Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye-Ermenistan milli maçının yarattığı fırsatla Ermenistan’a gerçekleştirdiği ziyaretin iki ülke ilişkilerindeki sorunların giderilmesi ve diyalog sürecinin başlamasına vesile olmasını beklediğini söyledi.
Gül, "tarihi" olarak nitelendirilen Ermenistan ziyaretiyle ilgili Erivan’a giderken "ANA" uçağında gazetecilerle sohbet etti. Gül, ziyaretini değerlendirmeden önce bugün Küba’nın başkenti Havana’da Küba ve ABD futbol milli takımlarının 61 yıl sonra ilk kez maç yaptıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan ziyaretine karar verme sürecini anlatırken, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ı, göreve seçildiğinde kutladığını ve ilişkilerin önündeki engellerin kalkmasına yönelik ümidini dile getirdiğini ifade etti.
Sarkisyan’ın da aynı temennilerde bulunduğunu anlatan Gül, Dünya Kupası grup elemeleri kuralarında Türkiye ile Ermenistan’ın aynı gruba düşmesinin bu temennilerin gerçekleşmesi için fırsat doğurduğunu kaydetti.
Sarkisyan’ın, birlikte maç izleme davetini değerlendirerek ziyareti gerçekleştirmeye karar verdiğini anlatan Gül, "Bu fırsat, ümit ediyorum ki iyi neticeler doğurur" dedi.
-"KAFKASLAR’DA İSTİKRARIN ÖNEMİ"
Gül, Kafkasya’nın küçük bir bölge olmasına karşın büyük sorunlar barındırdığına işaret ederek, "O kadar ki küçük bir olay küresel boyutlara varabiliyor. Gürcistan’daki gelişmeler de bunu gösteriyor. Bir sorun iç savaşa dönüştüğünde bölgenin ne kadar kırılgan olduğu ortaya çıktı" diye konuştu.
Kafkasların istikrarına vurgu yaparak, bölge ülkelerinin ilişkilerini geliştirmesinin Orta Asya’ya kadar uzanacak istikrarlı bir bölge yaratacağını söyleyen Gül, "İstikrarsızsa bu bölge bir duvardır, istikrarlıysa otobandır" değerlendirmesinde bulundu.
Gül, bu kapsamda bir Kafkasya ülkesi olan Ermenistan ile istikrar ve iş birliği konusunu birinci elden konuşmanın yararlı olacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Ermenistan milli maçının yarattığı fırsatla Ermenistan’a gerçekleştirdiği ziyaretin iki ülke ilişkilerindeki sorunların giderilmesi ve diyalog sürecinin başlamasına vesile olmasını beklediğini söyledi.
"Benim yapacağım şey bu iklimi oluşturmak" diyen Gül, şöyle devam etti:
"Problemler belli. Bu iklimi oluşturursak problemler ortadan kalkabilir. Bugünkü dünyada gayet ölçülü ve bilinçli bir şekilde aktif olacaksınız. Türkiye büyük bir ülke ve bölgesinin en önemli ülkesi. Sadece kendi iç meselelerine değil bölgedeki sorunların çözümüne katkıda bulunabilen bir ülkedir. Bunları iyi niyetle konuşmak, Türkiye ve bölge ülkelerinin lehinedir. Balkanlar, Türkiye için ne kadar önemliyse Kafkaslar da Türkiye’nin istikrarı için o kadar önemli. Bizim de inisiyatif başlatacak güç ve itibarımız var. Bu iklim oluşturulursa bundan herkes kazançlı çıkar."
SARKİSYAN'I TÜRKİYE'YE DAVET EDECEK
Türkiye’nin, Ermenistan’ı ilk tanıyan ülkelerden biri olduğunu anımsatan Gül, "Ben şuna çok önemi veriyorum: Önemli sorunlar ünümüze geldiğinde ’uğraşıp yıpranırız’ deyip sorunları süpürüp kapının arkasına koyma siyasetini izlemeyeceğim" diye konuştu. Gül, sorunların durdukça kronikleştiğini ve gelecekte çok daha büyük boyutlarda sonraki yöneticiler ve nesillere daha ağır yük olacağını söyledi.
Türkiye-Ermenistan arasındaki spesifik sorunlara ilişkin soruları yanıtlamayan Gül, bu konuların teknik olduğunu ve zaman zaman müzakere edildiğini söyledi.
Gül, "Ben Ermenistan’a risk alıp herhangi bir anlaşma yapmaya, herhangi bir teklifte bulunmaya gitmiyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, başka bir soru üzerine Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ı 14 Ekimde Türkiye’de oynanacak Türkiye-Ermenistan rövanş maçına davet edeceğini bildirdi.
GÜL, A MİLLİLERİ ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Gül, Erivan’a indikten sonra ilk olarak Milli Takım kafilesinin kaldığı Golden Palace Otel’e geçti. Kafileyi ziyaret eden ve Ermenistan karşısında başarılar dileyen Gül’ün ziyareti, yaklaşık 40 dakika sürdü.
Bu arada, Cumhurbaşkanı Gül’ün konvoyunun geçtiği güzergahta toplanan bazı Ermenistan vatandaşları, çeşitli pankartlar açarak protestolarda bulundu. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı güzergahta, herhangi bir taşkınlık
gözlenmedi.