha karşı 03.00-05.00 arasında geldiğini, gece 23.00’ten sonra çalışmaya başladığını ifade ederek, "Öğretmenlik yaptığım dönemlerde okula çalışmaya gittiğim sırada Melih Bey eve girerdi. Şimdi evde olduğum için hiç olmazsa onu karşılama şansım oluyor" diye konuştu.

Nevin Gökçek, sosyal projelerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i çok başarılı bulduğunu kaydederek, hiçbir belediyede Ankara’daki kadar yaşlıya, özürlüye, kadına, çocuğa ve muhtaca destek olunan proje bulunmadığını savundu.

Yapılan yardımın anlatılmasından yana olmadığını dile getiren Gökçek, "Mavi Göl, Gençlik Parkı, 50. Yıl Parkı" gibi rekreasyon alanlarının çok önemli ve başarılı projeler olduğunu belirtti.

Eşinin yaptığı projelerin her birinin çok güzel olduğunu anlatan Gökçek, "(Kuzguna yavrusu hoş görünürmüş) derler ama gerçekten başarılı. Bir çok proje de benim gezmem sayesinde, toplumun istediği şeyleri görüp, sonradan eşimle konuşarak ortaya çıkmış projelerdir. Bir gün birinin babası ölmüş ve ağlıyordu.

Bunu gördüm, etkilendim ve bundan sonra cenaze işlemlerinden para alınmayan proje başladı. Örneğin ’Alo Doğum’, ’Alo Cenaze’ gibi. Onun için toplumun içine çok girmek lazım, dertlerini dinlemek lazım. Öyle kulaktan duymakla olmuyor, yaşamak lazım" dedi.

-"ÇALIŞMIYOR" DİYENLER HAKSIZ

Nevin Gökçek, Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yaparken, kişinin, kusurları hataları ve eksik olan yönleri olabileceğine işaret ederek, önemli olanın bu hataları yapmamak olduğunu söyledi.

Gökçek, "Eşimin başarılı bir belediye başkanı olduğuna inanan bir insanım ve onu gönülden destekliyorum. Gerçekten tüm hayali ve ideali belediyecilik. İddia ediyorum Türkiye’de belediyeciliği bu kadar iyi bilen birkaç insan vardır. Melih Beyin bir iş neticelendiği zaman mutluluğuna diyecek yok.

’Çalışmıyor’ diyenler haksızlık yapıyor. Ne derlerse desinler biz çalışmaya devam edeceğiz, yolumuza devam diyorum" dedi.

-FUTBOLUN AİLE HAYATINA ETKİSİ
Oğlu Ahmet Gökçek’in Spor Akademisi mezunu, "spor hastası" ve "çok zeki bir çocuk" olduğunu ifade eden Gökçek, Ankaragücü Spor Kulübü’nün de oğlunun sevdiği branşı yapmasında bir zemin oluşturduğunu anlattı. Oğlunun önünde engeller olmadığı takdirde, çok başarılı olacağına inandığını belirten Nevin Gökçek, sözlerine şöyle devam etti: "Onun için Ahmet’e dua ediyorum. Ankaragücü’nde görev almasını ve sporla ilgilenmesini seviyorum, ancak spor biraz beni üzüyor. Kaybedildiği zaman eve yansıyor. Ben eşimin ve oğlumun üzülmesine hiç tahammülüm yok. Bunun için her hafta sonum dualarla geçiyor. Stres yapıyor bana. Örneğin bu hafta maç yok dendiğinde, çok mutlu oluyorum. Çünkü iyi netice alındığında çok mutlu oluyoruz, ama kötü netice alındığında da oğlum ve eşim üzülüyor. Futbol işini bu yüzden sevmiyorum. Onlar keyif aldığı için destekliyorum, ama bu yüzden de sevmiyorum." Sosyal Hizmetler Eğitim ve Yardım Vakfı’nın Onursal Başkanlığını yürüttüğünü ve muhtaçlara yardım yaptıklarını belirten Gökçek, bu istek ve dilekler neticelendiğinde çok mutlu olduğunu ve çalışma zevki duyduğunu kaydederek, "Bu ailede de birisi fedakarlık yapacak. Ben bunu yapmaktan gerçekten zevk alıyorum. Çünkü insanların gerçekten çalışan insanlara ihtiyacı var" diye konuştu.

-EŞİNİN BAŞKANDAN İSTEĞİ
Nevin Gökçek, başkentte yaşayan biri olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan 2010 yılı isteğinin, "acilen metronun bitmesi ve çocukların beklentisi olan Disneyland projesinin tamamlaması" olduğunu bildirdi.

Gökçek, metronun çok gerekli olduğuna inandığını ve tüm bunların tamamlanması için büyük paralara ihtiyaç olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Ben her zaman şu duayı ediyorum, ’Allahım belediyemize çok para ver.

Parası kesilmesin biz çok hizmet yapalım. Eşim üzülmesin.’ Çünkü azıcık fazla bir para geldiğinde hemen eve yansıyor mutluluğu. ’Bak şu projemi de çabuk gerçekleştireceğim’ diyor. Bu aynen bir ev hanımının eline para geçince evi idare etmesi gibi bir şey yani. O da koskocaman Ankara’yı idare edecek. Para olmayınca da olmuyor. Bazı rutin işleri yapıyorsunuz, ama projeleri para olmayınca yapamıyorsunuz. Onun için dua ediyorum inşallah çok para gelir, daha çok şeyler yaparız."
(MİLLİYET)