Başlığa bakar bakmaz “Ne alaka yani?” diyenler çıkacaktır.
“Ekonomi muhabirleri ile icranın ne alakası var?” diyenler olacaktır.
Bal gibi var.
Çünkü bundan önceki hükumetler, Türk ekonomisini bugüne kadar iyi-kötü, ya da kör-topal
götürdüler. Hiç olmazsa son 14 yıldır hiç dibe vurmadık.
Şimdi ise, ekonomi açısından çok önemli bir viraja girmek üzereyiz.
2016 yılı bizim için kayıp yıl olabilir veya olacak.
Ama gelecek yılları en azından iyi anlayabilmek ve yeni ekonomi politikalar üretebilmek için mevcut
Binali hükümetinin kararlı ve radikal bir ekonomik vizyonu ortaya koyması da artık şart oldu.
Bu işin şakası yok.
Ancak…
Bazı gerçekleri önce, öğrenmek gerek.
Önceden kastım, geçmiş yıllarda yapılan hatalardan ders çıkarmak lazım.
İşte bu noktada, ekonomi muhabirleri ile hükümet arasında neden çok önemli bir bağlantı olduğunu
anlatmam gerek.
Ekonomi muhabirleri aslında gazetelerin, görsel ve sesli medyanın olmazsa olmazı.
Oysa zaman zaman birinci sayfalarda yer alması gereken önemli nedense son yıllarda “orta sayfa”
haberleri haline getirildi.
Olsun.
Gerçekler nasılsa zamanla anlaşılır.
Demem o ki, ekonomi muhabirleri halkın haber alma kanallarının en önemli aktörlerinin başında gelir.
Her an kulakları hükümetlerin alacağı ekonomik kararlarda, ya da dünyadaki ekonomik gelişmelere
dönüktür.
Türkiye’de de son 30 yıldır bir çatı altında buluşan ekonomi muhabirleri bir yandan haber üretirken
diğer yandan da kendilerini sorumlu hissettikleri ekonomi dünyasına yönelik bir çalışma içine girdiler.
Yıllardır süren bir çalışma bu.
Hepsi birbirinden değerli sevgili meslektaşlarım, gazeteci arkadaşlarım ve aynı zamanda ekonomi
yazarı Taylan Erten, Vecdi Seviğ ve İsmet Hazardağlı, ortak bir çalışma sonucu “ Ekonomi Siyaset ve
Medya ( 1831-20159) BAŞKALAŞIMIN ÖYKÜSÜ” adlı araştırma kitabını yayınladılar.
Daha doğrusu Ekonomi Muhabirleri Derneği Genel Başkanı Turgay Türker’in öncülüğünde ilk defa bu
kapsamda ve geniş içerikte bir kitabı bizlere sundular.
Bu araştırmanın yayınlanmasında ASO Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir’in desteği inkar
edilemeyecek düzeyde.
Tabii üç kafadar emekçi-ekonomist arkadaşımız, günlerce uğraş vermişler, alın teri dökmüşler,
girmedikleri kütüphane ve arşiv kalmamış, 1831’den bu yana yaşananları ortaya koymuşlar.
Osmanlı’daki ekonomiden günümüze uzanan bu yolculukta, ekonomi-siyaset ilişkisi öylesine açık ve
net ortaya konmuş ki, bu kitabı okurken aynı zamanda yaklaşık 2 asırlık (194 yıl) siyasi tarihin ilginç
kararlarına, siyasi kavgalara, darbelerin nedenlerine, dünyadaki gelişmelere, nerden nereye
geldiğimize tanık oluyorsunuz
Bu kitabın kamuya maledilmesinde öncülük edenlere, destek verenlere ve emeği geçen
meslektaşlarımıza ne kadar teşekkür etsek az.
Ekonomist olsun olmasın, herkesin evinde olması gereken bir eser.
Özellikle siyasetçilerin, partilerimizin ihtiyaç duyabilecekleri bir “ el altı” kitabı.
Ekonomide yeni ufuklara yelken açabilmek için geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmanın erdemini
fark eden her siyasetçiye, her bakana ve her hükümete tavsiye edilebilecek bir araştırma.
Hele bugünkü hükümetin ekonomi direksiyonunda olanlara” acilen” tavsiye edilir.
Yangından ilk kurtarılacak türden bir kitap bu.
Daha ne olsun.