Yunanistan'ın Ege'deki korsanlıklarına seyirci kalmayan Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslarası
Ceza Mahkemesi, iki Bodrum'lu denizci Mustafa Ateş ve Kaan Camuzoğlu'nun ölümü ile ilgili yapılan
suç duyurusuna duyarsız kalmadı. İki Bodrum'lu denizcinin ölümüne neden olan Yunanistan'ı,
Uluslarası Ceza Mahkemesi yargılayacak.
Muğla-Bodrum Barosu ile Bodrum'lu denizcilerin duyarsız kaldığı, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki Türk
Karasularındaki korsanlıkları, emekli kurmay albay, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri
Ümit Yalım yakından takip etti.
Biraz geriye gideceğim ve hafızalarınızı tazeleyeceğim.
YUNANİSTAN'IN BİRİNCİ DENİZ KORSANLIĞI
14 Nisan 2014 tarihinde, yaklaşık 4 sene önce, Bodrum'lu kaptan Mustafa Ateş, Keçi Adası açıklarında
seyir halinde iken, Yunan Sahil Güvenlik Botundan açılan uçaksavar makinalı tüfek ateşi ile başından ve
sırtından 8 kurşunla vurularak öldürüldü.
Yunanistan, Ateş'in göçmen kaçakçılığı yaptığını iddia etti. Ancak, Mustafa Ateş’in teknesinde göçmen
bulunamadı.
Bu olay Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 102. Maddesine göre; "devlet gemisi ile
yapılan Yunan Deniz Korsanlığıdır".
Yunan Sahil Güvenlik Botu, Türk karasularını ihlal etmiş ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku
Sözleşmesi'nin 111. maddesindeki Kesintisiz İzleme Hakkı kuralını ihlal etmişti.Ayrıca, Yunan Sahil
Güvenlik Botunun mürettebatı, Kaptan Ateş’in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 3‘te
tanımlanan yaşama, özgürlük ve güvenlik hakları ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 2‘te
tanımlanan yaşama hakkını da yol saymıştı.

YUNANİSTAN'IN İKİNCİ KORSANLIK OLAYI:
Birinci korsanlıktan bir ay sonra 28 Mayıs 2014’te, Bodrum Turgutreis Çatalada yakınlarında balık
avlayan vatandaşlarımızın teknesine, Yunan Sahil Güvenlik Botundan uçaksavar makinalı tüfeği ile ateş
edildi. Teknedeki dört vatandaşımız da İstanköy Adası’na zorla götürülerek tutuklandı.
Olaydan iki hafta sonra 3 vatandaşımız serbest bırakıldı. Ancak tekne kaptanı Kaan Camuzoğlu, Pire
Koridalos Cezaevi’ne götürüldü.
Yunan Yargısı, Kaptan Camuzoğlu’nu 13 ay mahkemeye çıkarmadı. Böylece, İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi Madde 7‘te tanımlanan kanun önünde eşitlik hakkını ihlal etti.
Cezaevinde tam 13 ay mahkemeye çıkarılmadan bekletilen Camuzoğlu, ölmek üzereyken mahkemeye

çıkarılarak tahliye edildi. Camuzoğlu Türkiye’ye döndükten sonra İzmir’deki hastanede hayatını kaybetti.

Yunan Sahil Güvenlik Botu, Türk karasularını ihlal etti ve Kaptan Camuzoğlu ile teknedeki
arkadaşlarının, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 3‘te tanımlanan yaşama, özgürlük ve
güvenlik haklarını ihlal etti. Bu olay da yine, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 102.
Maddesine göre devlet gemisi ile yapılan Yunan Deniz Korsanlığıdır.
Bu korsanlıklarla ilgili Yunanistan'a tek bir nota bile verilmedi. Olan, ölene oldu. Ateş düştüğü yeri
yaktı. Denizciler, Barolar, Sivil toplum örgütleri de aynı devlet gibi sessiz kaldı olayı unuttu gittti.
Ancak korsanlıkları unutmayan, İki Türk kaptanın Katkledilmesini içine sindiremeyen bir kişi

vardı. Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım..
Ümit Yalım 4 sene sonra, Yunanistan’ın 2014 yılında Türk karasularında yaptığı korsanlık suçu
için merkezi Hollanda'nın Lahey (Den Hag) kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı’na
başvurdu.
İki Türk kaptanın ölümüne sebep olan Yunan Sahil Güvenlik askerlerinin yargılanması ve dönemin
Yunan Başbakanı Antonis Samaras ile Denizcilik ve Adalar Politikası Bakanı hakkında soruşturma
açılmasını talep etti.
Başvuruyu ciddiye alan Mahkeme savcılığı, kıs abir süre sonra, "başvurunun işleme konulduğunu ve
değerlendirmeye alındığını " haber verdi.
Uluslarasaı Savcılık, Ege Denizi Türk Karasularında deniz korsanlığı yaparak vatandaşlarımızın
ölümüne sebep olan Yunan Sahil Güvenlik askerleri ve dönemin Yunan Başbakanı Antonis Samaras
ile Denizcilik ve Adalar Politikası Bakanı hakkında soruşturma açılması konusunu değerlendirerek
karar verecek. Alınan karar gerekçeleri ile birlikte Ümit Yalım'a bildirecek.
Korsanlığı, Uluslarası bir mahkeme üstlenmişti..
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk Yargısının, Türkiye Barolarının, Türk denizcilerinin sivil toplum
örgütlerinin yapmadığını, bir kişi yapmıştı. Hepimizin bir Ümit Yalım olması dileğiyle Mutlu Bayramlar
diliyorum