Hangi terörist örgütlere üye olduğu ve suçları ile eylemlerine bakılmaksızın; her bireyin cenazesi, ölümünden sonra uluslararası hukuk kuralları gereği vatandaşı olduğu ülkeye iadesi gerekiyor. Uluslararası hukuk kuralları böyle! Türkiye'de bu kurallar gereği, PKK'lı militanların cenazelerini, hangi suça bulaşırsa bulaşsın, gerekli kimlik doğrulama işlemleri yapıldıktan sonra; ailesine teslim ediyor. Bu nedenle, PKK'lılar hangi kanlı eylemin sorumlusu olurlarsa olsunlar, ailesinin istemesi halinde Türkiye'ye gömülmek zorunda.
PKK'nın da tavrı vicdani değil!
PKK, öldürülen bir militanın cenazesi için Türkiye kadar duyarlı değil aslında. Çünkü onlar, yaralı olması halinde militanı ya ölüme terkediyor ya da infazını kendi gerçekleştiriyor. PKK militanlarının cesetlerini, dağlardan toplamakta yine güvenlik güçlerine düşüyor. Aslında asıl sorun burada değil, vatana ihanet suçundan ölüm cezasına çarptırılan; ancak AB uyum yasaları gereği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalı alan Abdullah Öcalan'da... İmralı'da tutuklu bulunan Öcalan'ın, ölmesi halinde cenazesinin ailesine teslim edilmesi gerekiyor. Teslim edildikten sonra mezarının nerede olacağı, nasıl defnedileceği ise tamamen ailesine bırakılacak..?
DTP'li belediyeler sahip çıkıyor!
Güvenlik güçleriyle etkisiz hale getirilen PKK'lı teröristlerin cenazelerine; daha çok DTP'li belediyeler kol kanat geriyor. Güvenlik güçleri tarafından ailelerine teslim edilen cenazeler, özellikle Güney ve Doğu Anadolu Bölgeleri'nde aile mezarlarına defnedilirken; mezarlar kısa sürede aileler ya da çeşitli örgütler tarafından anıt mezar haline getiriliyor.
PKK'lıların her mezarı anıtlaştırılıyor!
Anıt mezarların çoğu daha çok Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'da bulunuyor. Bu mezarlardan en dikkat çekeni ise Jehat Binici'nin! 2007 yılında Tunceli kırsalında güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen PKK'lı terörist Jehat Binici'nin yakınları mezar taşına, "Jehat Yoldaş. Yoldaşların diyor ki; Dağların heybetini kanatlarında taşıyan bir şahin, yürekleri aydınlatan güvenin, özgürlüğün sembolü can yoldaşısın..." gibi övgü dolu sözler yer alıyor.
Binici, o dönem DTP Suruç İlçe Başkanı olan Şükrü Binici'nin oğlu ve DTP Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Binici'nin ise yeğeniydi. Bu arada, 2003’te Tunceli'de yakınlarının mezar taşına 'Öldüler yenilmediler' diye yazdıran 3 kişi, örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle tutuklanmıştı.(İNTERNETNABER)