Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
IMKB
9.725,000
ALTIN
2.968,730
 
Hava Durumu ANKARA
3 / 7 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"IMF Gibi İstekler Bitmezdi"
 Cahit Saraçoğlu 12 Ekim 2018 Cuma  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bakanlara ‘danışmayın’ talimatı vererek sonlandırdığı McKinsey konusunun gelecekte yaratabileceği risklere ekonomi kurmaylarından IMF’li uyarılar geldi.

IMF’nin geçmişte yapılan 19 stand-by anlaşmasının her birinde Türkiye’nin IMF ile her stand-by anlaşmasında kendine özgü bir alanını kaybettiğine işaret edilerek, tütün ve şeker üretimine müdahaleler hatırlatıldı. Bu kapsamda McKinsey ile temasların sürdüğü dönemde kapitalist sistemin Türkiye’nin yine bir alanından feragat etmesini isteyeceği endişesini taşıdıklarını dile getiren uzmanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mc Kinsey anlaşmasına son vermesinin de bu açıdan önemli olduğunu kaydetti.

 Türkiye ile IMF arasında 1947 yılında başlayan, 1961 yılında ilk stand-by anlaşmasıyla borçlu-alacaklı ilişkisine dönüşen süreci, 52 yıl boyunca yapılan 19 stand-by anlaşmasından kalan 426 milyon dolarlık son taksiti de 2013 Mayıs ayında ödeyerek kredi borcunu tümüyle kapatmış, borçlu ülkeler listesinden çıkmıştı.

Geçen süre zarfında Türkiye, küresel krizde ihtiyaç duyulacak yeni kaynaklar için IMF’ye borç taahhüdünde bulunan bir ülke haline de gelmişti. Genellikle krizlerin ardından mecburi olarak stand-by düzenlemesine giden Türkiye, bu süreçte IMF’den 50 milyar doların üstünde kaynak sağlamıştı.

 HER STAND-BY BİRŞEY GÖTÜRDÜ

 Ekonomi kurmayları ise stand-by anlaşmasının yapıldığı her dönemin ardından dayatılan bazı kararların olduğuna dikkat çekiyor. Bu kapsamda tütün üretim alanlarının daraltılmasının bir stand-by anlaşması sonrasında başlatıldığını kaydeden uzmanlar, bir başka anlaşmada da şeker üretimine kota sınırı getirilmesini içeren müdahaleyi hatırlattı.

Her iki adımda da ağırlıklı olarak ABD’li sigara firmaları ve şeker üreticisi firmaların karlarının artırılmasının, yerli üreticinin zorluk içerisine itilmesinin önünün açıldığını kaydettiler.

 İLAÇTA YERLİLİK KALMADI

 Yine 2001 krizi sonrası 17’inci stand-by anlaşması sonrasında ise Türkiye ilaç sektörünün zarar gördüğünü, üretim ve dağıtım ağını kaybettiğini hatırlatan uzmanlar, “Yüzlerce ilaç dağıtım firması vardı. Şimdi neredeyse tamamı yabancıların elinde” değerlendirmesi yaptı.

 TURİZMİN YÜZDE 15’İNİ YERLİLEŞTİRDİ

 Ancak son zamanlarda atılan bazı adımların artık Türkiye’de milli ve yerli alanların önünün açılmasını sağladığını kaydeden kurmaylar bunlara verdikleri örneklerin başında turizm sektörünü gösterdiler. Bu kapsamda Türkiye’nin bacasız fabrikası olarak nitelendirilen turizm sektörüne yönelik geçen yıl Mart ayında alınan bir kararı hatırlatan kurmaylar, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) tarafından, birlik üyesi seyahat acentalarına karşı gerçekleştirilen haksız rekabetin önlenmesi amacıyla online rezervasyon portalı Booking.com’a açılan davaya dikkat çektiler. Dava sonrası, Türkiye'deki faaliyetlerine tedbiren durdurma kararı verilmesiyle Türkiye turizm ve otelcilik pazarının yüzde 15’lik gelirinin ülkede kalmasının sağlandığı ve ABD’ye verilmediğini hatırlattılar.

 LOKANTA SEKTÖRÜ DE KURTARILDI

 Yine bir başka yerli alan olan lokantacılık sektörünün de yıpratıldığını anlatan kurmaylar, Rekabet Kurulu’nun Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri A.Ş., Edenred Kurumsal Çözümler A.Ş., Network Servisleri A.Ş., Multinet Kurumsal Hizmetler A.Ş., Winwin Hizmet Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Set Kurumsal Hizmetler A.Ş. hakkında soruşturma açtığını kaydetti.

Kurmaylar, “Sodexo ile Edenred'in ihalelerde danışıklı hareket etttikleri belirlendi. İhaleleri ve müşterileri paylaştıkları, satış şartlarını birlikte belirledikleri ve rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırdıklarını tespit etti. Böylece 4054 sayılı Kanun'u ihlal ettikleri, ayrıca yemek kuponu/kartı sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin ortak hareket ederek restoranlardan yüzde 7-10 arasında değişen yüksek oranlarda komisyon aldıkları da ortaya çıktı.

Böylece yemek kuponu/kartı sağlayıcısı firmaların, lokanta, restoran ve büfeler ile yaptıkları anlaşmalarda güçlü taraf olarak kendi lehlerine haksız kazançlar sağlayarak, bu işyerlerini zor duruma düşüren piyasa koşulları oluşturdukları belirlendi” hatırlatması yaparak, yemek kartları komisyon oranlarına yüzde 4.5 oranında sınır getirilmesiyle bu soyguna dur denildiğine dikkat çektiler.

 SİSTEMİ ONLAR KURGULUYOR

 Tüm bunların kapitalizmin kurguladığı ve ülkelerin yerli alanlarının soyulmasının önünün açılmasını sağlayan sistem olduğunu kaydeden kurmaylar, son günlerde ABD’li danışmanlık firması Mc Kinsey ile temasların da endişe ile izlendiğini belirttiler.

Anlaşmanın yapılması halinde kapitalist sisteminTürkiye’nin yine bir alanından feragat etmesini isteyeceği endişesini taşıdıklarını dile getiren uzmanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mc Kinsey anlaşmasına son vermesinin de bu açıdan önemli olduğunu dile getirdiler.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.